Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in iade ettiği makam aracının fiyatıyla ilgili tartışmalar sürerken, muhalefetin 1 milyon TL değerinde olduğunu söylediği aracın 320 bin TL olduğunu iddia eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Görmez’e yeni bir araç tahsis etti. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü’ne yazılan bir yazıda Mercedes marka makam aracının piyasa fiyatının Erdoğan'ın iddia ettiği gibi 320 bin TL değil, KDV dahil 1.006.641,64 TL olarak gösterildiği ortaya çıktı.
Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz, bugünkü (29 Mayıs 2015) köşesinde Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Kemal Uludağ'ın, Görmez’in makam aracıyla ilgili yazdığı bir yazıya yer verdi.
Mehmet Yılmaz’ın “O otomobil o fiyata alınmadı!” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı'na alınan Mercedes'in fiyatını ısrarla 320-330 bin lira olarak açıklıyor.
Böyle bir paranın "ucuz" olduğunu algılıyor olabilir. Memleket ahalisinin genel gelir düzeyini düşünecek olursak bu bile "dudak uçuklatacak" bir rakam ama o ısrarla bunun önemsiz bir rakam olduğunu vurguluyor.
O aracın gerçek piyasa değerini biz uydurmadık.
Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Kemal Uludağ'ın bu araç ile ilgili olarak DMO'ya yazdığı yazıda, aracın piyasa fiyatı belirtilmiş.
Yazıda şöyle deniliyor: "Söz konusu alım için yapılan piyasa araştırması neticesinde yaklaşık maliyet KDV dahil 1.006.641,64 TL olarak tespit edilmiştir."
Rakamı okumak bizim gibi maaş ile geçinenler için zor olabilir diye bir de yazıyla yazayım: Bir milyon altı bin altı yüz kırk bir lira altmış dört kuruş!
Diyanet İşleri Başkanlığı, DMO'ya aracın alımına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek kur farkını ödeyeceğini de ayrı bir yazı ile taahhüt etmiş.
Bu yazının fotokopisini de yayınlıyorum, belki okuyucularımız da görmek isterler diye!
Belli ki birileri Cumhurbaşkanı'nı yanıltıyor.
Ya da o yanıltılmıyor, gerçek fiyatı biliyor ama vatandaşları yanıltmak istiyor!
"Büyük usta"nın bir otomobilin gerçek piyasa fiyatını bilmiyor olması hiç yakışık almıyor. Hani her şeyi en iyi o bilirdi?
Tabii biliyor ve vatandaşları yanıltmak için kasten fiyatın üçte birini söylüyorsa orası başka!
TELEFONLARINIZDAN 190 numarayı ararsanız, karşınıza Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Alo Fetva" hattı çıkıyor.
Bir konuyla ilgili Sünni İslam'a ait bir yorum arıyorsanız, pratik bir yöntem ve gayet de hızlı çalışıyor, hemen her konuda vatandaşlara fetva veriliyor.
Diyanet İşleri Başkanı, 1 milyon liraya satın aldığı makam aracını "ibreti âlem olsun diye" iade ettiğini açıklamıştı.
Kime "ibreti âlem" olacaktı? Herhalde evine metroyla, otobüsle gidenlere değil!
Muhtemelen böyle pahalı makam araçları kullananlara ibreti âlem olacaktı.
Ama gelin görün ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray'da kendisine tahsis edilen onlarca makam otomobilinden bir başka Mercedes'i Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsis ettiğini açıkladı.
Hatta "devlet havuzundaki" özel uçakları da yurtdışı gezilerinde kullanması talimatını vermesi için Başbakan'ı da uyardı. "Bir dini lider için çok görülmemeli, Papa'dan, Vatikan'dan ne eksiğimiz var" dedi.
Kontörüm bittiği için Alo Fetva hattını arayamıyorum, onun için yazılı olarak soracağım, yazılı yanıt da kabulümdür.
1– Diyanet İşleri Başkanı, kendisine tahsis edilen yeni lüks aracı kullanacak mı?
2– Kullanırsa bu kime ibreti âlem olacak, kullanmazsa kime?
3– Diyanet İşleri Başkanı, bulunduğu makamı bir "dini liderlik makamı" olarak görüyor mu?
4– Sünni İslam'da böyle bir makam var mı?
5– Sünni İslam'ın israf ve devlet malının kullanımıyla ilgili sınırlamaları nelerdir?
T24’ün notu: Kamu alımlarında vergi muafiyeti kamu kuruluşlarının araç maliyetini düşürüyor
Hürriyet'te yayımlanan yazının tamamını okumak için tıklayın