Diyarbakır Barosu: Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen tasarıya karşı direneceğiz

Diyarbakır Barosu: Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen tasarıya karşı direneceğiz

Diyarbabakır Barosu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın meslek örgütlerine dair düzenlemenin en kısa sürede Meclis'e sunulması gerektiği yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. İktidarın yaşamın her alanına toplum mühendisliği ile müdahale ettiğini belirten Diyarbakır Barosu, "Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen bu tasarının yasallaşmaması konusunda bağımlı yargının, bağımsız savunucuları olarak, susmayacağız. 130.000 meslektaşımız ve dostlarımızla birlikte her türlü çabayı ve direnişi göstereceğiz" dedi.

TIKLAYIN - Erdoğan: Barolar ve tabip odalarının seçimlerine ilişkin düzenlemeyi en kısa sürede Meclis'e sunmalıyız

Kanun değişikliğinin, bazı baroların, LGBTİ+'lar hedef alan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı eleştirmesinin ardından tekrar gündeme geldiğini hatırlatan Diyarbakır Barosu, "Bu operasyonun aralarında Baromuzun da bulunduğu bazı baroların ifade özgürlüğü ve demokratik tepki kapsamındaki açıklamalarından dolayı gündeme getirilmiş olması, baroların yanı sıra tüm muhalif örgütlere gözdağı olarak değerlendiriyoruz" dedi. Baronun yaptığı açıklama şu şekilde:

"Adalet Bakanlığı daha iki gün önce “avukatlık yasasına ilişkin değişiklik gündemimizde yok” derken, dün cumhurbaşkanı tam aksine açıklama yaparak, barolar ve bazı meslek örgütlerinin seçim sistemlerine müdahale edeceklerini açıkladı.  Yurttaşlar corona ile mücadele sürecinde sosyal devlet ilkesinin bütün nimetlerinden yoksun bırakılıp, eve hapsedilip açlığa ve yoksulluğa mahkum edilerek kendi kaderleriyle baş başa bırakılmışken, iktidarın bunu fırsat bilerek avukatlık kanununda değişiklik yapmaya yeltendiğini büyük bir ibretle izliyoruz.

OHAL sürecinde tüm muhalif sivil toplum örgütleri KHK’ler ile hukuksuz bir şekilde kapatılmıştır. Bununla da yetinilmeyerek iktidar bağımlısı medya ve yargı yaratılmış; akademi,  üniversiteler bilimden ve özgür düşünceden arındırılmıştır. Son olarak da yurttaşların adalete erişmesine, demokratik bir gelecek ve hukukun üstünlüğü için mücadele eden barolara da el atmasını “hukuk devletinin tabutuna” çakılan son çivi olmuştur. Bu operasyonun aralarında Baromuzun da bulunduğu bazı baroların ifade özgürlüğü ve demokratik tepki kapsamındaki açıklamalarından dolayı gündeme getirilmiş olması, baroların yanı sıra tüm muhalif örgütlere gözdağı olarak değerlendiriyoruz.

Yaşamın her alanına toplum mühendisliği edasıyla müdahale eden iktidar, bu mühendisliğin başka bir adımı niteliğinde olan bu değişiklik ile baroları da hükümetin bütün politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen ve alkışlayan koroya dahil etmeyi planlamaktadır. Bu amaçla çoğulculuğu, farklı fikirleri boğan bir sistemin son taşları da döşenmektedir.  Tekçi politikaların son halkası olarak “tek sesli topluma” baroları da eklemlemeyi ve vesayet altına almayı hedeflemektedir.

Hukukun üstünlüğü için her daim mücadele eden Diyarbakır Barosu; Türkiye halklarının bireysel ve kolektif haklarını, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hakkını ve hukukunu bundan sonra da aynı kararlılıkla korumaya devam edecektir.  Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen bu tasarının yasallaşmaması konusunda bağımlı yargının, bağımsız savunucuları olarak, susmayacağız. 130.000 meslektaşımız ve dostlarımızla birlikte her türlü çabayı ve direnişi göstereceğiz."

Ne olmuştu?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş açıklamasının ardından baroların yapılarının düzenlenmesine yönelik başlayan tartışmalar hakkında, "Barolar ve tabip odaları başta olmak üzere yapılarının belirlenmesidir. Ankara Barosu'nun fütursuz saldırılarını gördük. Bu da bu düzenlemenin ehemmiyetini göstermiştir. Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız" dedi. 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meslek örgütlerinin seçim sisteminin değişmesi yönündeki açıklamalarına tepki göstererek, "Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için bizi tehdit ediyor. AKP’nin kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz" dedi. 

  •