Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı haziran ayı enflasyon rakamlarının halkın hissettiği rakamlardan çok farklı olduğunu söyledi. Çerkezoğlu, “TÜİK’i asgari ücretlinin, emeklinin, dar gelirlinin enflasyonunu ayrıca hesaplamaya çağırıyoruz. Kamusal verileri tahrif etmek, buna girişmek büyük sorumluluktur, suçtur. İktidarın direktifleri doğrultusunda enflasyon açıkladığınızda bilin ki milyonlarca işçinin emekçinin, onların çocuklarının, daha doğmamış çocuklarının vebali TÜİK’in boynunda olacaktır. TÜİK gerçekleri açıkla, Ekmeğimizle oynama” dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Yönetim Kurulu üyeleri, bugün enflasyon oranlarını açıklayan TÜİK’in önünde basın açıklaması yapmak için Ankara’daki Necatibey caddesinde bir araya geldi.
Polis, DİSK’lilerin TÜİK önüne yürümesine ve orada açıklama yapmasına izin vermedi. DİSK’liler Necatibey’de TÜİK’e “Gerçek enflasyon rakamlarını açıkla, işçinin, emekçinin ekmeği ile oynama” çağrısı ile basın açıklaması yaptı.
TIKLAYIN - TÜİK: Enflasyon haziranda yıllık yüzde 78,6'ya yükseldi
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu şunları söyledi:
“Bu ülkede emeği ile geçinen milyonlarca işçinin kamu çalışanının emekçinin ücretini belirleyen en büyük ücret belirleyicisi konumuna gelen TÜİK önünde TÜİK’i gerçekleri açıklamaya çağırmak ve işçinin emeklinin emekçinin ekmeği ile oynamaması için çağrıda bulunmak için geldik. TÜİK, önünde yapmak istediğimiz basın açıklamasını burada gerçekleştiriyoruz. Şunun altını çizmek isterim ki bu ülkede ve dünyada herkes açısından görüşlerini ifade etmek eleştirilerini sunmak için toplanmak ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı en temek insan haklarından bir tanesidir. Yasalarda ve anayasada korunma altına alınan bu hakkın kullanımını engellemek asla kabul edilemez. Bu tutumu kabul etmediğimizi ve protesto ettiğimizi ifade etmek isterim.
TÜİK, biraz önce haziran enflasyonunu açıkladı. Aylık 4,95, yıllık 78,62, şaşırdık mı bu rakamlara hayır şaşırmadık. Çünkü TÜİK yıllardır, özellikle iktidarın ücretleri baskılama politikasını hayata geçirmesi için enflasyonu da bütün verileri de perdeleyerek ve karartarak açıklıyor. Bugün 6 aylık enflasyon oranı belli oldu, bu oran işçiler, emekçiler, memurlar, emekliler için büyük önem taşıyor. Temmuz ayında ücretlere yapılacak zamlar, memur maaşları, emekli aylıkları bu enflasyona bakarak belirleniyor. Yani ülkemizin yüksek enflasyonlu bir sürece girdiği, her gün daha yoksullaştığımız ve bu ülkede yaşayan çok küçük bir azınlık dışında 84 milyonun geçinemediği bu süreçte, 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak ücretler işte bu 6 aylık enflasyona göre belirlenecek.
Milyonların cebine girecek para, milyonların sofrasına gelecek ekmek adeta TÜİK tarafında belirleniyor. TÜİK, ülkemizde adeta en büyük patron gibi. Bütün emek gelirleri onun açıkladığı oranlara göre belirleniyor. O nedenle enflasyonun eksik, hatalı ölçülmesi emekçilerin hakkının gasp edilmesi demektir. TÜİK, enflasyonu düşük açıklayarak işçinin, memurun emeklinin ekmeği ile oynuyor, enflasyonu düşük açıklayarak her gün soframızdaki ekmeğin bir dilim daha küçülmesine yol açıyor. Ekmeğimizi, emeğimizi savunmak için buradayız. Enflasyonun doğru ölçülmesi için, TÜİK’e görevini hatırlatmak için buradayız. Halkın hissettiği enflasyon başka, TÜİK’in açıkladığı enflasyon ise çok başka.
40 kere söyledik burada bir kez daha söylüyoruz; TÜİK işini doğru yapmıyor, kendini enflasyonla mücadele kurumu gibi görüyor. TÜİK, rakamlarla mücadele ederek enflasyonu düşük göstermeye çalışıyor. Enflasyonla mücadele etmek bir kamusal kurum olan TÜİK’in görevi değildir, ülkeyi yöneten siyasi iktidarın, Merkez Bankası’nın görevidir. TÜİK, siyasi iktidarın ücretlerimizi her gün geriye götüren politikalarına açıkladığı enflasyonla alt oluyor. Biz asla bunu kabul etmiyoruz. TÜİK’in görevi milyonlarca işçinin, emekçinin ekmeğini korumak ve bunun için enflasyon rakamlarını doğru, şeffaf ölçmektir. Biraz uzaktan da olsa TÜİK yönetimine sesleniyoruz; enflasyonu doğru ölçün, işinizi doğru yapın. Şeffaf davranın, daha fazla detay açıklayın. Enflasyon hesaplamasını, detay verileri sendikalarla, bilim insanları ile paylaşın. Kamuoyunun denetimine açın. Yüksek enflasyon döneminde sırtınızda büyük bir yükümlülük var.
