Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'da Turizm Merkezi Belek'teki bir otelde, Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Katrugalos ile bir araya geldi. Çavuşoğlu ile Katrugalos, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Katrugalos, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin de hakları var ve biz bunların farkındayız" dedi.
Georgios Katrugalos, konuşmasında, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin de hakları var. Biz bunun farkındayız" dedi. Katrugalos, Çavuşoğlu'nun garanti konusunda anlaşamadıklarını ifade etmesi üzerine, "Gatantiler konusunda bir fikir ayrılığımız var. Burada tek taraflı hakların tanınması söz konusu. Bu konuyu uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek zorundayız. Biz Yunanistan olarak Kıbrıs haklarını savunmak durumundayız" ifadelerini kullandı.
Yunan Dışişleri Bakanı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yunanistan'a kaçan 8 asker konusuna ilişkin olarak, "Yunanistan darbecileri ve teröristleri barındırmaz ama kim darbeci kim terörist bunun kararını hukuk veriyor. Yargı bir karara vardı 8 kişi hakkında. Yunanistan hükümeti olarak buna müdahale etmek hakkına sahip değiliz" açıklamasında bulundu. Bunun üzerine Çavuşoğlu, "O 8 hain askeri kıyafetler ve askeri helikopterle Yunanistan'a kaçmıştır. Esasen bu iş mahkemeye de bırakılmadan belliydi darbe yaptıkları, bize iade edilmesi gerekiyordu. Siz de biz de biliyoruz ki o kişiler darbeciydi ve Yunanistan'a kaçtılar" diye yanıt verdi.
''Güven artırıcı adım için askerlerimiz ve savunma bakanlarımız bir araya gelmeli'' diyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Doğu Akdeniz ve Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon rezervlerine ilişkin ''Türkiye'nin dahil edilmediği ya da dışlandığı hiçbir proje gerçekçi değildir. Türkiye'nin uluslararası hukuk çerçevesinde hakları vardır'' ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs müzakereleri konusunda da ''Laf olsun diye müzakereye başlamayalım. Sonuç odaklı olsun, ucu açık olmasın, çerçevesini önceden belirleyelim. Her iki tarafın kabul edebileceği bir çözüm olsun istiyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'nin dahil edilmediği ya da dışlandığı hiçbir proje gerçekçi değildir. Türkiye'nin uluslararası hukuk çerçevesinde hakları vardır. Güven arttırıcı adım için askerlerimiz ve savunma bakanlarımız bir araya gelmeli. Türkiye kıta sahanlığındaki haklarını koruyacaktır. KKTC'nin haklarını garantör olarak muhafaza etme hakkı vardır. Bu uluslararası anlaşmalardan doğan bir yetkidir. Bugüne garanti konusu çağ dışı değildir. Tek taraflı sondaj çalışmalarını görüyoruz. O yüzden Türkiye'nin garantörlüğü önemlidir. KKTC ile devam eden müzakerelerde ve şimdi gördük ki Türk tarafıyla yetkileri paylaşmak istemeyen bir Rum tarafı var.
Crans-Montana'da bıraktığımız yerden devam etmemiz söz konusu olamaz.
Laf olsun diye müzakereye başlamayalım. Sonuç odaklı olsun, ucu açık olmasın, çerçevesini önceden belirleyelim. Her iki tarafın kabul edebileceği bir çözüm olsun istiyoruz.
İnsan hakları mahkemesinin 10 yıldır uygulanmayan 3 kararı var. Buradaki insanlara Türk bile diyemiyorsak kararları nasıl uygulayacağız? Yunanistan'da okullar kapatılırken biz 3-4 öğrenciye bile okulları açıyoruz.
Yunanistan'daki şahısların durumunu görüştük. Bu konudaki görüşlerimizi her seferinde dile getiriyoruz. Bu sorunun çözülememesi sebebiyle son zamanlarda gördük ki Yunanistan'a kaçışların arttığını görüyoruz. Nasıl olsa Yunanistan vermeyecek anlayışıyla bazı FETÖ mensuplarının kaçtığını ve kaçmaya teşebbüs ederken yakalandığını biliyorsunuz.
Bu kişiler askeri kıyafet ve askeri helikopterle Yunanistan'a kaçmıştır. Helikopter Türkiye'ye gönderildi ama bu şahıslar Yunanistan'da kaldı. Siz de biz de biliyoruz ki bu kişiler darbeciydi ve askeri kıyafetlerle Yunanistan'a kaçtı.
Yunanistan her zaman Türkiye'ye desteğini göstermiştir. AP'nin aldığı karar bağlayıcı değildir.
Güven arttırıcı önlemler konusunda 12 Nisan'da Yunanistan'la görüşmeler yapacağız. Sorunlarımız var, sorunları çözecek kapasitemiz de var. Yeter ki iradeyi devam ettirelim. Akdeniz'de her türlü iş birliğine hazırız. O bölgedeki doğal gaz ve enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa ve uluslararası piyasalara ulaşması konusunda iş birliğine hazırız ama herkesin, Kıbrıs halkının da dahil hakları garanti altına alınması gerekiyor.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin de hakları var ve biz bunların farkındayız. Biz gerginliğin azaltılmasından bahsedersek sorunların hasır altı edilmesinden bahsetmiyoruz. Samimiyetle görüşmek ve tartışmak durumundayız. Bunu Mevlüt beyle yapıyoruz. Konulara siyaset çerçevesinde çözüm bulmaya çalışıyoruz. Garantiler konusunda fikir ayrılığımız var. Karşı tarafa garantiler çerçevesinde tanınan hak yok. Biz Kıbrıs Rum Kesimi'nin haklarını savunmak durumundayız.
Yunanistan darbeci ve teröristleri kesinlikle ayırmaz ancak kim darbeci kim terörist bunun kararının adalet veriyor. 8 kişi konusuna baktığımızda bu konu hakkında yargı bir karar vardı. Yunanistan hükümeti olarak bu konuya müdahale etmede anayasal hakka sahip değiliz. Türk tarafına bizim yapabileceğimiz bir şey varsa iş birliğine hazırız dedik. 2008-2017 arasında Türkiye'den Yunanistan'a yönelik kaçış oranında yüzde 30'a yakın artış olduğunu biliyoruz. Organize suçlar ve terörizmle mücadele konusunda iş birliği yapabiliriz.
Yunanistan'da herhangi bir kişi sığınma talebinde bulunduktan sonra konu yargıya taşınır. Bu insanlar yargıya gittikten sonra hükümet olarak herhangi bir şey yapmamız mümkün değildir.
Biz tek bir Kıbrıs istiyoruz ve buna adada yaşayan halk karar verecektir. Adada zenginliklerden bahsettiğim zaman iki halkın da sahip olduğu zenginliklerden bahsediyorum.