Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, kuşaklar arasındaki çekişmenin arttığını belirterek "Son yıllardaki 'Z kuşağı' ifadesi hepimizi ilgilendiriyor. Onlarla iletişim kurabilmemiz için ona göre bir üslup, ona göre bir yaklaşım tarzı belirlememiz gerekiyor" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından düzenlenen 'Diyanet Genç Çalıştayı'na katıldı. Erbaş, gençlerin, yaşanılan çağa, çağın getirdiği problemlere, din ve hayata ilişkin fikirlerini almak üzere böyle bir çalıştay düzenlediklerini söyledi.
Tarihin her döneminde gençler ve yetişkinler arasında iletişim sorunları yaşandığını ve kuşak çatışmaları olduğunu belirten Erbaş, "Elbette bu durum genç ve yetişkin bireylerin kişisel hayatlarını olduğu kadar onları çevreleyen toplumsal işleyişi de etkilemektedir. Günümüz dünyasında da durum farklı değildir. Belki günümüzde kuşaklar arasındaki bu çekişme biraz daha ivme kazanmış ve artmıştır. Kuşaklar arasında ciddi uyumsuzluklar ve çatışmalar sıklıkla yaşanmakta, gençler ile yetişkinler arasında ideal bir iletişim dili oluşturamamanın sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu nedenle farklı kuşakların birbirlerini tanımaları, anlamaları ve doğru bir iletişim içinde olmaları son derece önemlidir. Buna büyük ihtiyaç vardır. Zira her yaş grubu toplumsal hayata ve toplumsallaşmanın sürdürülmesine karşılıklı olarak katkı sağlamaktadır ve bunlar ihmal edilmemelidir" dedi.
Bununla birlikte hızla gerçekleşen toplumsal değişme sürecinde gençlerin eskiye göre çok daha fazla zorluklarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Erbaş, "Bu noktada yetişkinlerin deneyimleri, tecrübeleri çok kıymetlidir ve önemli bir rehber niteliğindedir. Yeni kuşakların dilini ve üslubunu anlamanın bizler için bir zorunluluk olduğunu da ifade etmek gerekiyor. Nesiller birbirlerini çok hızlı eskitip aşındırırken genç nesille iletişim kurabilmenin yollarını bulmakta acele etmeliyiz. Onların gerçeklerini, hislerini, hayallerini bilmeden tutkulu bir şekilde onlara ulaşma çabası bir fayda sağlamayacaktır" dedi.
Erbaş, Z kuşağına dikkat çekerek, "Son yıllarda 'Z kuşağı' ifadesi hepimizi ilgilendiriyor. Bizim çocukluğumuzdaki anlayışla, 2000 sonrasındakilerin yetişme çağı ve gördükleri çok farklı. Onlarla iletişim kurabilmemiz için ona göre bir üslup, ona göre bir yaklaşım tarzı belirlememiz gerekiyor. Özgürlüğüne düşkün, hayatına müdahaleden hoşlanmayan bu kuşak, şeffaflık ve bugün burada gerçekleştirdiğimiz çalıştaylar gibi kendilerinin de iştirak edebileceği diyaloglar bekliyor. Dolayısıyla yargılamadan, etiketlemeden, gençlerimizin fikirlerini, düşüncelerini, ideallerini, hayallerini dinlememiz gerekiyor. Yetişkinler olarak çalışmalarımızı, planlarımızı yeni nesilleri kuşatacak şekilde genişletmek, geliştirmek durumundayız. İstiyoruz ki, gençlerimiz iyiyi kötüden ayırt eden olsun, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ayırt edebilen bir ruha sahip olabilsin; can taşıyan bütün varlıklara karşı merhamet hissiyle, çevreye karşı koruma duygusuyla yaklaşabilen örnek bir nesil olsun" ifadelerini kullandı. (DHA)