Diyarbakır Barosu Avukatı Mahsuni Karaman, Suriçi’nde katıldığı bir basın açıklaması sırasında çıkan olaylarda öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi dosyasının faili meçhul dosyaları arasında kaybolmasından endişe duyduklarını söyledi. Karaman, "Tahir Elçi dosyasının faili meçhul bir niteliğe bürünerek sürüp gitmesi endişesi içindeyiz" dedi.
Karaman, Elçi'nin vurulma anına ilişkin görüntüye müdahale olup olmadığına dair kesin kanaatleri olmadığını, ancak polislerin de dahil olduğu bir dosyada, veri toplama ve soruşturmanın bizzat polis tarafından yürütülmesinin, "sürecin etkili şekilde yürüyeceğine dair baştan kuşku uyandırdığını" söyledi.
Haberdar.com’da yer alan habere göre, soruşturmayı takip eden Avukat Karaman'ın da aralarında olduğu Baro Komisyonu, Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin Emniyet İstihbarat ve Foto Film Şube Müdürlüğü ekiplerince çekilen iki ayrı kamera kaydında, vurulma anına ilişkin 17 saniyelik görüntünün bulunmadığını vurgulamıştı. Baro, görüntüye müdahale edilmiş olması ihtimalinin altını çizmişti.
Görüntünün sahibi polisin, "olay anını çekerken en kritik zaman diliminde yere çömeldiğini ve kayıttan çıktığını anladığı, sonra tekrar kayda girdiği ifadesini verdiğini" anımsatan Karaman, görüntülerde de "hafif bir kesiklik" olduğunu belirtti.
Karaman, “ Kesinlikle kesinti var demiyoruz; ancak, silah sesi geldiği an kameranın kayıttan çıkmasının şüphe yarattığını düşünüyoruz" dedi ve "Hukukun gereği de şüpheyle bakmaktır" diye ekledi.
Olay yerindeki birçok gazetecinin iki militanın gelişini görüntülemek üzere döndüklerini ve Elçi'nin iki üç metre arkada kaldığını söyleyen Karaman, "görüntülerde militanların Elçi'nin vurulduğu yerden geçtiğini görüyoruz ve ardından Elçi'yi yerde buluyoruz" dedi.
"Bu tesadüf de olabilir. Haberci tabii ki oraya yönelir, olağan bir durum. Ancak vurulma anı militanların, özellikle ikinci göstericinin Elçi'ye yaklaştığı an olarak tahmin ediyoruz" diye konuşan Karaman şöyle devam etti:
"Elçi'nin sağken durumu ve yerdeki ceset görüntüsünü birçok görüntü üzerinden değerlendirdiğimizde, aradaki kısa bir anda vurulduğunu düşünüyoruz. İkinci gösterici minarenin hizasına geldiği anda Elçi'nin vurulmuş olma ihtimalini yüksek görüyoruz. Bu kayıtların herhangi birisinde bu anın da olabileceği ihtimali üzerinde durup kayıtları önemsiyor ve oynama yapılıp yapılmadığının tespitini istiyoruz."
Diyarbakır Barosu avukatı, "Tüm dijital verilerle ilgili polis ve jandarma kriminal tarafından değil, asıl olarak üçüncü tarafsız ve bağımsız kuruluşlar tarafından dijital verilere müdahale yapılıp yapılmadığına dair inceleme talebi olduklarını" yineledi.
"Kayıtların ham haline sonradan savcılık aracılığıyla ulaştık" diyen Karaman, gazetecilerin kayıtlarına müdahale edilip edilmediğine dair de aynı yaklaşımda bulunacaklarını söyledi.
Mahsuni Karaman, "Vurulan kişinin dünya çapındaki namı, konumu, kimliği, beşeri ilişkileri ve ultra milliyetçi hezeyan sonrası vurulmuş olması, tüm bunları nazara aldığımıza bizatihi devletin koruması gereken bir kişiyken, devlet yetkiliklerinin, polisin kurşunuyla ölmüş olma ihtimali olan birinden bahsediyoruz" dedi ve Elçi cinayetinin bu açıdan farklı ve hassas konumda olduğunu söyledi.
Karaman'a göre "Elçi cinayetini aydınlatacak birinci husus görüntü" "İkinci husus Elçi'nin ölümüne sebep olan mermi çekirdeğinin bulması, üçüncü husus net bir tanıklıktır. Mermi çekirdeğini zaten bulamadık; savcılık, güvenlik kaygısı ile sokağın ortasına kadar bulgu topladı, ancak vurulduğu yerde delil toplama faaliyeti yapılamadı. An itibariyle, nasıl ve kim tarafından vurulduğu üzerine bir tanıklık da yok" diye konuşan Karaman, uyarıda bulundu:
Avukat Karaman, "Net ve etkili bir soruşturma halinin yapılamadığı düşünceyiz" dedi ve "Gerekçesi ne olursa olsun, devletin cinayetin işlendiği noktada delil toplamaması, devlet eliyle 'ihmal suretiyle' delil karartmadır" diye vurguladı. Yetkililer, "bölgede süren çatışmalar sebebiyle" veri toplama sürecinin etkilendiğini söylemişti.
Mardin Kebap Evi adlı işyerinin güvenlik kamerasına ait görüntülerin çözülme aşamasında olduğunu savcılıktan bugün öğrendiklerini söyleyen Karaman, "15-20 kameranın çalışır vaziyette olduğu bir yerde" bile, örneğin henüz ulaştıkları ham haldeki PTT görüntülerinin bir bölümünde de, cepheyi gören, faili ya da düşme anını gösterebilecek bir görüntüyle henüz karşılaşmadıklarını ifade etti.
Karaman, Hrant Dink cinayetiyle de benzerlik kurarak, "Dink'in de bir açıklaması sebebiyle Türklük meselesi üzerinden kriminalize edildiğini" ve davanın benzer süreçlerden geçtiğini anımsattı.
Tahir Elçi cinayetinin faili meçhule dönüşmemesi açısından görüntülerin öneminin altını çizen Avukat Mahsuni Karaman, kayıtların bağımsız bilirkişi tarafından incelenmesi talebini yineledi.