Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lefkoşa'dan Rum Kesimi'ne seslenerek, " Olmayacak bir şeyi müzakere etmenin faydası yok. 52 sene neden olmadı? Tahammülümüz var mı? Artık zaman kaybına tahammülümüz yok" dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu ve KKTC lideri Tatar Rum kesimine net mesajlar verdi. Basın toplantısında konuşan Bakan Çavuşoğlu doğal kaynaklar hakkında "Kıbrıs'ta gelir paylaşımında çözüm bulabilirsek Doğu Akdeniz meselesinin yüzde 50'sini çözmüş oluruz" dedi. Cumhurbaşkanı Tatar ise "Kıbrıs eski Kıbrıs değildir, omuzlarımızda binlerce şehidimiz, arkamızda 85 milyona yakın bir Türk ulusu vardır" ifadelerini kullandı.
Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs'le mücadele ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Çavuşoğlu "Pandemi tam bitti derken şimdi mutasyonla tüm dünya karşı karşıya. Türkiye'de ne yaptıysak kardeş KKTC'de de aynısını yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'de de aşılama dönemine başlandı. Aynı şekilde Türkiye'ye gelen aşıların bir kısmını KKTC'ye gönderiyoruz. Türkiye'ye aşı geldikçe KKTC'ye aşıyı ulaştıracağız. Tüm Kıbrıs Türk halkının aşılama konusunda KKTC'ye her türlü desteği vereceğimizi söylüyorum" dedi.
Çavuşoğlu Kıbrıs Rum kesimini eleştirerek, şu ifadelere yer verdi:
"5+BM gayrı resmi toplantı yapma fikri bizden geldi. Rum kesimi hiç bir şeyi KKTC ile paylaşmak istemediğini gösterdi. Bu tavırlarını bugün de sürdürüyor. Egemen eşitlik temelinde müzakereler sürmeli. Kıbrıs adasında iki toplum, iki halk, iki devlet var. Bunun resmileşmesi gerekiyor. Diplomasi yoluyla kalıcı çözüm istiyoruz. Önümüzdeki süreçte atabileceğimiz adımları, ilkesel tutumları görüşmemizde ele aldık. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında bu konuda her konuda olduğu gibi tam bir uyum var. Biz masada ne söylediysek ikili görüşmelerde de aynı şeyi söyledik. Dürüst davrandık. Rum tarafı maalesef gücü de zenginliği de paylaşmak istemiyor. Rum tarafı hidrokarbon zenginliklerini bile paylaşmak istemiyor.
Olmayacak bir şeyi müzakere etmenin faydası yok. 52 sene neden olmadı? Tahammülümüz var mı? Artık zaman kaybına tahammülümüz yok. Bazıları diyor ki iki devletli çözüm, Rum tarafında da farklı görüşler var. Anastadias'ın da iki devletli çözüm istediğini çok iyi biliyorum. Geçenlerde başpiskoposun da açıklaması oldu. Uluslararası toplum da olmayacak şeyleri dayatmamalı. Hatta Rum kesimine de böyle bir dayatmanın olmaması gerekir. Kıbrıs'ta (doğal kaynakların) gelir paylaşımında çözüm bulabilirsek Doğu Akdeniz meselesinin yüzde 50'sini çözmüş oluruz.
5+BM toplantısına ev sahipliği yapacak olan BM. Onların akıllarından New York geçiyor ama pandemi dolayısıyla kısıtlama var. Cenevre olabilir. İstanbul'u diğer ülkeler ve Rum tarafı kabul etmeyebilir. Biz Avrupa olmasını isteriz yakın diye ama genel sekreterin aklından geçen New York. Henüz kesin bir şey yok. Türkiye'nin olmadığı hiçbir platform geçerli değildir. Bunun geçerli olmadığını diplomaside de sahada da gösterdik. Biz herkesle oturup konuşalım, hakça paylaşım olsun diyoruz ama bizi yok sayan girişimlerin hükmü yoktur."
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise “Bizim pozisyonumuz egemen eşitliğe dayalı... Dünya da eğer demokrasiye saygıları varsa halkımız adına söyleyeceklerimizi dikkate alacaklardır. Siyasi eşitlik temelinde ki onu da alamamıştık, Rum tarafı paylaşmak istemiyor, egemenliği alma noktasında büyük sıkıntılar yaşadık. Alternatif kendi devletimizin KKTC'yi güçlendirmesidir. Yolumuz doğru yoldur. Bir netice alınamazsa, müzakereden kaçmayacağız ama söylediklerimizin de arkasındayız. Şu anda Doğu Akdeniz'de sizin verdiğiniz kutsal mücadele, Kıbrıs eski Kıbrıs değildir, enerji kaynakları meselesi vardır, güçlü bir Türkiye vardır. KKTC değerine değer katmıştır. Omuzlarımızda binlerce şehidimiz, arkamızda 85 milyona yakın bir Türk ulusu vardır” ifadelerini kullandı.