Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği: 10 dakika ekonomi, 1 saat 50 dakika çözümü konuştuk

Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği: 10 dakika ekonomi, 1 saat 50 dakika çözümü konuştuk

Diyarbakır’da sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar nedeniyle Ankara’da Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’la görüşen 22 kurumdan biri olan Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, “Seçilen yöntem yanlış. Sorun tankla, topla çözülmez. Çözüm için diyalog şart” dedi. 

Diyarbakır İş Konseyi’nden Ticaret Odası Başkanı Ahmet Sayar, Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu, OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Abdulkadir Karavil, DOGÜNSİFED Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, DOSİAD Başkanı Aziz Özkılıç, DİSİAD Başkanı Burç Baysal, TESDER Başkanı M. Veysi Araç ile Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Ferdani Gökdere, 17 Aralık Perşembe günü Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AKP Diyarbakır Milletvekilleri Ebubekir Bal ve M. Galip Ensarioğlu ile görüştü.

 

 

“Ekonomiyi sadece 10 dakika konuştuk”

 

T24’e konuşan DİSİAD Başkanı Burç Baysal, bakanlara, tespit ve önerileri bir rapor halinde sunduklarını belirterek, “Devletin hemen harekete geçmesi gerektiğini söyledik. Öncelikli olarak SGK ve BağKur primleri konusundaki yapılandırma ve bunların ötelendirilmesi konusundaki beklentimizi söyledik. Cansuyu kredileri, bankaların aldıkları negatif tutum ilettiklerimizin gündem başlığı olarak öne çıkandı. 2 saatlik bir görüşmeydi. Oradaki tüm arkadaşlara haksızlık edilmemesi gerekir. 10 dakikayı geçmedi ekonomi konuları. Şu an içinde bulunduğumuz çatışmalı ortam giderilmemesi halinde olası ekonomik tedbirlerin çok yerini bulmayacağını dile getirdik. Öncelikli talebimiz şu an çatışmalı ortamın ortadan kaldırılması ve masaya dönülmesi talebiydi.”

 

“Başka aktörler devreye girmeli”

 

Görüşmede Dolmabahçe mutabakatını hatırlatarak çözüm sürecine geri dönülmesini istediklerini ifade eden Baysal, şöyle devam etti: “6-7 ekim olaylarından sonra Dolmabahçe mutabakatına varılmıştı. Bu önemli ve değerliydi. Müzakerelerin başlayacağı beklentisi tam oluştu dediğimiz süreçte bu masa devrildi. Yaşanan çatışma ortamından kaynaklı hukukun işgal edildiğini, suçluyla mücadele etme yöntemleri konusunda daha farklı yöntemler denenebileceğini, hendeklerin başındaki eylemcilerle ülkenin başka aktörlerinin devreye konulup, bu anlamda bir strateji belirlenebileceğini söyledik. Sosyal hizmet uzmanları bu konuda görev almalı dedik. Eylemcilerin çoğu dağ kadrosu değil şehir içindeki gençler. Sosyal hizmet uzmanları ve şehrin önde gelen kanaat önderleriyle hendeği neden kazdıklarını bu eylemcilere sorabilirlerdi. Akademik çalışmalar yapılabilirdi. Başka yöntemlerin denenmesi gerektiğini rica ettik.

 

“Onlar da silahla çözüm olmaz dedi”

 

Hükümet yetkilileri de bu işin silahla çözüm olmayacağını net bir şekilde ifade ettiler. Silah dışındaki enstrümanlar konusunda bir siyasi kadrolarının olduğunu, bu konuda yoğun bir çalışma içinde olduklarını hissettiğimi söyleyebilirim.

 

“Gerekirse Kandil’e de gideriz”

 

Kürt siyasetinin temsilcileri olarak gördükleri HDP, DTK ve DBP’ye gittiklerini belirten DİSİAD Başkanı Burç Baysal, “Sivil itaatsizlik yöntemleri varken, talepleri meşru zeminde aktarmak varken bugün seçilen yöntem halkın menfaatine değil dedik. Geç olurdu ama en azından ölümler yaşanmadan bu talep sahiplenilebilinirdi. Bu işin diğer muhatabı Kandil, gerekirse oraya da gideriz. Halkımız için bu riski almaktan kaçınmayız. Ancak böyle bir iklim şu an yok. Beklentilerimizi onlara da anlatmamız kadar doğal bir şey yok. Artık bir can daha toprağa düşsün istemiyoruz” diye konuştu.

 

Raporda önemli tespit ve öneriler

 

Diyarbakır İş Konseyi, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’a sunduğu raporda önemli tespit ve önerilerde bulundu. Raporda yer alan bazı başlıklar şöyle:

*Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle birlikte, Sur ilçesinde bulunan Küçük Esnaf ve Tüccarlar için ticaret durmuş, tüccar sıkıntıya girmiş ve kepenk kapatma noktasına gelmiştir. Bu süreçte şu ana kadar Sur ilçesinde 361 işyeri kapanmış; 41 işyeri de bölgeden nakil ile ayrılmıştır. Ayrıca sokağa çıkma yasağının devam ediyor olması ilçedeki net rakamların daha yüksek olacağını göstermektedir.

