T24 - Diyarbakır mitinginde süpriz olarak Hakan Şükür'ü platforma çağıran Erdoğan'ın konuşmalarında Kürtler'in özerk sistem ve genel af gibi taleplerine dair açıklamalarda bulunmaması mitingin beklenilen etkiyi yaratmasının zor olduğu konusundaKİ seslerİ yükseltti. Erdoğan'ın açıklamalrına halkın hemen hemen tepkisiz kalması ise gözlerden kaçmadı. Milliyet gazetesi yazarı Mehmet Tezkan'ın bugünkü (4 Eylül 2010) yazısı şöyle: Diyarbakır'da yumurtasız omlet: Başbakan’ın çok önemli mesajlar vermesini beklemiyorduk.. Başbakan’ın Kürt açılımına yeni bir boyut katmasını da beklemiyorduk.. Başbakan’ın boykotu evete çevirecek sihirli sözler söylemesini de beklemiyorduk.. Beklenti çıtamız düşüktü ama bu kadar da değildi.. Bu kadarını tahmin edemezdik.. Başbakan hiçbir şey söylemedi.. 63 dakika hiçbir şey söylememek için konuştu.. Cümleler, kelimeler hiçbir anlam çıkarılmasın diye özenle seçilmişti.. Ne batıyı kıracak bir cümle sarf etti, ne de doğuyu üzecek tek kelime.. Ne hayal kırıklığı yarattı, ne beklentiyi artırdı.. Kısaca.. Yumurtasız omlet yaptı.. * * * 63 dakikayı nasıl doldurdu derseniz.. 27 Mayıs’tan başlayarak demokrasi mücadelesini anlattı, 28 Şubat’a kadar geldi.. Kardeşliğe vurgu yaptı, Kanuni’nin, Fatih’in fetihlerinde yan yana olduğumuzu, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda omuz omuza mücadele verdiğimizi anlattı.. Zılgıtla horonun.. Halayla zeybeğin kardeşliğinden söz etti.. Olağanüstü hali, yayla yasağını, DGM’leri kaldırdıklarını anlattı.. Kürtçe gazete, dergi, kitaba izin verdiklerini, TRT Şeş’i kurduklarını söyledi.. Zaman zaman yükselen ama çok coşkulu olmayan alkışlarla bu bölümü tamamladı.. * * * Ekonomik meselelere geçti.. Bölgeye yaptıkları yatırımları; hayvancılara, çiftçilere verdikleri paraları, uçak yolcu sayısındaki artışı anlattı. Bu bölüme girdiğinde konuşmasının 40. dakikalarıydı.. Kalabalık ufak ufak dağılmaya başladı.. Meydanın arka tarafları boşaldı.. Ön taraflar seyrekleşti.. Bunu gören Başbakan hemen konuyu Diyarbakır Cezaevi’ne getirdi.. Beklenti, müze yapacağız demesiydi.. Demedi.. Yenisini yapınca yıkacağız dedi!. Meydandakiler boş boş birbirlerine baktı.. * * * Onlarca Bakan, Elazığ’dan Hakkâri’ye, Adıyaman’dan Siirt’e tüm bölge milletvekilleriyle yapılan Diyarbakır çıkarması bundan ibaretti.. Diyarbakır sıcaktı.. Çok sıcaktı.. 40 derece dediler ama daha sıcaktı, güneş yakıp kavuruyordu, insanlar o sıcakta saatlerce beklediler.. 15.30’da başlaması gereken miting 16.45’te başladı..İnsanlar kavruldu.. Değer miydi? Evet diyeni duymadım.. * * * Başbakan en çok alkışı ne zaman aldı diye sorarsanız.. En samimi olduğu an derim.. Bir ara sizi seviyoruz be diye o kadar içten seslendi ki; meydan tereddütsüz aynı tepkiyi verdi.. Gerisi.. Gerisi ‘prompter’dan dikkatlice okunan metindi.. Boykota karşı Hakan Şükür Miting bitti.. Başbakan kürsüde halkı selamlıyor.. O da evet diyor sesi yükseldi.. Hakan Şükür de evet diyor.. Bi baktık Hakan Şükür kürsüde.. Diyarbakır’la ne ilgisi var ki.. Hakan Adapazarı’nın çocuğu.. İlgisi Galatasaraylılık.. Diyarbakırlıların çoğu cimbomlu ya.. Eski Galatasaraylı Suat da kürsüye çağırıldı.. Hani onun ilgisi var; Diyarbakırspor’un hocası.. Eski gol kralından medet umulduğuna göre anladım ki Diyarbakır’da işler iyi değil.. Evet oyu için iftar Bize dediler ki.. Bir kişiye oruç açtırmak sevaptır.. Bir misafire oruç açtırmak, ramazanda aç kişiyi doyurmak sırat köprüsünü kolaylaştırır.. İftar Allah rızası için verilir.. Bir bardak su bile, bir hurma bile yeterlidir.. * * * Gördük ki artık.. Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için de iftar veriliyor.. Propaganda yapmak için de iftar veriliyor.. Oy istemek için de iftar veriliyor.. ,* * * Bize böyle öğretmemişlerdi!.. İstanbul Esenler Belediyesi 42 bin kişiyi topladı, iftar verdi; amacı adını rekorlar kitabına yazdırmaktı.. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek’in himayesinde 70 bin kişiye iftar verildi.. Belediye araçları vızır vızır insan taşıdı.. Amaç evet oyu istemekti!. İftarlıklar evet yazılı kutularda dağıtıldı.. Gökçek, iftar yemeğinde evet çağrısı yaptı, Başbakan evet sözü istedi.. İftara siyaset karıştı!.. * * * Din âlimleri ne der acaba!. O yemeğe iftar denir mi? Allah rızası için verilen iftardan sayılır mı?