Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına ilişkin olarak, "Başkanlığımızın, 120 ülkedeki ataşelikleri ve müşavirlikleri önderliğinde mahkemelere başvurma şeklinde bir eylemimiz olacak" dedi. Erbaş, 2022 İslamofobi raporunu hazırladıklarını belirterek, "İslamofobik hareketlerin en çok cami saldırıları şeklinde ortaya çıktıklarını görüyoruz. Aylık 10'un üzerinde cami saldırısıyla karşılaşıyoruz. Onun dışında Kur'an-ı Kerim'e saldırı ikinci sırada geliyor. İslamofobi ürkütücü boyutlara ulaştı. İslamofobi zaten uydurulmuş bir kavram. İslam korkulan bir şey değil. İslamofobi korkulan, korkutan İslam demek. İslamofobi bugün anti-İslam, İslam düşmanlığı konumuna gelmiştir" diye konuştu.
Erbaş, Başkanlığın yerleşkesinde, bir araya geldiği medya kuruluşları temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
"İslamofobi konusunda herhangi bir çağrı yapılacak mı?" sorusunu yanıtlayan Erbaş, Avrupa'daki entelektüellere çağrı yapacaklarını söyledi. Erbaş, "Çeşitli kesimlerin temsilcilerine bir mektupla ulaşacağız, onun çalışmalarına başladık. Çarşamba, İslam İşbirliği Teşkilatı ile çevrim içi bir toplantı planlıyoruz. Burada sadece İsveç'teki menfur Kur'an yakma eylemine yönelik değil, Avrupa ülkelerinde yapılan birtakım İslamofobik saldırılara karşı tepkimizi hep birlikte göstermeye gayret edeceğiz" diye konuştu.
Diyanet'in, İsveç'te Kur'an Kerim'in yakıldığı eylemi yargıya taşıyıp taşımayacağına ilişkin soruyu da yanıtlayan Erbaş, şunları kaydetti:
"Dün birim amirleri ve başkan yardımcılarıyla çok önemli bir toplantı oldu. O toplantıda konuştuğumuz konulardan birisi de özellikle başkanlığımızın 120 ülkedeki ataşelikleri ve müşavirlikleri önderliğinde mahkemelere başvurma şeklinde bir eylemimiz olacak inşallah. Bir de çeşitli yerlere mektuplar yazarak özellikle Kuran-ı Kerim'e, camilere yapılan bu tür saldırılara karşı duruş sergileme noktasında tavrımızı göstereceğiz."
Avrupa'nın inançlara saygı noktasında "ikiyüzlü" olduğunu söyleyen Erbaş, "Avrupa'da hukuka ve insan haklarına inanan, inanca saygı ve toplumsal barışı önceleyen tüm entelektüel, akademisyen, aktivist, sivil toplum kuruluşları, medya mensupları ve aklıselim insanların, kutsallara karşı bu açık saldırılara tepki göstermesi ve inisiyatif alması gerekir. İnsana ve inanca değer veren tüm din ve inanç mensuplarının aynı şekilde tepki göstermesi bir insanlık vazifesidir. İslam inancında inançlara, kutsallara hakaret ve düşmanlık yok. Bu noktada bizlere düşen öncelikli görev, Kur'an-ı Kerim'in insanlığa hayat veren ilkelerini, Peygamber Efendimizin çağlar üstü örnekliğini ve üstün ahlaki vasıflarını tüm yeryüzüne güzel bir dille, hikmetli bir üslupla sunmak için var gücümüzle çalışmaktır" diye konuştu.
Avrupa'daki İslamofobinin hangi boyutta olduğuna ilişkin soruyu yanıtlayan Erbaş, 2022 İslamofobi raporunu hazırladıklarını belirterek, "İslamofobik hareketlerin en çok cami saldırıları şeklinde ortaya çıktıklarını görüyoruz. Aylık 10'un üzerinde cami saldırısıyla karşılaşıyoruz. Onun dışında Kur'an-ı Kerim'e saldırı ikinci sırada geliyor. İslamofobi ürkütücü boyutlara ulaştı. İslamofobi zaten uydurulmuş bir kavram. İslam korkulan bir şey değil. İslamofobi korkulan, korkutan İslam demek. İslamofobi bugün anti-İslam, İslam düşmanlığı konumuna gelmiştir" dedi.
Erbaş, AKP'nin başörtüsü teklifine ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:
"Geçmişte başörtüsü konusunda çok büyük acılar yaşamış kişiler olarak tabii ki garanti altına alınması ve bundan sonra hiçbir şekilde başörtüsü özgürlüğüne dokunulmaması konusunda çok büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bir daha böyle acıların yaşanmaması için devletimizin, milletimizin hep birlikte ortak bir kararla yaşanan acılara son vermek ve bir daha yaşanmasını engellemek için elimizden gelen her şeyi yapmamız lazım."
Başkan Erbaş, hac başvurularının 26 Ocak'ta tamamlanacağını, kuranın ise şubat ayının başında çekileceğini de belirtti. (AA)