DİYARBAKIR, (DHA) - DİYARBAKIR Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, Elazığ Cezaevi\'nde tutuklu ve hükümlülere yönelik cezaevinin koğuş dışında kalan bölümlerinde kimlik taşıma zorunluluğu getirildiği belirtilerek, 10 tutuklu ve hükümlünün bu nedenle 51 gündür süresiz, dönüşümsüz açlık grevine başladığını bildirdi.Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, Elazığ T tipi Kapalı Cezaevi’ndeki hak ihlalleri iddiaları ve açlık grevine ilişkin basın açıklaması yapıldı. Elazığ T Tipi Cezaevi\'nde son dönemlerde gündemden düşmeyen yoğun hak ihlallerinin olduğu öne sürülen açıklamada, daha önceki şikayetr ve hak ihlalleri karşısında yetkili makamlar nezdinde yapılan girişimlerin sonuç vermediği, tutuklu ve hükümlülerin maruz kaldığı hak ihlallerinin devam ettiği ifade edildi. Cezaevi yönetimi tarafından, uzun süre önce tutuklu ve hükümlülere yönelik cezaevinin koğuş dışında kalan kısımlarında kimlik taşıma zorunluluğu getirildiği belirtilen açıklamada, şöyle dedi:\"Bu uygulama halen devam ettirilmektedir. Tutuklu ve hükümlüler tarafından haksız, hukuk dışı, onur kırıcı ve gayri insani olarak kabul edilen bu uygulama kabul edilmemekte ve ciddi sorunlar yaratmaktadır. Sorun ve hak ihlallerinin çözülememiş olması nedeniyle, bir kısım tutuklu ve hükümlülerin süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlamışlardır. Kimlik taşıma zorunluluğundan kaynaklı 10 kadın tutuklu ve hükümlü süresiz-dönüşümsüz açlık grevine katılmıştır. Cezaevinde kimlik taşıma zorunluluğunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 51\'inci gününde olup hala devam etmektedir. Açlık grevine giren kadın tutuklu ve hükümlülerinin sağlık durumlarının kötüye gittiği, kilo kaybından kaynaklı olarak yaşamsal fonksiyonlarının zayıfladığı ve ciddi sağlık sorunlarının başladığı bilinmelidir. Elazığ T Tipi Cezaevi\'nde bulunan kadın tutuklu ve hükümlülerin durumu ile ilgili başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililerce bir an önce adım atılması, tutuklu ve hükümlülere dönük uygulamanın çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Açlık grevinin devamı halinde yaşam hakkı ihlallerinin veya bu ihlaller gerçekleşmese dahi tutuklu ve hükümlülerin bütün yaşamları boyu katlanmak zorunda kalacakları sağlık sorunlarının ortaya çıkacağı açıktır. Cezaevi idaresi tarafından getirilen ve yasal bir dayanağı olmayan bu hukuksuz uygulamanın bir an önce sonlandırılması için Adalet Bakanlığı\'nı ve ilgili tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz.\"