Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinde “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna "Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” cevabı verildi. Sitede, İslam’ın şartlarını kabul eden, bir kısmını uygulamasa bile, bunları reddetmeyen kişiler “Müslüman” olarak tanımlandı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre kendileriyle evlenilmesi caiz olmayan kişilerin ayet ve hadislerde belirtildiği, bunların dışında kalanlarla evlenmenin helal olduğunun açıkça ifade edildiği savunulan fetvada, “İslam’a göre Müslüman bir kadın ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir. Allah’a, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Allah’ın elçisi olduğuna, onun ümmetine tebliğ edip hayatında uyguladığı dini hükümlere inanan ve bunları kabul eden herkes Müslümandır. Bu itibarla evlenirken aranan nokta, kişinin Müslüman olup olmadığının tespitidir. Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” denildi.
“Görüldüğü üzere birisiyle evlenmenin caiz olup olmaması, kişinin etnik, siyasi, kültürel, mezhep, meşrep, tarikat yapısıyla ilgili değildir; müslüman olup olmamasına bağlıdır” ifadesi kullanılan fetvada, İslam alimlerinin çoğunluğunun, dinin kesin hükümlerinden birini inkar veya önemsiz görme gibi küfrü gerektiren bir durum olmadıkça “La ilahe illallah Muhammedün Rasulüllah” diyen ve Müslüman olduğunu söyleyen herkesin Müslüman sayıldığını ifade ettiği kaydedildi.
Fetva, sorunun yanıtı şöyle sonuca bağlanıyor:
“Dinin kesin hükümlerinden birini veya bir kısmını inkar eden, söz ve davranışlarıyla dinin sınırları dışında bulunduklarını ilan ve ızhar eden kimseler ise Müslüman sayılmazlar. Günümüzde Sünni veya Alevi kökenli olup da bu iki geleneğin uzağında hatta alakasız nitelikte olan mesela ateist olan insanlar da vardır. Bir Müslümanın böyle kişilerle evlenmesi caiz değildir. Ancak iman esaslarına inanan, İslam’ın şartlarını kabul eden, -bir kısmını uygulamasa bile- bunları reddetmeyen kişiler ise Müslümandır. Böyle kişilerle hangi mezhepten olurlarsa olsunlar evlilik yapmak caizdir.”