DİSK/Genel-İş: Deprem bölgesinde istihdam edilen kadınların yarısından fazlası kayıt dışı çalıştırılıyordu

DİSK/Genel-İş: Deprem bölgesinde istihdam edilen kadınların yarısından fazlası kayıt dışı çalıştırılıyordu

Türkiye'de kadın işsizliğinin AB ve OECD ülkelerinden iki kat fazla olduğu belirtildi. İstihdam edilen kadınların yarısından fazlasının kayıt dışı çalıştırıldığı deprem bölgesinde, kadınların işsizlik oranının ülke genelindeki kadınların işsizlik oranından yüksek olduğu vurgulandı.

DİSK/Genel-İş, Kadın Emeği raporunu yayımladı. Raporda, Kahramanmaraş merkezli depremlerin gerçekleştiği bölgede kadın istihdamının düşük olduğu hatırlatılarak, "Deprem öncesi dönemde Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde kadınların işgücüne ve istihdama katılımı oranları düşüktür. Bölgede işgücünün yüzde 73’ü (2 milyon 292 bin) erkeklerden, yüzde 26,7’si (837 bin) kadınlardan oluşmaktadır. Toplam istihdamın; yüzde 74’ü olan 1 milyon 987 bini erkeklerden; yüzde 25,6’sı olan 695 bini ise kadınlardan oluşmaktadır. Deprem ile birlikte de kadın istihdamının çok ciddi bir şekilde düşeceği görülmektedir" ifadelerine yer verildi.

Deprem bölgesinde kadın işsizliği yüzde 16,8

Deprem bölgesindeki kadınların işsizlik oranının, ülke genelindeki kadınların işsizlik oranından yüksek olduğu vurgulanarak "2021'de ülke genelinde kadın işsizlik oranı yüzde 14,7 iken deprem bölgesinde bu oran 2,1 puan fazla olarak yüzde 16,8’dir. Türkiye’deki toplam kadın işsizliği 2021 yılında 1,5 milyondur. Toplam kadın işsizliğinin yaklaşık yüzde 10’ununu (141 bin kadından fazlası) da deprem bölgesinde yaşayan kadın işsizler oluşturmaktadır" denildi.

Deprem bölgesindeki kadınların yüzde 52'si kayıt dışı çalıştırılıyordu

Raporda, "Deprem bölgesindeki kadınlar sosyal güvenceden yoksundur. İstihdam edilen kadınların yarısından fazlası kayıt dışı çalıştırılmıştır. İstihdam edilen kadınların yüzde 48’i sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı çalıştırılırken, yüzde 52’si kayıt dışı çalıştırılmaktaydı" ifadesine yer verildi.

Cinsiyet açığı yüzde 34,3

Türkiye'de kadın işsizliğinin AB ve OECD ülkelerine göre daha fazla olduğu vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:

"Türkiye’de kadın istihdamı yüzde 34,3 iken erkek istihdamı yüzde 70,7’dir. OECD ve AB üye ülkelerin ortalamalarına baktığımızda; kadın-erkek istihdam oranlarının birbirlerine yakın, dolayısıyla da istihdamda cinsiyet açığının daha düşük olduğunu görülmektedir. OECD üye ülke ortalamasında kadın istihdamı yüzde 62,4, cinsiyet açığı yüzde 14,2; AB üye ülke ortalamasında yüzde 65, cinsiyet açığı yüzde 9,9 iken Türkiye’de bu oran ülke ortalamalarının yarısı kadar olup yüzde 34,3’tür. İstihdam da cinsiyet açığı ise yüzde 36,4’dür." 

Kadın istihdamı 5 yılda yalnızca 1,9 puan arttı

Son 5 yılda kadın istihdamının yalnızca 1,9 puan artırıldığına dikkat çekilen raporda, "Türkiye’de kadın-erkek istihdam oranlarını yıllara göre incelediğimizde, 2018-2022 yılları arasındaki son beş yıllık dönemde kadın istihdamının çok düşük bir puanda artış gösterdiğini görülmektedir. 2018'de kadın istihdamı yüzde 29,4 iken 2022 Aralık ayına gelindiğinde 1,9 puan artarak yüzde 31,3’ye yükselmiştir" denildi.