Biz TÜİK’e kapılarınız açık olsun, şeffaf olun dedikçe, bilgi karatıyor. Son örneği de enflasyon sepeti olarak bildiğimiz, enflasyona esas madde fiyat listesinin açıklamıyor. 1933 yılından beri açıklanan veriler artık karartılıyor. DİSK olarak sorduk, neden açıklamıyorsunuz bu rakamları bizlerle paylaşın dedik. Gelen yanıt son derece gayrı ciddi. Dediler ki enflasyon sepetindeki o rakamları açıklarsak halk bu rakamları yanlış anlıyormuş. Aslında şöyledekileri şu; rakamlar açıklandıklarında bu ülkede milyonlarca işçi, emekçi, emek çalışmaları yapanlar gerçek rakamlarla TÜİK’in rakamlarını yan yana koyduğunda aradaki makası, gerçekleri daha açık görecek. Bu nedenle verileri karartıyorlar. TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarının da gerçek işsizlikle ilgisiz rakamlar. Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu işsizlik, Türkiye’de yaşayan insanlar işsizliği elle tutuyor, gözle görüyor. Özellikle genç ve kadın işsizliği rekorlar kırarken TÜİK işsizlik rakamlarını da hep kararttı. Biz yıllarca gerçek işsizlik rakamlarını DİSK-AR’ın hesaplamasıyla açıkladık. 10 yıl sonra TÜİK artık geniş tanımlı işsizliği de açıklamaya başladı, 10 yıl sonra. Şimdi buradan uyarıyoruz, enflasyonda da aynısını yapıyorsunuz. Verileri karartarak, rakamları perdeleyerek, enflasyon rakamlarını düşük açıklayarak milyonları açlığa, sefalete mahkum ediyorsunuz. Gelin bu hatalı, yanlış yoldan dönün. İktidarların maşası olmayın, halkın, kamunun kurumu olun.
TÜİK’i asgari ücretlinin, emeklinin, dar gelirlinin enflasyonunu ayrıca hesaplamaya çağırıyoruz. Gerçek enflasyon rakamları üzerinden emeğimize, ekmeğimize sahip çıkmak istiyoruz. Bunun yapılmaması açıkça suçtur. Kamusal verileri tahrif etmek, buna girişmek büyük sorumluluktur, suçtur. İktidarın direktifleri doğrultusunda enflasyon açıkladığınızda bilin ki milyonlarca işçinin emekçinin, onların çocuklarının, daha doğmamış çocuklarının vebali TÜİK’in boynunda olacaktır. 20 yıldır ülkeyi yöneten AKP’ye hükümete, sesleniyoruz. TÜİK’i rahat bırakın. TÜİK’in hesaplamalarına müdahale etmeyin. Rakamlarla mücadele ederek enflasyon düşmez. Siz TÜİK’e enflasyonu düşük açıklattığınızda düşen, azalan tek şek TÜİK’in güvenilirliği oluyor. TÜİK, enflasyonu eksik açıkladıkça azalan şey işçinin, emekçinin ekmeği, alım gücü oluyor.
Milyonlarca, işçi ve emekçi, gerçek enflasyonu her gün yaşayarak biliyor. Sizin TÜİK’e açıklattığınız bu enflasyon rakamlarına bu ülkede ücreti ile geçinen milyonlar asla inanmıyor. Bu ülkede, işsizlik, yoksulluk, açlık, açlık sınırın altında bir asgari ücret var. Bu ülkede açlık sınırının altındaki ücret ortalama ücret haline geldi. Bu ülkede o açlık sınırının altındaki asgari ücretin yarısı ile geçinmeye çalışan milyonlarca emekli var. Bu ülkenin bütün değerlerini biz üretiyoruz ama biz büyümüyoruz. Enflasyonla mücadele etmek için gerçek yapısal adımlar atın. Ekonomi de toplam bir iyileşme olacak bunun için üretime dayalı, kalıcı güvenceli istihdam yaratacak bir ekonomik politikaya ihtiyaç var. Tümüyle TL’nin değersizleştirilmesi ve emeğin ucuzlatılması üzerine kurulu büyüme politikasından vazgeçin. Yoksullaştıran bu büyümeden işçiye, emekçiye hayır gelmiyor. TÜİK gerçekleri açıkla Ekmeğimizle oynama! İşçilerin, emekçilerin, emeklilerin ekmeğiyle oynamayın. Ülke tarihinin görülmemiş bir bölüşüm şokunu yaşıyoruz. Bu ülkede ürettiğimiz değerin hakça paylaşıldığı, eşitliğin, adaletin ve kardeşliğin olduğu, demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işlediği bütün engellerin kaldırıldığı emeğin Türkiye’sini hep birlikte kendi ellerimizde buracağız. Tüm emekçileri, emeğimize, ekmeğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.”