Bir kişinin oruç tuttuğu ya da tutmadığı için toplumsal baskıya maruz kalmasını da "fevkalade çirkin bir şey" olarak niteleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye'nin bir özgürlükler ülkesi olduğunu, namaz kılanın kılmayana, oruç tutanın tutmayana, dinin gereklerini yerine getirenin getirmeyene bugüne kadar hiçbir baskı yapmadığını söyledi. Türk milletinin asırlara dayanan hoşgörüye sahip olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, yaşanan münferit olayların medya yoluyla topluma maledilmesinin yanlış olduğunu dile getirdi. KUR'AN KURSLARI KAPATILAMAZ İnsanların birbirlerini sürekli itham etmesinin, suçlamasının ve dışlamasının doğru olmadığını vurgulayan Bardakoğlu, "Biz bir şeye yanlış, günah ya da dinin gerekliliği diyorsak insanlar bunun açıklamasını bizden istesinler, hesabını bize sorsunlar. Biz keyfimize göre, birine kızdığımız veya birini sevdiğimiz için böyle konuşamayız ki. Bizim görevimiz İslam dininin doğru bilgisini insanlara doğru şekilde, kırmadan, eğmeden bükmeden aktarmaktır" diye konuştu. Kur'an kurslarının kapatılmasını isteyenleri de sert dille eleştiren Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Eğer 'Kur'an kursları olmamalıdır, Kur'an kurslarının olması Türkiye'nin giderek karanlık dönemlere dönüşünün işaretidir' diye düşünülüyorsa büyük bir haksızlık yapılıyor. Diyanet'in yönettiği Kur'an kurslarının sayısının artması, bu toplum için sevindirici bir gelişmedir" dedi. Bazı vatandaşların, çocuklarının erken yaşta Kur'an-ı Kerim ve İslam dininin temel bilgilerini öğrenmesini doğru bulmayabileceğini belirten Bardakoğlu, Türkiye'de Kur'an kurslarının zorunlu olmadığını, istemeyen vatandaşların çocuklarını kurslara göndermediğini ifade etti. Bardakoğlu, "Bir insan 'çocuğum 18 yaşından önce bu kurslara gitmemelidir' diye düşünüyorsa kendisi çocuklarını bu şekilde yönlendirsin. Kişiler kanaatlerini özgürce uygulayabilirler ama başkaları da böyle yapmalı diyemezler" görüşünü bildirdi.