Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, depremin kader olmadığını belirterek, “Afetleri ve meydana gelen acı neticelerini, insan irade ve sorumluluğunu yok sayarak tamamen kadere yüklemek doğru değildir" ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'na depremle ilgili birçok soru geldi. Hürriyet'in aktardığına göre, Diyanet’in sorulara verdiği yanıtlardan bazıları şöyle:
"İnsan, tabiatla ilişkisinde gerekli tedbirleri almakla yükümlü"
“Bugün dünya çapında yaygınlık gösteren kuraklık, sel gibi felaketlerin bir sebebi de insanoğlunun tabiata karşı tamahkâr ve hoyratça davranışlar sergilemesidir. İnsan, tabiatla ilişkisinde Allah’ın evrene yerleştirdiği kanunlara uygun hareket etmek ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
"Tabiatın işleyişini dikkate almayan yapılanmalar, afet risklerini beraberinde getiriyor
Yerleşim yerlerinin inşa ve imarında doğal afet riskini hesaba katmak, zemin, malzeme ve inşa teknikleri başta olmak üzere gerekli tüm iş ve işlemleri söz konusu kurallara göre planlamak bu sorumluluğun kaçınılmaz bir gereğidir. Zira tabiatın işleyişini dikkate almayan yapılanmalar, afet risklerini beraberinde getiriyor.
"Tedbir Allah'ın emri, tamamen kadere yüklemek doğru değil"
Aklı, iradesi, inancı, vicdanı ve başka hiçbir canlıda bulunmayan kabiliyetleri, insanoğlunu her konuda olduğu gibi tabiatla ilişkisinde de sorumlu kılıyor. İnsanın bu bilinçle hareket etmesi ve gücünün yettiği hususlarda üzerine düşeni hakkıyla yaparak gerekli tedbirleri alması yüce Allah’ın emridir. Dolayısıyla afetleri ve meydana gelen acı neticelerini, insan irade ve sorumluluğunu yok sayarak tamamen kadere yüklemek doğru değildir.
"Dersler çıkarılmalı"
İnsan yaşadıklarını doğru değerlendirerek başına gelen hadiselerden ibret almalı. Doğal afetlere maruz kaldığında da dersler çıkarmalı, sorumluluklarını hatırlamalı, maddi ve manevi alanda yapması gerekenlere yönelmelidir.”