Dışişleri Sözcüsü'nden Der Spiegel tepkisi: Tahrik edici!

Dışişleri Sözcüsü'nden Der Spiegel tepkisi: Tahrik edici!

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisinin 13 Eylül tarihli ’Türkiye Özel Sayısı’nda kullanığı "özgürlüğünü kaybeden bir ülke" tanımlamasını eleştirdi. Kapağın “İslamiyet hakkında olumsuz algı oluşturacak şekilde hazırlandığını” savunan Bilgiç, "Kapakta, ’Bir Ülke Özgürlüğünü Yitiriyor’ alt-başlığına yer verilmesi, 15 Temmuz’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün hain darbe teşebbüsü sırasında, Türk halkının yaşamı pahasına kahramanca verdiği demokrasi, özgürlük ve hukuk mücadelesini ısrarla görmezden gelme ve maksatlı biçimde çarpıtma çabasını ortaya koymaktadır. Halkın büyük desteğiyle demokratik olarak seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımızı farklı tanımlarla karalamaya yönelik çabaları da esefle kınıyoruz" dedi.

 

"Son derece tahrik edici"

Dışişleri Sözcüsü Bilgiç, Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisinin 13 Eylül tarihli ’Türkiye Özel Sayısı’ ile ilgili kendisine yöneltilen bir soruyu yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı karalamaya yönelik çabaların kınandığını vurgulayan Bilgiç, şu açıklamalarda bulundu:  "Almanya’da yayımlanan ’Der Spiegel’ dergisinin dün dağıtılan ülkemizle ilgili özel sayısında oluşturulmaya çalışıldığı görülen imaj, bir süredir Avrupa’da bir kısım medya organlarının uzunca bir zamandan beri ülkemizi hedef alarak kamuoyundaki imajını yıpratmayı amaçlayan çarpık ve önyargılı zihniyetinin yeni bir tezahürünü oluşturmaktadır. Söz konusu özel sayının kapağının son derece tahrik edici, sadece Türkiye değil İslamiyet hakkında da olumsuz algı oluşturacak şekilde hazırlandığı dikkati çekmektedir. Kapakta, ’Bir Ülke Özgürlüğünü Yitiriyor’ alt-başlığına yer verilmesi, 15 Temmuz’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hain darbe teşebbüsü sırasında, Türk halkının yaşamı pahasına kahramanca verdiği demokrasi, özgürlük ve hukuk mücadelesini ısrarla görmezden gelme ve maksatlı biçimde çarpıtma çabasını ortaya koymaktadır. Aynı şekilde, halkın büyük desteğiyle demokratik olarak seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımızı farklı tanımlarla karalamaya yönelik çabaları da esefle kınıyoruz. İslam dünyası için kutsal olan Kurban Bayramı sırasında yayınlanan derginin kapağında minarelerin ateşlenen füzeler olarak tasvir edilmesi saygınlık iddiasındaki bir yayın organının İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık söz konusu olduğunda sorumluluktan uzak bir yayın politikası izlediğinin, Almanya’da radikal akımlara kapılmadan, barışçı bir anlayışla ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayan Türk toplumunun yanı sıra, genel olarak İslam alemini de rencide etmekten, şiddet kültürüyle özdeşleştirmekten çekinmeyen esasen tiraj odaklı, Türkiye karşıtı yaklaşımının açık ve en son bir örneğidir. Türkiye, sağduyu yoksunu ve çarpık zihniyetten beslenen çevrelerin tüm gayretlerine rağmen terörün, aşırıcılığın ve ayrımcılığın her türlüsüyle meşru mücadelesini, hukuk devleti ilkeleri ve uluslararası yükümlülükleriyle uyum içinde kararlılıkla sürdürecek, Türkiye karşıtı çevrelere hak ettikleri cevabı her zaman verecek, anayasal düzenini, demokratik kurumlarını ve hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edecektir. Müttefik ve dostlarımız başta olmak üzere diğer ülkelerde kamuoyu oluşumuna etki eden medya kuruluşları ve çevreleri demokratik dünyanın temellerini oluşturan bu ilkelere riayet etmeye, Avrupa genelinde son dönemde yükselişte olan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve Türkiye karşıtlığı akımlarının da etkisinde kalarak Avrupa kamuoyunun hafızasında olumsuz Türkiye algısını yerleştirmeye yönelik kötü niyetli ve çaresizlik içinde sürekli kendini tekrar eden çabalarına son vermeye çağırıyoruz."

 

Ne olmuştu?

 

Alman Der Spiegel dergisi Türkiye'yi "özgürlüğünü kaybeden bir ülke" olarak nitelemişti. Dergi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ve Güneydoğu'daki çatışmaları kastederek "diktatörün kendi şehirleriyle savaştığını" öne sürdü.

''Özgürlüğünü kaybeden bir ülke'' başlığıyla çıkan Der Spiegel'in Türkiye hakkında hazırladığı özel sayısının kapağında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Sultan Ahmet Camii kolajı yer alıyor. Sultan Ahmet Camii'nin iki minaresinin füze gibi tasvir edilerek havalanması Erdoğan'ın 6 Aralık 1997'de okuduğu ve hapse girmesine sebep olan şiiri akla getirdi. Erdoğan, ''Minareler süngü, kubbeler miğfer / Camiler kışlamız, mü'minler asker / Bu ilahi ordu dinimi bekler / Allahu ekber, Allahu ekber'' dizelerinin yer aldığı şiiri okuması sebebiyle 10 ay hapis cezası almış ve siyaset yasağına hedef olmuştu. Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne inen Erdoğan, 24 Temmuz 1999'da tahliye olmuştu.