Diyarbakır izlenimleri: AKP’ye verilen oylar çözüm sürecinde fabrika ayarlarına dönülmesi ayarıdır

Diyarbakır izlenimleri: AKP’ye verilen oylar çözüm sürecinde fabrika ayarlarına dönülmesi ayarıdır

1 Kasım’ın yankıları sürüyor. Bir yandan yeni anayasa ve başkanlık tartışmaları bir yandan da akıllarda çözüm sürecinin geleceği ne olacak sorusu. Dün Saray’daki muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çözüm sürecinin ismini milli birlik ve kardeşlik ismini değiştirirken  PKK’ya yönelik operasyonların da devam edeceğini söylemişti. Doğu ve Güneydoğu ise barış talebini yeniden dile getiriyor. 7 Haziran seçimleri öncesinde gerginliğin başladığı ve 1 Kasım sonrasında da sokağa çıkma yasağının devam ettiği Diyarbakır da  silahların susmasını istiyor.

Cumhuriyet’ten Mahmut Oral’ın haberine göre, Diyarbakır hem AKP’nin seçimden tek başına iktidar olarak çıkmasının ve HDP’nin barajı geçmesinin önemine dikkat çekilirken çözüm sürecine bir an önce dönülmesi çağrısı yapılıyor.  İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici de bu seçimde “AKP’ye verilen oylar çözüm sürecinde fabrika ayarlarına dönülmesi ayarıdır” sözleriyle kentin ve bölge insanının beklentisini aktardı.

 

Barış talebine yanıt verilmeli

 

Eğitim Sen Diyarbakır Eşbaşkanı Yıldırım Aslan: Bölgede bazı AKP’liler de küskünlükten vazgeçip geri döndü. Kürt seçmenin oyunun da paket oy olduğu ortaya çıktı. Artık ateşkes süreci ile ilgili de AKP’nin bir girişimde bulunması gerekliliği de ortaya çıktı. Barış, demokrasi ve özgürlük gibi talepler artık daha çok öne çıkacak ve AKP’nin de bunları karşılaması gerekecek. Bölgede son dönemde dile getirilen özerklik, özyönetim ile ilgili de AKP’nin bölge halkını dinlemesi gerekli. Tek başına iktidar olan AKP, çözüm sürecini hedef saptırmadan, açıkça İmralı ile diyalog kurarak, HDP’yi de içine katarak yeniden başlatmalı. En azından bölge halkı bunu istiyor ve bekliyor. Çünkü artık onun kendilerine engel olduğunu söyleyebileceği muhalefeti de kalmadı.

 

Ütopik taleplerden vazgeçilmeli

 

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi: Kürt siyasi hareket artık şunu görmeli. Kürt toplumunun silah ve şiddete açtığı bir kredi artık yok. Kürt toplumu demokratik çözüm istiyor. Çatışmasızlık süreci ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü meselesine Kürtlerin büyük kesiminden destek geldi. Silahların devreye girmesiyle ise ciddi bir “ama” ortaya çıktı. Dolayısıyla Kürt siyasi hareketi bunu görmeli. Bir milyonluk oy kaybı, Kürt siyasetçilere bir sarı kart gösterilmesi olarak değerlendirilmeli. Kürtler silahlı süreçten mutlu olmadığını gösterdi. AKP’nin de artık korkularını geride bırakması gerekli. Gezi gibi, 17/25 Aralık, Suriye’deki gelişmeler gibi, AKP’nin bir önceki seçimde bu bölgeden silinmesi gibi faktörler AKP’yi ciddi bir korkuya sevk etmişti. Artık AKP’nin, Türkiye toplumunu tanıdığını, bu destekle daha rahat, korku ve endişeden uzak ve serinkanlı kararlar verebileceğini düşünüyorum. Demokratik çözüm sürecinin devreye girmesi gerekiyor. Kürt siyasi hareketinin de hendek kazılması, özyönetim ilanları, silahlı grupların yaşam alanlarında ortaya çıkması gibi ütopik bazı taleplerden vazgeçmesi gerekir. Kazanımları sahiplenip bunları demokratik yollardan pekâlâ kaybedebileceğini de akıldan çıkarmayarak, toplumun kaygılarını gözden ırak tutmayarak, Türkiye toplumunun beklentisini dikkate alan gerçekçi siyaset yürütmelidir.

 

Halkın gündemi özerklik değil

 

 

Çözüm -Der Genel Başkanı avukat Ercan Ezgin: HDP de 7 Haziran’da kendisine verilen şansı iyi değerlendiremedi. Halkın beklentisi şuydu: Silahlar sussun, sorunlar Meclis’te çözülsün. Ancak maalesef bölgemizde gerek kazılan hendekler, gerek patlayan bombalar, yola döşenen mayınlar, özyönetim, özerk yönetim siyasetleri halkın gündeminde değildi ve tasvip etmediği bir durumdu. Türkiye sorunlarını ancak güçlü bir yönetim güçlü bir iktidar ile çözer. Halk, silahla muhatap olmak yerine, bir siyasi parti ile muhatap olunmasını, o iradenin Meclis’te olmasını, kalmasını istiyordu. HDP için 80 veya 60 milletvekili çok da büyük bir anlam ifade etmiyordu. Siyasi temsil noktasında HDP’ye halk yine şans verdi bu şansı değerlendirip ve geçmişte yapılan hatalarına artık düşmesin.

