Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Libya'nın Türkiye'deki yaptığı yardımlara teşekkür etti. Çavuşoğlu, basın toplantısında Suriye'den Türkiye'ye göç akını olduğuna dair iddialara cevap vererek Türkiye-Suriye sınır kapısının uluslararası yardımların ulaştırılması için kullanıldığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Libya 7 Şubat günü, 25 kişilik arama kurtarma personelini ve 59 kişilik sağlık personelini hemen ülkemize gönderdiler. İlave 12 sağlık personeli ülkemize geldi. Hatay’da bir mobil hastane kurdular. Biraz sonra Necla kardeşim Hatay’a giderek Libya ekibini sahada ziyaret edecek.
Yine tıbbi cihazlar gönderildi. Önümüzdeki günlerde de yine buna benzer yardımları göndereceklerini bildirdiler. Trablus büyükelçiliğimize Libya halkı tarafından çok sayıda yardım ulaştırıldı. Özellikle barınma malzemeleri, battaniye, ısıtıcı, gazlı ocak. Necla kardeşim de söyledi hala gönderilmeyi bekleyen malzemeler var. Bunları da en kısa zamanda ülkemize getireceğiz
Libya halkının dayanışmasından bahsetmiştim. Cuma namazından sonra Trablus’ta gıyabi cenaze namazı kıldılar. Bu işte ne kadar yakın iki halk oludğumuzu gösteriyor.
Dünyanın her yerinden destekler gelmeye devam ediyor. 61 mevkidaşım telefonla aradı, bir o kadar sayıda mevkidaşım da mesajlarıyla desteklerini bizlere ilettiler. Yine 99 ülke, 16 uluslararası kuruluştan yardım teklifi aldık. 10 Şubat itibariyle 77 ülkeden 9 bin 401 personel sahada. 747 ilave personel de yolda. Arama kurtarma ekiplerinin de rotasyonlu çalışmasında fayda var. Gece gündüz uyumadan çalışıyorlar çünkü. Dolayısıyla yeni gelen personelle mevcut çalışanları rotasyonla çalıştırmakta fayda olduğunu sahadaki arkadaşlarımız bize de söylediler. Yedi ülkeden daha arama ekiplerinin ulaşmasını bekliyoruz.
Çalışmalarımızı özellikle çadır ve konteyner teminine yoğunlkaştırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız bu çalışmalarımızı bizzat yönetiyor. Birçok lidere kargo uçaklarının gönderilmesi konusunda mesajlarını ilettiler.
Çadırların ülkemize taşınması konusunda çalışıyor. THY sağolsun kargo uçaklarını tashih ettiler. Bazı ülkelerden de ilave kargo uçağı geliyor.Şu ana kadar 23 bin 878 çadır ülkemize ulaştı. 43 bin 482 çadırın sevkiyatı şu an sürüyor. Türkiye içinde de tüm bölgelerden de çadırlarımızı bölgeye yönlendirdik. Yabancı ülke ve kuruluşlar toplamda 96 bin 561 çadır taahüdünde bulundu. 15 bin çadırın satın alınması konusunda da gerekli çalışmaları yaptık. Daha önceBM’nin sipariş verip de şu an BM’ye geçmeyen Pakistan’da 15 bin çadır tespit ettik. Parasını ödüyoruz ve ülkemize getiriyoruz.
Konteyner çalışmalarımız da sürüyor. Mobil mutfak, mobil tuvalet gibi sahada ihtiyaç olan tüm ürünlerin temini için gece gündüz çalışıyoruz."
Çavuşoğlu'nun ardından açıklamalarda bulunan Libya Dışişleri Bakanı da şunları söyledi:
"Bu gerçekten bildiğiniz gibi doğal felaketler zamanında bizim aslında hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Tek el olmalıyız. İşbirliği içinde olup birbirimize bu zor dönemde yardım etmeliyiz. Türkiye de tabii ki bize Libya halkına bütün durumlarda tarih boyunca büyük desteklerde bulunmuştur. Bizim de şimdi görevimiz bu zor dönemde yanınızda olmak.
