22 Temmuz 1980 günü İstanbul Merter’de sabah evinden çıkıp sendikaya gitmek üzere arabasına binerken kurşunlanarak katledilen DİSK'in kurucu genel başkanı Kemal Türkler, öldürülüşünün 37. yıl dönümünde mezarı başında anıldı.
Topkapı Mezarlığı'nda düzenlenen törene, Türkler'in kızı Nilgün Türkler Soydan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK üyeleri, Türkiye Komünist Partisi, ailesi, yakınları ve sevenleri katıldı.
Nilgün Türkler Soydan yaptığı konuşmada, bir kez daha hüzünlü bir 22 Temmuz sabahında babasının mezarının başında buluştuklarını söyledi. Babasıyla ilgili 10 yıldır hazırlanmakta olan kitabın bitirildiğini ifade eden Soydan, 37 yıldır adalet arayışlarının sürdüğünü ve görünüşe göre adalet arayışının uzunca bir süre daha devam edeceğini söyledi.
Saygı duruşunda bulunulan törende, katılımcılar Kemal Türkler'in mezarına karanfiller bıraktı.
Öte yandan Türkler hakkında CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen ve CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok bir yazı kaleme aldı. Türkmen yazısında, "Kemal Türkler, Türkiye'de demokratik hak ve özgürlük için mücadele tarihine özel bir damga vuran bir sendika ve halk önderi" dedi. Altıok ise, "Kemal Türkler...Bir devrimci, işçi önderi... Adı gibi davası da unutulmayacak" ifadesini kullandı.
Türkmen yazısında şu ifadeleri kullandı:
Emek ve sendikal hareketin, en yüce değer olduğunu Türkiye'ye kabul ettiren bir önderdi Kemal Türkler. Onun mücadele tarihi, demokratik hakların, sivil toplum örgütlerinin toplumdaki ve siyasetteki etkisinin en üst düzeyde olduğu yıllardı. Onun önderliğinde DİSK'in yönlendiriciliği ve etkisiyle 1963'teki CHP hükümeti eliyle ilk defa Türkiye'de "Toplu sözleşmeli grev hakkı" yasalaştı. O dönemde çalışma Bakanı olan Bülent Ecevit'in özel çabasına da vurgu yapmak gerekir. 1970 yılında DİSK'in önderliğinde gerçekleşen, tüm ülkedeki, emeğe bakışı köklü bir şekilde değiştiren, yüz bin sendikalı işçinin katıldığı 15-16 Haziran büyük işçi yürüyüşünde Kemal Türkler en öndeydi.
Yürüyüş büyük oranda onun kişiliğinin ve önder karakterinin güveni ile gerçekleşti ve sonuçlandı. 70'li yıllar boyunca toplumsal mücadelenin önemli bir bileşeni ve "akil adamı" olarak hep toparlayıcı ve yönlendirici olarak büyük misyon üstlendi.
12 Eylül'ün faşist darbesini hazırlayan güçler bu süreci, bu sarsılmaz iradeyi ancak fiziki olarak yok ederek durdurabileceklerine karar verdiler ve HALK ÖNDERİNİ öldürttüler. 21 Temmuz Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden biri. Demokratik Türkiye için ümitlenmemizi gerektirecek bir çok nedenimizin olduğu bu günlerde Kemal Türkler'i saygı ve hürmetle anmak demokratım, aydınım, demokrasiye ve özgürlüğe saygılıyım diyen her bireyin görevi olduğunu düşünüyorum. Tarihi kazanımlar hiç bir zaman kaybolmaz. Bu süreçte yaşadıklarımız geçicidir ve bir 'reklam arasıdır.'
Yakın gelecekte her şey yerli yerine oturacaktır. Anın önünde saygıyla eğiliyorum. Büyük önder, ışığın hep yolumuzu aydınlatacak.
Altıok ise şunları söyledi:
"Kemal Türkler...Bir devrimci, işçi önderi...Davası zaman aşımına uğratıldı, katiller korundu. 'Babamın adından korkuyorsunuz. Babamdan korkmaya devam edin, bir sürü Kemal Türkler arkadan geliyor' diyen kızının babası...Evet bir sürü Kemal Türkler onun izinde mücadelesini yaşatıyor. Adı gibi davası da unutulmayacak."