 

Çözüm için ikinci fırsat yakalandı

 

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı Mehmet Kaya: HDP’nin 80 ilde oy kaybına uğramasında 5-7 Eylül’de Kürtlere ve işlerine yönelik saldırıların etkisi var. Bu saldırılara AKP’nin ve muhalefetin sessiz kalması, özellikle de batıdaki Kürt seçmenlerde yaşamlarına yönelik bir endişe oluşturdu. Batıdaki Kürtler ya sandığa gitmedi ya da kaotik ortamdan çekinerek tek başına iktidar için AKP’ye oy verdi. Bölgede ise şiddetle yüzleşmek, muhafazakâr ve kent kimlikli orta sınıf Kürtlerin de ürkmesine ve tek başına iktidar için AKP’ye yönelmesine neden oldu. HDP’nin bölgedeki başarısızlığının altında çatışmalar var. Bu süreç iyi okunamadı. PKK’nin çatışma baskısına yeterince direnmedi. AKP açısından Kürt sorununun çözümü için ikinci bir fırsat ele geçirilmiştir. Eğer 7 Haziran sonrasındaki gibi heba edilirse Türkiye toplumu ağır yara alır. Çözüm süreci yeni bir şekliyle, yeni bir formatta ele alınmalıdır. HDP’nin de yapısal bir değişime gidilebileceğini de düşünüyorum.

 

 

 

Fabrika ayarlarına dön mesajı

 

 

İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici: Bu sonucu Türkiye ve AKP iyi değerlendirirse olumlu sonuçlar alınabilir. HDP’nin bu nedenle yüzde 10’luk barajı aşması çok çok önemlidir. Türkiye halkları seçimde şu mesajı vermiştir: Demokratikleşme ve çözüm sürecinden yana tavır ortaya konulmuş, AKP’ye tek başına iktidar verilmiş HDP de Meclis’e gönderilmiştir. Çatışma ve güvensizlik ortamına prim verilmemiştir. Her iki tarafında bundan sonra üzerine düşenleri yapmaları gerekir. AKP’nin savaşı tırmandırma eğilimine girmesi çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Türkiye’nin bundan sonraki haritası çok iyi hazırlanmalıdır. AKP’nin seçimden önce kullandığı dille buna dönmesi zor görünmekle birlikte AKP bunu değiştirebilir. Eğer bu eski politika sürdürülürse çok farklı sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir, şiddet sarmalına girilebilir. Bu nedenle AKP’ye verilen oylar çözüm sürecinde fabrika ayarlarına dönülmesi ayarıdır. AKP bu mesajı çok açık görmelidir.

 

 

 

İş çevreleri ne istiyor?

 

 

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar: AKP’den çözüm sürecini ve müzakereleri başlatmasını bekliyoruz. HDP’nin oy kaybı yaşadığı görülse de barajı sadece Kürt oyları ile aşmıştır. Emanet oy tartışması böylece bitmiştir. Bu bakımdan HDP başarılıdır. Bizim beklentimiz Dolmabahçe mutabakatı zeminine yeniden dönülmesidir. AKP Kürt sorununu demokratik yöntemlerle çözmeyi gündemine almalıdır.

 

Kalkınma hamlesi gerekli

 

 

 

 

Organize Sanayi Sitesi İşadamları Derneği Başkanı Aziz Özkılıç: AKP’nin tek başına iktidarıyla ekonomik olarak bir kalkınma hamlesi bekliyoruz. Dileğimiz çözüm sürecinde yine Dolmabahçe mutabakatında varılan noktaya geri dönülmesidir. HDP de bu noktada seçmenden aldığı desteğin ışığında yapıcı bir rol üstlenmelidir. CHP ve MHP de uzlaşmaz olmaları nedeniyle seçmen tarafından cezalandırılmıştır.

 

 

 

Halkın gündemi barış

 

 

Hakan Altındağ/Optisyen: Yaşanan bunca olayların ve can kayıplarının olmaması gerekiyordu. Şimdi milletin iradesine herkesin saygı göstermesi, huzur ve sükûnetin yeniden şehrimize gelmesini temenni ediyorum. 7 Haziran seçimlerinden sonra HDP’yi tebrik etmiş ama bu oyların kendilerine emanet olarak verildiğini belirtmiştim. Bu seçimden sonra artık hepimizin birlik, beraberlik, barış ve de kardeşlik için el ele verip çalışmamız gerekiyor.

 

M. Zülküf Yakşi /Kasap: Halk, 7 Haziran’da HDP ve MHP’ye verdiği krediyi geri çekti. Bu sonuçla halkın ülke genelinde şiddet istemediği ortaya çıktı. Kimse milletin aklını hafife almasın. Diyarbakır’a gelince; Diyarbakır’da HDP’nin 7 Haziran’daki seçimlere oranla oy kaybettiğini görüyoruz. Buna rağmen Diyarbakır’da kullanılan oy oranı Türkiye genelinin altında kaldı. Yani sandığa gitmeyenler var. HDP’nin 7 Haziran’dan sonraki politikasını gözden geçirmesi gerektiğine inanıyorum.

 

Bayram Kanak /Terzi: “Bu sonuçla kitlelerin istikrardan yana seçim yaptığına inanıyorum. HDP’nin oy kaybı da 7 Haziran sonrasındaki politikalarına bağlıyorum. Bu nedenle HDP şapkasını önüne koyup, ‘Biz nerede hata yaptık?’ diye düşünmeli. Tek başına iktidarla Türkiye’de ekonomik anlamda bir canlanmanın yaşanacağına ve bunun da dövizlerin düşmesine kadar gideceğini düşünüyorum.

 

Bedevi Tırak /Dönerci: HDP barajı aştı ve şimdi ortada tek bir hükümet var. Bir vatandaş olarak barış sürecinin hızlanarak devam etmesini bekliyorum. Barışla sonuçlanmasını umut ediyorum. Barış insanlık adına huzur ve güven demektir diye düşünüyorum.