Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Suudi Arabistan’ın Covid-19 salgını nedeniyle hac ibadetinin yapılmaması yönünde karar alması durumunda, hacı adaylarının kura hakkının korunacağını açıkladı. Bircan, "Bu sene kurada ismi çıkan vatandaşlarımızın hiçbir hak kaybına mahal vermeden o kura haklarını 2021 yılına öteleyeceğiz" dedi.Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, gelinen noktada pandemi süreciyle, dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınıyla karşı karşıya olduklarını, bu sürecin hac ibadetini de etkilediğini kaydetti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın talimatı doğrultusunda hac ibadeti yapan ülkeler ve Suudi Arabistan’ın Hac ve Umre Bakanlığı ile yakın temasta olduklarını vurgulayan Bircan, "Onların bir kısmı bu sene hac ibadetlerini askıya aldılar, onların gerekçelerini alıyoruz, öğreniyoruz ve biz sonuçta Hac ve Umre Bakanlığı’nın vereceği kararı bekleyerek hacılarımızı yönlendireceğiz inşallah. Endonezya, Malezya, Singapur, Hindistan'ın hac paralarını iade etmek suretiyle bir nevi haclarını ötelediler. Güney Afrika, Gana gibi bazı ülkeler hac ibadetlerini bu sene askıya aldılar. Tabii gerekçeleri malum olduğu üzere dünya genelinde yaşanan Covid-19 salgını" diye konuştu.
Mekke'de sokağa çıkma yasağının devam ettiğine dikkat çeken Bircan, Arabistan’da vaka sayılarının en fazla olduğu dönemin yaşandığını ve dün itibarıyla ülke genelinde günlük vaka sayısının 4 bin 700 civarında olduğunu dile getirdi. Bircan, Suudi Arabistan’ın hac ibadetinin yapılıp yapılmayacağı yönündeki kararı henüz açıklamadığının altını çizerken, "Bir hafta ya da en geç 10 gün içerisinde her şey netleşir diye ümit ediyoruz. Ama şunu bilmeleri lazım ki, vatandaşlarımızın sağlığı bizim en önemli önceliklerimiz arasındadır. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Vatandaşlarımızın sağlığı bizim için her şeyin önündedir" ifadelerini kullandı.
Hac ibadetinin yapılması yönünde bir kararın alınması halinde salgından dolayı şartların önceki yıllardaki gibi olmayacağını kaydeden Bircan, "2020 haccı, önceki yıllarda yapılan bir hac gibi olmayacak, bu kesin. Çünkü hac mevsiminin başlamış olduğu tarih hicri takvime göre Zilkade ayının 1’idir, miladi takvime göre 22 Haziran’a tekabül etmektedir. Yani içinde bulunmuş olduğumuz günler aslında Hac mevsiminin başladığı günlerdir; ama hâlâ Suudi Arabistan makamları vize sistemini açmadılar. Bu da, hac ibadetinin bu sene önceki yıllarda olduğu gibi olmayacağının bir işaretidir. Biz bütün hazırlımığızı yaptı. Görevlilerimizin eğitimini ki, onlara rehberlik edecek kafile başkanlarımızın seçimini yapmıştık; ama onları şu an bekletiyoruz, askıya aldık. Oradaki yapacağımız anlaşmaları, uçak firmaları, otel anlaşmalarımızı şu anda askıya aldık. Çünkü Arabistan hala bu konuda net bir kararını vermediği için biz de bir harekette bulunmuyoruz" diye konuştu.Bircan, hac ibadetinin yapılmaması yönünde karar çıkması durumunda Türk hacı adaylarının kura hakkının korunacağını vurgulayarak, "İki ihtimal var, bir haccın iptal edilme durumu veyahut ta temsili bir hac, yani çok az bir sayıda. Hac iptal olduğu takdirde bu sene kurada ismi çıkan vatandaşlarımızın hiçbir hak kaybına mahal vermeden o kura haklarını 2021 yılına öteleyeceğiz'” dedi.
Bircan, hac ibadetinin yapılması yönünde karar çıkması halinde Türkiye’ye ayrılan 83 bin hacı adayı kotasının salgın nedeniyle kullanılmasının mümkün olmadığını açıkladı. Bircan, "Eğer temsili bir hac, yani çok az miktarda, işte yüzde 10, yüzde 5 kotayla veyahut ta bir iki uçakla olduğu takdirde yine şu ihtimaller var; birincisi belli bir yaş aralığı, örneğin 60 yaş altı veya 65 yaş altı gibi veyahut ta kronik hastalığı olmayan vatandaşlarımızın durumları veyahut da vatandaşlarımızdan sağlık raporları alınması şeklinde bir yola başvuracağız. Kota Arabistan’ın vereceği rakama bağlı, bizim öngörümüz belki 1000-2000 civarı bekliyoruz. Ama bu kesin bir rakam değil. Gerek yüzde 10 kota olma durumu veyahut ta çok cüzi bir rakam olsa dahi önceki yıllarda olduğu gibi Kabe-i Muazzama’ya her gün gitme olayı olmayacak. Belki Medine ziyaretleri çok kısıtlı olacak veya olmayacak. Veyahut da önceki yıllarda olduğu gibi hac süresi 35-40 gün olmayacak, belki 10-15 gün olabilir, bütün bunlar Arabistan makamları sunduğunda biz kendi içerimizde bakanlıklar arası Hac ve Umre Kuruluna sunacağız. O kurulun vereceği karar çerçevesinde hareket edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
2020 yılında hac ibadetinin tümden yapılmaması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirten Remzi Bircan, "Elbette hac yapılacaktır, yani bazı Müslüman ülkelerden Arafat’ta vakfe durulacak, Kabe-i Muazzama’nın etrafında ziyaret tavafı yapılacaktır. Bu rakam kaç olur, onu Allah bilir; ama 2019’da olduğu gibi o muhteşem kalabalığı, Kabe-i Muazzama’da görme imkanımız olmayacak. 2-3 milyonluk o muhteşem kalabalık insan grubunu Arafat’da bulamayabiliriz ve bulamayacağız. Vatandaşlarımızın şundan emin olmaları lazım, biz vatandaşlarımızın hiçbir hak kaybına mahal vermeyeceğiz. 2020 haccının Suudi Arabistan makamlarının kendi vatandaşları arasından belirleyeceği kişiler tarafından yapılma ihtimali de var. Çünkü onlarda da malum olduğu üzere, hala şu anda Kabe-i Muazzama, Kovid-19’un yayılmasını engellemek amacıyla temsili Cuma namazları, aynen bizde olduğu gibi ve temsili namazlar kılınmak suretiyle eda edilmektedir. Yani bütün vatandaşlara açık bir namaz, Harem-i Şerif yok" dedi.