Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, öğretmenlerin kendileri için bir rehber olduklarını vurgulayarak, "Türkiye üzerinde 60'lı 70'li yıllarda iç ve dış düşmanların oynadığı büyük oyundu. Bu oyuna karşı hocalarımız bizi hem korudu ve hem de geleceğe hazırlamak için gece gündüz gayret ettiler. En büyük başarılarından birisi de bizi imam hatiplilik ruhunun dışında aklını, zihnini, bazı şahıs ve gruplara kiraya vermekten korumak oldu." dedi.
Erbaş, emekli İmam Hatip Lisesi öğretmenleriyle görüşmesinin ardından yayımladığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Bizim kuşak arkadaşlarımız olarak başta namaz konusundaki hassasiyetimizi hocalarımıza borçluyuz. Bizi, namazımızı terk etmemeye usulüne uygun olarak alıştırdılar. Kötü alışkanlıklardan uzak durmak ve güzel ahlak ile donanmak, onlar için talebelerinin olmazsa olmazlarıydı. Bunu muhteşem rehberlikleriyle yaptılar. Bizim için hep rol model oldular. Hedef gösterdiler, ufkumuzu ve mefkuremizi çizdiler. İstikbalimizi ve istiklalimizi sağlam temeller üzerine korumamız için okuyacağımız kitapların, yolundan gideceğimiz mütefekkirlerin listelerini verdiler. Kitapları edinemediğimiz zaman kendileri alıp hediye ettiler. Okulun dışında gideceğimiz en önemli yerin Milli Türk Talebe Birliği olduğunu bize tembihlerdi hocalarımız. Milli Türk Talebe Birliği, üniversiteden önce üniversite oldu bizim için. Sohbetler, paneller, konferanslar, kitap okumaları vesaire…
12 Eylül'den 4 ay önce mezun olduk. O yılların karanlık ve tehlikeli günlerinde bizim için koruyucu oldu hocalarımız. Sağ-sol davası denilen öğrenci olaylarında nice gençler zayi oldu. Okulunu bırakanlar, olaylara karışıp yaralananlar, ölenler, hapse girenler… Türkiye üzerinde 60'lı 70'li yıllarda iç ve dış düşmanların oynadığı büyük oyundu. Bu oyuna karşı hocalarımız bizi hem korudu ve hem de geleceğe hazırlamak için gece gündüz gayret ettiler. En büyük başarılarından birisi de bizi imam hatiplilik ruhunun dışında aklını, zihnini, bazı şahıs ve gruplara kiraya vermekten korumak oldu."