DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kararının geri çekilmemesi halinde, davet edildikleri “Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu"na katılmayacaklarını bildirdi.
Türkiye, bugün itibariyle kadına karşı şiddetle mücadele amacıyla hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'nden resmi olarak çekildi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptığı yazılı açıklamada, sözleşmeden çekilme kararının kabul edilemez olduğunu yineleyerek, "Kadınların ikincilleştirilmesine ve kadınlara karşı cinsiyetçi tutumlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir kez daha söylüyoruz ki İstanbul Sözleşmesi bizimdir" açıklamasını yaptı.
Kadınlara yönelik ayrımcılık, şiddet ve tacizin her geçen gün arttığına işaret eden Çerkezoğlu, "Covid-19 salgınıyla birlikte evlere kapanmanın neticesinde ev içi şiddetin arttığı böylesi bir dönemde hükümetin her türlü eşitsizliği, adaletsizliği, ayrımcılığı ve şiddeti ortadan kaldırmak için İstanbul Sözleşmesi’ni etkin bir şekilde uygulaması gerekirken imzacısı olmaktan çekilme kararı kabul edilemez" ifadesini kullandı. Çerkezoğlu’nun açıklaması şöyle:
"20 Mart 2021’de 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’yla Anayasa’ya aykırı bir şekilde İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından 23 Nisan 2021 tarihli Resmî Gazete’de 'Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Üye Seçimine Dair Karar' yayımlandı.
DİSK’in de davet edildiği bu yeni komisyon ile İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararı perdelenmeye çalışıldı. Adı geçen Meclis Araştırması Komisyonu’ndan gelen toplantı davetine İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi kararının geri çekilmemesi halinde katılmayacağımızı bildiriyoruz.
Sözleşmeler, koşullarına uyulması yasayla desteklenmiş olan hukukî işlemlerdir ve sözleşmeyi tek taraflı olarak ortadan kaldırma tutumu değişmeden söylenecek sözlerin, bağıtlanacak sözleşmelerin de hiçbir hükmü olmayacaktır. TBMM’nin oy birliğiyle kabul ettiği, kadınların önemli bir kazanımı olarak kabul edilen bir sözleşmeyi tek bir imza ile, tek taraflı olarak ortadan kaldıran yaklaşımdan vazgeçilmediği müddetçe bu komisyona katılmamız mümkün değildir.
Kadınların ikincilleştirilmesine ve kadınlara karşı cinsiyetçi tutumlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadın hareketinin geçmişten bugüne en önemli kazanımlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi’ni ve hem kendi yaşamlarımızı hem de kız kardeşlerimizin yaşamlarını savunmaya devam edeceğiz. Bir kez daha söylüyoruz ki İstanbul Sözleşmesi bizimdir. Sendikaları, meslek örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini, kadınlardan yükselen sesi büyütmeye, başta İstanbul Sözleşmesi ile ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi olmak üzere haklarımızı koruyan ve geliştiren her türlü yasaya ve sözleşmeye sahip çıkmaya çağırıyoruz. Yaşamak haktır, İstanbul Sözleşmesi, kadınları ve kız çocuklarını yaşatır." (ANKA)
TIKLAYIN | 20 maddede İstanbul Sözleşmesi nedir?
TIKLAYIN | Akademisyen ve hukukçular İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına ilişkin ne düşünüyor?
TIKLAYIN | İstanbul Sözleşmesi tartışması siyasi partiler tarafında nasıl ilerliyor?
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanlığı’ndan Danıştay’a “İstanbul Sözleşmesi” savunması: “Çekilme kararı Cumhurbaşkanı'nın yetkisinde”