T24 -
Dışişleri Bakanlığı, pazar günü İsviçre'de "minare yapımının yasaklanıp yasaklanmaması" ile ilgili gerçekleştirilen referandum sonucu ile ilgili "talihsiz bir karar", Avrupa Parlementerler Meclisi ise kararlar ilgili olarak "derin endişe içindeyiz" açıklamasında bulunurken bu referanduma izin verilmesinin bile "insan hakları ihlali olduğu" ifade edildi. Fransız La Liberation gazetesi ile konuyu "Avrupa virüs" başlığıyla manşetine taşıdı.İsviçre Adalet Bakanı referandumu savunduİsviçre, 'minare yasağı'na 'evet' dediDışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İsviçre'de gerçekleştirilen referandum sonucudan çıkan karar için 'talihsiz' açıklaması yapıldı.Açıklamada İsviçre'nin çeşitliliğe saygı ve uzlaştırıcı geleneğiyle uluslararası alanda saygın bir yer edinmiş olduğu, ancak bu kararın gelenekleriyle bağdaşmadığı belirtilerek konuyla ilgili düzeltici adımlar atılması beklendiği ifade edildi.Dışişleri Bakanlığı'ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamanın tam metin şu şekildedir:"İsviçre’de 29 Kasım 2009 günü gerçekleştirilen referandumda, ülkede minare yapımının yasaklanması girişiminin onaylanması hayalkırıklığı yaratmıştır. Bu karar, temel insani değerler ve özgürlüklere aykırı talihsiz bir gelişmedir. Çok kültürlülük, hoşgörü ve insan haklarına saygı gibi değerler toplumsal huzur ve barış açısından da önem taşımaktadır. Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Girişimi’nin iki eş sunucusundan biri olan Türkiye, farklı kültür ve inançlar arasında karşılıklı anlayış ve hoşgörü ortamının güçlendirilmesi yönünde yoğun çaba içerisindedir. İsviçre halkının bu kararı ülkemizde büyük bir üzüntü ile karşılanmıştır. Öte yandan, artık ikinci vatanları olarak kabul ettikleri İsviçre’de yaşayan 100 binden fazla vatandaşımızın da alınan karardan kaygı duymaları tabidir. Çeşitliliğe saygı ve uzlaştırıcı geleneğiyle uluslararası alanda saygın bir yer edinmiş olan İsviçre’nin, gelenekleriyle bağdaşmayan bu durumu düzeltici adımlar atması Türkiye’nin yanı sıra uluslararası kamuoyunca da beklenmektedir."Avrupa'dan İsviçre'ye tepki yağıyorAvrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi: "Derin endişe içindeyiz"; Avrupa İnsan Hakları Komiseri: "İslamofobi ciddiye alınmalı", Avrupa Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığıyla Mücadele Komisyonu: "Minare referanmdumu insan hakkı ihlali"...
Avrupa İsviçre'nin kararından endişeli!'Bu referanduma bile izin verilmesi insan hakkı ihlaliydi'Raporda, aşırı sağcı "Merkez Demokratik Birliği" (UDC) partisinin öncülük ettiği minare referandumu girişimine izin verilmesi, bir "insan hakkı ihlali" olarak nitelenmişti. İsviçre'de ırkçı ayrımcılıkla mücadele yasası çıkarılmamasını eleştiren ECRI, Müslümanları hedef alan ırkçı söylemlerin ürkütücü boyutlara ulaştığına vurguda bulunmuş ve önüne geçilmesini istemişti.ECRI raporunda "Eğer ırkçı ve yabancı düşmanı söylemler ivedilikle frenlenmezse, kaçınılmaz olarak -şu anda İsviçre'de gözlemlenmeye başlandığı gibi- ciddi sonuçlar doğurur. Bu tür söylemler ırkçı ayrımcılık ve şiddeti cesaretlendirir, sosyal barışı da tehlikeye atar" ifadelerine yer verilmişti.Avrupa İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg ise Avrupa genelindeki çok kültürlülük ve ulusal kimlik tartışmaları konusunda İsviçre'deki referandum sonucundan bağımsız olarak yayımladığı bir belgede, Avrupa devletlerini ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi, homofobi, çingene düşmanlığı ve anti-semitizmi ciddiye almaya ve mücadele etmeye çağırdı.'Avrupa virüsü'İsviçre'deki kararın yankıları ülkenin önde gelen gazetelerinde yer bulmaya devam ediyor.La Liberation gazetesindeki haberde, iş çevrelerinin "İsviçre bankaları için bir engel daha" endişesini taşıdığı belirtilirken, Cenevre ya da Zürih'teki paraların kaçışı endişesinin ötesinde Avrupa basınının "İsviçre için felaketten söz ettiğine" dikkat çekildi.Haberde, siyasi çevrelerin ise minarelerin yasaklanmasının yarattığı şoku atlatmakla hala zorlandığını belirtilirken, Halkçı UDP'nin Genel Başkan Yardımcısı Yvan Perrin, referandum sonucunun sürpriz olduğunu ifadesine yer verildi.Perrin'in "Müslüman dünyayla birlikte yaşamın çerçevesini yeniden çizmeden önce halkın verdiği mesajı sindirmek için zaman istediğini" söylediği belirtilen haberde, diğer partilerin ise bu kadar sabırlı olmadığına ve İsviçre Protestan Partisinin (PEV) bu fırsattan yararlanarak, Anayasaya Hristiyan değerlerinin yazılması için bir halk inisiyatifi başlatılmasını istediğine dikkat çekildi.Gazetenin baş makalesinde de, "Avrupa virüsü" başlığı altında, her ne kadar bugünlerde İsviçre öne çıkmış olsa da, yabancı düşmanlığı, göçmenlere duyulan nefretin aslında Avrupa ülkelerinde pupa yelken gittiği ve bunun bütün Avrupa'da yayılan popülist oluşumlara uygun bir seçim malzemesi sunduğu belirtiliyor.Baş makalede, Hollanda, İtalya ya da İskandinav ülkeleri, Fransa'dan örnekler veriliyor ve bunun savaş sonrası yıllardan yani 60'lı yıllardan sonra gelen dördüncü milliyetçi-popülist dalga olduğuna işaret ediliyor.Referandumdan 'yasaklansın' kararı çıkmıştı29 Kasım pazar günü, İsviçre'de minare yapımının yasaklanıp yasaklanmaması ile ilgili bir referandum gerçekleştirilmişti.Referanduma katılanların yüzde 57.5'i yasağı desteklemişti.Referaundum sonrası Avrupa'dan kararla ilgili ciddi tepkiler gelmiş, İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf, referandumla ilgili olarak, “Yasak Müslümanları değil, İslamcı köktenciliği hedefliyor” demişti.