Raporda verilerin diğer bilgiler ise şöyle:

  • "Türkiye’de kadınların işsizlik oranları her geçen gün artmaktadır. OECD verilerine göre; Türkiye’de kadınların işsizlik oranı yüzde 12,7 ile AB ve OECD üye ülke ortalamalarının 2 katından fazladır. AB üye ülke ortalamalarında kadın işsizliği yüzde 6,4, OECD üye ülke ortalamasında ise yüzde 6,8’dir.
  • Son 5 yıllık döneme ayrıntılı olarak baktığımızda; dar tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 14 civarındayken geniş tanımlı kadın işsizlik oranının arttığını görmekteyiz.  2018 yılında dar tanımlı/resmi kadın işsiz sayısı 1,4 milyon kişi iken 2022 Aralık ayında 1,7 milyon kişiye yükselmiştir. Aynı dönemde ise geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 23,5’ten 6 puan artarak yüzde 29,5’e yükselerek 4 milyon 82 bin kişiyi bulmuştur.

  • 2022 yılı 4. çeyrek verilerine göre 9 milyon 663 bin kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirtmişken ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirten erkek sayısı verisi bulunmamaktadır. Ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirten kadın sayısı 2 milyon 286 bin kişi iken bu verilerdeki erkek sayısı kadın sayısının 5’te birine denk gelmektedir ve sadece 466 bin kişidir.

  • 2022 yılı 4. çeyrek verilerine göre 10 milyon 298 bin kadın istihdamının 6 milyon 951 bini (yüzde 67,4’ü) kayıtlı, 3 milyon 347 bini ise (yüzde 32,5’i) kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Veriler göstermektedir ki Türkiye’de 3,3 milyon kadın sosyal güvenceden yoksundur.

  • 2022 yılı 4. çeyrek verilerine göre tam zamanlı çalışan kadın sayısı 8 milyon 642 bin; yarı zamanlı çalışan kadın sayısı ise 1 milyon 656 bin kişidir. Tam zamanlı çalışan kadınların yüzde 74,3’ü kayıtlı, yüzde 25,6’sı ise kayıt dışı çalışırken, yarı zamanlı çalışan kadınların çoğunluğu kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Buna göre yarı zamanlı kadınların sadece yüzde 31,8’i kayıtlı iken yüzde 68,1’ine kayıt dışı istihdam edilmektedir.

  • Kadınların sendikalara katılımı düşüktür. 2023 Ocak ayı verilerine göre; Türkiye’de kadınların sendikalaşma oranı yüzde 10,4 iken erkeklerin sendikalaşma oranı yüzde 16,1’dir. Bu veriye, kayıt dışı istihdam dâhil edildiğinde gerçek kadın işçi sendikalaşma oranı sendikalaşma 4,2 puan azalarak yüzde 6,2’ye gerilerken; erkek işçilerde de bu oran 5.1 puan azalarak 11,2 düşmektedir.

  • Türkiye’de de erkeklerin kadınlara göre yüzde 20,84 fazla kazanmaktadır. Çalışma biçimlerine göre incelediğimizde kadın ve erkekler arasındaki fark en fazla yevmiyeli çalışan kadın ve erkeklerdedir. Yevmiyeli çalışan erkekler yevmiyeli çalışan kadınlara göre yüzde 47,39 daha fazla kazanmaktadır. Ücretli maaşlı çalışanlarda ise bu fark yüzde 16’dır. Ücretli çalışan erkekler kadınlara göre yüzde 16 daha fazla kazanmaktadır.  

  • Türkiye’de resmi yoksulluk verilerini cinsiyet karşılaştırması yaparak incelediğimizde yoksulluktan en fazla kadınların etkilendiğini görüyoruz. Erkeklerde yoksulluk, 8,5 milyon kişi ile yüzde 20,8; kadınlarda yoksulluk ise 9 milyon kişi ile yüzde 21,8’dir."