Anayasa referandumu için Türk bakanların katılması planlanan toplantıların Hollanda tarafından iptal edilmesiyle başlayan gerilim, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağının uçuş izninin iptal edilmesiyle kriz boyutuna ulaştı.
Bugün sabah saatlerinde Mevlüt Çavuşoğlu'nun "Eğer Hollanda benim uçuş iznimi iptal ederse, eğer böyle bir şey yaparlarsa, ekonomik ve siyasi bizim Hollanda'ya karşı yaptırımımız çok ağır olur" açıklamasının ardından Hollanda, Çavuşoğlu'nun uçağının uçuş iznini iptal ettiğini bildirdi. Olayın ardından Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, duruma sert ifadelerle tepki gösterdi. Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin "İsterlerse laleleri görmeye gelebilir" açıklamasını eleştiren Çavuşoğlu "Lalelerin bir faydası olacaksa biz onlara yeni laleler göndeririz, adam olsunlar" ifadelerini kullandı.
Hollanda'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi Lideri Wilders'in açıklamalarına da atıfta bulunan Çavuşoğlu, "Hükümetin Wilders'tan ne farkı var? Aynı kafa, aynı zihniyet, aynı faşizm!" diye konuştu.
Uçuş izninin "güvenlik" gerekçesiyle iptal edildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Neymiş, güvenlik gerekçesiyle iptal etmişler. Ne yani Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı terörist mi?" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu'nun Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
"Diplomaside bu uç noktadır. Yazılı bir şekilde verilen uçuş izninin yazılı bir şekilde iptal edilmesi hiçbir şekilde kabule dilemez. Haklar, özgürlükler, iki ülke arasındaki dostluk... Nereden bakarsanız bakın kabul edilemez.
Bu referandumda da, yurt dışı seçim koordinasyon merkezimizin değişik bakanlarımıza ve milletvekillerimize yaptığı program çerçevesinde gidiyoruz, anlatıyoruz ve anlatacağız. Almanya, İngiltere, İsviçre, Avusturya; buralara giderek çalışmaları yaptı birçok arkadaşımız. Rotterdam'a gidip iş yerini de ziyaret etmiştim. Şimdi ne değişti de engellemeye çalışıyorsunuz. Bu referandumda niye taraf tutuyorsunuz. Yeni yönetim sistemi sizi neden bu kadar rahatsız etti de engellemeye çalışıyorsunuz. Bunlar biliyor ki değişiklikle Türkiye daha da güçlenecek ve onların tabiriyle "Tutulamayacak" bir ülke olacak.
Biz esasen, bugüne kadar yaptığımız tüm programlarda vatandaşlarımıza olumlu mesajlar veriyoruz. Başbakan'ın sosyal medyada "Türk bakanını burada görmek istemiyoruz" mesajlarını gördük. Daha sonra Dışişleri Bakanı'nı aradım "Bert" dedim, "Benim seçim öncesi gelmem sizi zor durumda bırakacaksa daha sonra gelirim". Kendisi bana dedi ki "Seçim sonrası da sana garanti veremem". "Bert" dedim, "Saçmalama, sana insan gibi söylüyorum. Başbakan'ınla görüş, seçim sonrası gelmemi istemiyorsanız cumartesi görüşürüz" dedim.
Sonra Rutte'un "Bizdeki laleleri görmeye gelebilir" dediğini gördüm. Laleler ırkçı siyasetçileri adam edememiş. Bir kere o laleler Osmanlı zamanında gitti oraya. Kendisi adına utanç verici. Lalelerin bir faydası olacaksa biz onlara yeni laleler göndeririz, adam olsunlar.
Wilders'ı sevindiriyor bu gelişmeler. Sosyal medyadaki paylaşımları da gördüyseniz çok memnun olmuş. Şimdiki Başbakan ile Wilders arasındaki fark ne şimdi? Yok. Aynı kafa, aynı faşizm. Wilders'ı destekleyen kişilere söylüyorum; Hollanda'da kim başara gelirse gelsin aynı Wilders zihniyeti olacak. Daha sonra Wilders'ın İngiltere tarafından kabul edilmeyince Hollanda'nın tepkisini hatırlıyoruz.
Bizim vatandaşlarımızla bululmamızı neden engelliyorsunuz. Senin buna ne hakkın var? Hani Avrupa'da demokrasi, özgürlük? İkinci Dünya Savaşı'ndaki Avrupa'yı hatırlatıyorlar. Ne kadar insanlık suçu varsa bugünkü yönetimde de bunu görüyoruz. Hollanda'nın attığı bu adımın bir karşılığı olacak. Almanya'da da problemlerimiz oldu.
Gittik, konuştuk. Neymiş, güvenlik gerekçesiyle iptal etmişler. Ne yani Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı terörist mi? Bunlar devriliyordu, yıkılmamaları için destek de verdik. Şimdi görüyoruz ki şu an içine düştükleri durum bu.
Uzlaşı olsun diye orası, burası, şurası, nerede olursa yaparız dedik. Daha da küstahlaşarak bizden katılımcı listesi istediler. Bu ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde olur.
Vatandaşlarımızın listesini istemek nedir. Hollanda hiç kusura bakmasın, hak ettikleri karşılığı vereceğiz. Çok sayıda Hollanda vatandaşından da mesaj geldi. Bizim Hollanda halkıyla 400-500 yıllık dostluğumuz var. Elbette bu adımları atarken Hollanda halkını hedef almayacağız. Hedefimiz şu anki hükümet, şu anki yönetim olacaktır. Hollanda'nın bu faşist uygulamasına karşı taraflı tarafsız herkes, Kılıçdaroğlu ve diğer siyasetçilerin ciddi bir desteğini de gördük. Mevlüt Çavuşoğlu'na yapılan bir hareket değildir bu, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı'na, Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmış bir yanlıştır."