Veysi Polat*
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Vural, AKP ve HDP’nin 31 Mart seçimlerinden başarısız çıktığını belirterek, “Kürtler, AK Parti’nin hakaretlerine, kendilerini yok sayan anlayışına karşı batıda muhalefete destek verdi, bölgede ise HDP’nin yanlış ve nobran yaklaşımını kabul etmedi” dedi.
Merkezi Diyarbakır’da bulunan DİTAM’ın başkanı Mehmet Vural, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde ortaya çıkan tabloyu T24’e değerlendirdi.
HDP’nin seçimlerden sonra yaptığı açıklamalara atıfta bulunan Vural, şunları söyledi: “HDP, 100’ü aşkın belediyeden 40’ını kaybetti. Başarı bunun neresinde? Ciddi düşünmesi ve siyaseti yeniden yorumlaması gerekir. Bölgede HDP’nin yanlış, nobran, yukarıdan bakış açısına Kürtler bir ikazda bulundu. Bu anlayışa bir sarı kart gösterdi. HDP, bu saatten sonra oturup Kürt ittifakını ve seçmenini yeniden yorumlaması lazım. HDP, öncelikle hendek ve barikat meselesinde ciddi bir öz eleştiri vermesi lazım. Bu olay üstü kapatılacak bir iş değildir. İkincisi ‘ben istediğim adayı çıkarırım, herkes de buna uyar’ anlayışı artık geçersizdir. Bu işi, işten anlayana, halk tabanında yeri olana vermek lazım. Antep’tekini Diyarbakır’a, Diyarbakır’dakini götürüp İstanbul’da aday yapmakla olmuyor. Çok demokratik olmayan, üç kişinin isteğiyle aday tespiti doğru değildir. 15-20 yıldır belediye ellerinde. Salt kimliğe sahip çıkmak yetmiyor. Yerel hizmet olarak geriye dönüp baktığımızda ne yaptık? Yeteri kadar çalıştık mı? Halka yeterli hizmet ettik mi? Bunun sorgulanması lazım. Geçmişte de baskı ve zulüm vardı, bugün de var. Bu bir gerçek. Kürtler geçmişte de baskı ve zulme karşı oyunu kullandı ve birlik oldu. Mağduriyetlerin ardına sığınamayız. Evet kadroların çoğu içeride, çoğu siyaset dışı bırakıldı bu bir gerçek ama yine de Kürtler birlikte gereken davranışı gösterdi. HDP yeteri kadar iyi bir siyaset yürütemedi. Artık belediyelerde çalışabilen ve üretebilen ehli kişilere yer vermesi lazım. Siyasette kimin nereye gelebileceği artık hesaplanması lazım. Yani belediye başkanı öncelikle belediye başkanlığı yapacak. Milletvekili, parlamentodaki işlerini yapacak. Herkes her şeyi yapacak diye bir şey yok. Belediye başkanının o şehrin güzide insanı olması gerekir. Şehri yönetmesini bilmeyenlere bu makam teslim edilemez. Bunların tartışılması lazım.”
Siyasetteki dengenin Kürt oylarıyla değiştiğini, batıda muhalefetin büyükşehir belediyelerini HDP seçmeninin oylarıyla kazanıldığını vurgulayan Vural, bunda AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşıt söylemlerinin etkili olduğunu ifade etti. DİTAM Başkanı Vural, şöyle devam etti: “Bu seçimde Kürtler, adeta bir mimarlık destanı yazdılar. Çok kilit rol oynadılar. Batıda AK Parti’ye, bölgede ise HDP’ye sarı kart gösterdiler. Kürtler bölgede, AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı’nın yanlış politikaları, Kürtleri bir bütün olarak karşıt görmesi, terörize etmesi, hakarete varan söylemleri nedeniyle HDP’ye oy verdi. Batıda ise bu tip davranışa ikazda bulundu Kürt seçmen. AK Parti, bu nedenle bir çok kalesini kaybetti.”
HDP’nin Muş ve Bitlis’i, Hakkari ve Urfa’da ise çok sayıda ilçe belediyesini kaybettiğini ifade eden Vural, “Bölge 3 yıl önce bir felaket yaşadı. Göçler oldu. Bu seçimde kimi kırsal yerlerde devlet baskısı oldu. Kürtler her iki siyasete mesafeli durdu. Ama bir oy verecekti. Tercihini de yaptı. Kayyumları elbette kabul etmeyecekti. Buna rağmen AK Parti’ye verilen %30’luk oylar onu başarılı kılmaz. Ha keza HDP’yi de. HDP, Muş’u, Bitlis’i ve Tunceli’yi kaybetti mesela. Urfa’nın bir çok ilçesini kaybetti. Kayyum atanan yerlerin yarısından fazlasını alabildi. Bunu başarı diye tanımlamak yanılgılı olur. HDP’nin aldığı oylar HDP’nin iyi siyaset yürüttüğü anlamına gelmiyor. Siyasetçilerin oturup bunu düşünmesi ve ona göre bir ders çıkarması lazım. Böyle giderse AK Parti batıda çoğunluğunu kaybedecek, HDP’de bölgede oy kaybedecek. AK Parti’nin en zayıf ve Kürtlerle bağını kopardığı bir dönemde HDP’nin aldığı belediyeler başarı sayılamaz.”