Libya maddi olarak ve manevi olarak size yardımcı olacaktır. Büyük üzüntü duyuyoruz. Allah’tan dileğimiz bir an önce öyle bir döneme gelelim ki Türk hükümeti bütün bu zor dönemin üstesinden gelebilsin. Biz tekrarlıyoruz, tam olarak Türk halkına desteğimizi vereceğiz. Ulusal ekiplerimizle gurur duyuyoruz. Talimat verdikten sonra kardeşleri Türklere yardım etmek amacıyla hemen geldiler. "
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sosyal medyada Suriye'den Türkiye'ye sığınmacı akını olduğuna dair iddialara ilişkin soruyu yanıtladı. Çavuşoğlu, uluslararası yardımların Türkiye'deki depremlerden ağır etkilenen Suriye'ye ulaştırılması için gerekli yardımın sağlandığını belirterek söz konusu akının olmadığını söyledi:
İçinden geçtiğimiz şu zor günlerde dayanışmaya ve işbirliğine en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde enerjimizi böyle sosyal medyada ve mecralarda dolaşan dezenformasyona cevap vermeye harcadığımız için üzgünüz. Muhalefet veya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığındaki hükümete karşı olanlar olabilir, doğaldır. Özellikle halkı provoke etmek için yannlış bilgileri yaymak iyi niyetli değildir.
Bu sorular konular tamamen depremle ilgilidir. Türkiey’de deprem oldu Suriye’yi de etkiledi. Uluslararası toplum Türkiye’ye güçlü bir şekilde destek veriyor. Teşekkür ediyoruz. Uluslararası toplumun bir kısmı Suriye ve Suriye halkına da destek vermek istiyor. Çünkü oradaki depremden etkilenenler de can. Dolayısıyla bu yardımların bazıları doğrudan havadan gidiyor ve hava sahamızı bu uçaklara açıyoruz. İkincisi, BM yardımları yıllardır Cilvegözü gümrük kapısından geçiyor. Bu gümrük kapısının diğer tarafında hasar olmuştu ve bunlar şu anda tamir ediliyor ve her geçen gün buradan geçen TIR sayısı artıyor. Tamir edildikçe sayı artıyor. Bu dönemde uluslararası topluma ve BM’ye Kilis’te iki tane bizim kontrolümüzde olan kapı var. Bu kapılardan insanı yardımların geçebileceğini söyledik. Olay bundan ibaret.
PKK’nın YPG’nin kontrol ettiği yerlerde kapı açılması söz konusu değildir. Suriye’den Türkiye’ye mülteci akımı var bilgisi de doğru değildir.
Bilgi almak istiyorlarsa bize sorsunlar. Biz gerekli bilgileri veririz. Bu kapılar, BM için yıllardır açık olan insani yardım için Güvenlik Konseyi kararında da var, tek yönlüdür. Bu kapıların açık olması Suriyelilerin yoğun bir şekilde ülkemize gelmesi anlamına gelmez. Yalan ve yanlış bilgileri yaymak iyi niyet değildir. Bizim söylediklerimiz gayet net, kimse bir yere çekmesin, halkımızın duygularıyla da oynamasın.
Çavuşoğlu aynı zamanda deprem sonrası yeni bir göç akını olacağına işaret eden Belçika Başbakanı Alexander De Croo'nun da sözlerine yanıt verdi:
"Belçika Başbakanı’ndan açıklama gelebilir. Belçika ya da Avrupa ülkeleri Suriye’deki Suriyelileri veya bizdeki Suriyelileri ülkelerine götürmek istiyorlarsa biz onlara yardımcı oluruz. Doğrudan insani yardımların bir kısmı doğrudan uçuşlarla o bölgeye gerçekleşiyor. Bizim uçaklarımız nasıl deprem bölgelerine gidiyorlar, yardım götürüyorlar, gönüllüleri vesaire götürüyorlar. Dönüşte de ücretsiz bir biçimde geri getiriyorlar. Suriyeye gidecek uçaklara hava sahamızı açarız, oradan alsınlar götürmek istedikleri Suriyelileri ülkelerine götürsünler.
Suriye içinde Suriyelilere gidecek yardımları kolaylaştırmak da her şeyden önce insani görevimizdir. Avrupa ülkeleri de almak istiyorlarsa giderler, Suriye’den alırlar ülkelerine götürürler. "