Diyanet’ten hutbedeki hadise Fethullah Gülen sansürü

Diyanet’ten hutbedeki hadise Fethullah Gülen sansürü

Diyanet İşleri Başkanlığı dün bütün camilerde okunmak üzere hazırlanan cuma hutbesine sansür uyguladı. ‘Bir tekellüf değil, nimet olarak namaz’ başlıklı hutbe çarşamba sabahı e-posta ile il müftülüklerine gönderildi.

Zaman gazetesinden yer alan habere göre akşam saatlerinde ise ilk hutbenin okunmaması, yenisinin irad edilmesi talimatı geldi. İlk gönderilen hutbenin giriş paragrafındaki “Bizi namazdan alıkoydular. Allah da onların evlerine ve kabirlerine ateş doldursun.” hadis-i şerifinin ‘Fethullah Gülen Hocaefendi’nin mülaanesini destekliyor’ gerekçesiyle hutbeden çıkarıldığı öğrenildi.

 

Hadisin okutulmaması içi imamlara ikinci bir e-posta atıldı

 

Sansürlenen cuma hutbesi, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından çarşamba günü hatırlanarak il müftülüklerine e-posta ile gönderildi. Akşam saatlerinde ikinci bir hutbe gönderen Diyanet İşleri Başkanlığı, ilk hutbenin okutulmamasını ikinci gönderilen hutbenin irad edilmesini istedi. Alınan bilgilere göre 30’uncu İl Müftüleri İstişare Toplantısı için il müftüleri ile Edirne’de bulunan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve bazı müftüler, hutbede yer alan Efendimiz’in bedduasının ‘Dinde beddua yoktur’ diye açıklama yapan başta Diyanet camiası ve dönemin başbakanı da dâhil olmak üzere birçok siyasetçiyi açığa düşüreceğine dikkat çekti. Yine aynı şekilde meydanlarda ‘beddua ediyor’ diye yuhalattırılan Fethullah Gülen Hocaefendi’nin haklı görüleceği endişesini dile getiren bazı müftülerin ısrarı üzerine hutbeden o bölümün çıkarılması için merkeze talimat verildiği öğrenildi. 

Sansürlenen hutbeye şu paragrafla giriş yapılıyor: “Medine’nin etrafı düşman tarafından kuşatılmıştı. Hendek Savaşı’nın en çetin günlerinden biri yaşanıyordu. O gün, Kutlu Nebi (sas), öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılamamıştı. Bunun üzüntüsüyle mübarek ağzından müşriklere yönelik şu ifadeler döküldü. ‘Bizi namazdan alıkoydular. Allah da onların evlerine ve kabirlerine ateş doldursun.’” (Ebû Dâvûd, Salât, 5.)