T24 - DİSK tarafından hazırlanan raporda, kayıtdışı çalışanların sayısında geçen yıla göre artış yaşandığını belirtilerek, hükümetin kayıtdışı ile mücadele konusunda karnesinin ''zayıf'' olduğu savunuldu. DİSK AR-GE, kayıtdışılık ve istihdam alanından son dönemde yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği bir rapor hazırladı. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, işsizlik oranının önceki yılın nisan ayı dönemine göre 2,9 puan düştüğü anımsatılan raporda, ancak işsizlik verilerinde yaşanan düşüşün, kayıtdışının ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşmasının gölgesinde kaldığı ifade edildi. Raporda, 2008'in aynı döneminde yaklaşık 2 milyon 333 bin olan işsiz sayısının, son açıklanan resmi verilere göre yaklaşık 3 milyon olduğuna dikkat çekilerek, işsiz sayısının 2 yılda yüzde 32 artış gösterdiği belirtildi. Raporda, şunlar kaydedildi: ''Kayıtdışı ile mücadele, cezai yaptırımlarda, sendikal örgütlenmenin önünün açılmasında değil, özel sektörü teşvikte aranıyor. 'Ne kadar az vergi alırsak, istihdam maliyetlerini ne kadar aşağı çekersek, patronlar da o oranda kayıtdışı işçi çalıştırmaktan vazgeçer' anlayışı ile kayıtdışı ile mücadele daha en başından sakatlanıyor. Oysa ki kayıtdışı ile mücadele aktif bir biçimde, sendikaların örgütlenmelerinin yaygınlaşması, sıkı denetimler ve cezai yaptırımların etkinleştirilmesi ile verilebilir. Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen kayıtdışını teşvik eden uygulamalar kaygı vericidir. 2010 nisan ayı dönemi için açıklanan istihdam verilerine göre, kayıtdışı istihdam edilenlerin sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre 905 bin kişi artarak, 8 milyon 842 binden 9 milyon 747 bine ulaştı'' İşsizlik rakamlarındaki düşüşe güvencesiz çalışanların ve eksik istihdam edilenlerin sayısındaki artışın eşlik ettiği ifade edilen raporda, ''istihdamdaki artışın nitelik ve süre açısından ihtiyaca cevap vermediği'' görüşüne yer verildi. Raporda, ''Herkese insan onuruna yaraşır bir iş talebi dikkate alındığında, krizden güvencesiz ve geçici işlerle çıkmanın çözüm olmadığı görülecektir. Geçici bir işte çalışanların sayısı nisan dönemi için 2009'da 1 milyon 221 bin iken, 2010'da 1 milyon 537 bin düzeyine ulaşmıştır'' denildi. Raporda, son veriler itibariyle Türkiye'deki istihdama ilişkin şu tespitlerde bulunuldu:'-Resmi rakamlara göre, işsiz kalma nedenlerinin en ön sırasında çalışılan işin güvencesiz ve geçici olması geliyor. Türkiye'de yaklaşık her 10 ücretliden sadece 1'i geçici bir işte çalıştığı halde, işsizlerin yüzde 31'ini geçici işlerde çalıştığı için işsiz kalanlar oluşturuyor. Bu durumda olanların sayısı 1 milyon 83 bin. -Eksik istihdam rakamlarında da artış görülüyor. Toplam 40 saatten daha az çalışan ve 1 saat çalışmış olsa bile istihdamda sayılanlarla, aynı nedenlerle istihdamda görünen, ancak iş bakanların yani gizli işsizlerinde sayısında 154 bin kişilik artış gerçekleşti. -Kırdaki istihdam geçen yılın aynı dönemine göre 610 bin kişi artış göstererek 7 milyon 375 bine ulaştı. Kırsal kesimde gelir kaybı yaşadığı için kentlere yönelen yüzbinlerce emekçi, işsizlik girdabından kaçarak, yine çaresizliklerine yani tarım alanına, kırsal kesime dönüş yaptı. -Geçtiğimiz yıl 820 bin olan 1 yıldan fazladır iş arayan kronik işsizlere bu yıl, kriz döneminde işsiz kalmış 124 bin kişi daha katıldı. Kronik işsizlerin sayısı 820 binden 944 bine ulaştı. Toplam işsizler arasında kronik işsizlerin oranı yüzde 21'den yüzde 28'e ulaştı. -İş arama kanallarından birini kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanların sayısı 2010'da 2 milyon 225 bin düzeyine ulaştı. -Tanımlama nedeniyle işsiz sayılmayan 2 milyon 225 bin işsiz dahil edildiğinde ortaya çıkan ''geniş tanımlı işsizlik'' oranı yüzde 20,66'yı buluyor.'' Raporun öneriler bölümünde, bazı çevrelerce, ''işsizliğe çözüm olarak kıdem tazminatlarının kaldırılmasının, işçi açısından daha fazla çalışmak ve daha fazla sömürü anlamına gelen esnekliğin, kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılmasının, geçici çalışmanın yaygınlaşmasının, kiralık işçilik uygulamalarının'' sunulduğu belirtildi. Raporda, şu önerilere yer verildi: ''-Kayıtdışı ile mücadelede sendikalara yetki verilmeli. -İş güvencesi herkese ayrımsız şekilde uygulanmalı. -Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı. -Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı. -Çalışma saatleri aşağıya çekilmeli.''