*Çözüm Süreci ile bölgemizde ve ilimizde özellikle dış kaynaklı firma yatırımlarının ivme kazandığı 2014’te ve 2015’te ilimizde kurulan 50 firma, yaklaşık 1 yıl gibi kısa bir süre içinde ticaretten çekilmiştir. Bunların 26’sı ilimizde şube açan firmaların şubelerini kapatarak ilimizden çekilmesi ile sonuçlanmıştır.

*Kapalı olan işletmelerde çalışan binlerce kişi işsiz kalma ile karşı karşıyadır. Türkiye’de % 18,7 İşsizlik oranı (TÜİK, 2014) ile 5. Sırada olan ilimizde, Sur ilçesinde bulunan işletmelerde çalışan birçok vatandaşımız işyerlerinin kapanması ile birlikte bu oranı daha da yukarılara çıkaracaktır.

*İşletmeler iş yapamadığından dolayı personel maaşı, vergi, sigorta primleri ödemelerinde ciddi boyutlarda sıkıntılar çekmektedir. Esnaflarımız aldıkları malların ödemelerini de yapamaz duruma gelmiştir.

*Bölgemizde yaşanan olayların seyrinin belirli olmamasından dolayı büyük ölçekli işletmelerimiz iş planlarını yapamaz durumdadırlar. Genel ticaret döngüsünde önemli oranda iş hacmi düşmüş; temel ihtiyaçlar dışında satın almalar askıya alınmıştır.

*Başta olayların yoğun olarak yaşandığı yerler olmak üzere, bölgemiz genelinde gayrimenkul satış fiyatları dip seviyelere inmiştir. Kiracılar kiralarını ödeyememektedir. Kiraya bağımlı kredi ödemeleri olan gayrimenkul sahipleri ise banka kredi ödemelerinde sıkıntılar yaşamaktadırlar.

*Özellikle UNESCO süreci ile büyük umutlar yaratan Turizm sektörü son yaşanan olaylarla bitmiş durumdadır. Restorasyonu yapılan tarihi yerlerdeki işletmeciler iş yapamaz durumdadırlar. Diyarbakır'ın 5 yıldızlı otelleri de dahil Sur ilçesinde 20'nin üzerinde otel kapalı durumdadır. Bu otellerin çözüm sürecinde doluluk oranları % 80 - % 85 civarındayken şu an kapalı olmaları nedeniyle sıfıra (0) inmiştir.

*Bankalar da uygulamaları ile olaylardan dolayı sıkıntı yaşayan firmalarının sorunlarını daha da derinleştirmektedir.  Bankalar,  bölge firmalarının kredilerini kapamaları için çağrı yapmakta, vadesi gelen kredileri kapaması yapıldıktan sonra yeniden kullandırmamakta veya kullandırması durumunda batı illerimize göre daha yüksek faiz oranları uygulamaktadır. Bankalar ayrıca, ipotek aldığı gayri menkulün ekspertiz fiyatını genel merkezde düşürmektedir.

*Özellikle sokağa çıkma yasakları ile birlikte Göç Edenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (GÖÇ-DER) tarafından açıklanan son rakamlarda sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgelerde 200 bin, sadece Sur ilçesinde 20 bin kişinin göç ettiği belirtilmektedir.

*Başta sokağa çıkma yasağının olduğu ilçelerde olmak üzere, bölgede faaliyet gösteren ve olaylardan etkilenen bütün esnafa ve KOBİ'lere faizsiz ve ön ödemesiz uzun vadeli kredi verilmelidir. Bu kredinin Tabanı 100 bin TL olmak üzere limiti firmaların büyüklüklerine göre belirlenmelidir. Ayrıca ihtiyacı olan firmalar için "Kredi Garanti Fonu" şartları esnetilerek devreye sokulmalıdır.

 *Olayların yaşandığı bölgelerde, Vergi, Stopaj, SGK ödemeleri, Esnaf ve Sanatkarın Bağkur ödemeleri gibi devlet alacakları en az 1 yıl süre ile faizsiz ertelenmeli ve 1 yıl sonrasında ise taksitli ödeme imkanı sağlanmalıdır.

* Olayların yaşandığı bölgede, Firmaların kullandığı Kredi, Karşılıksız Çekler, SGK primlerinde yaşanan sorunlar nedeniyle oluşan ve kurumlarda negatif etki yaratan kayıtların göz önüne alınmaması ve bu negatif kayıtlarında silinmesi

*Bankaların kredi kapama çağrıları, vadesinde kapatılan kredilerin tekrar kullandırılmaması veya yüksek faizle kullandırılması, gayrimenkul ipotek değerlerinin düşürülmesi ve yasal mevzuatlarda yer alan Müşteri mahremiyetlerinin bankalar arasında paylaşılması gibi konuların tespiti ile bu konuda çalışma yapılması ve bölge firmalarının uğradığı haksızlığın da giderilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, bölgede kullanılan tüm kredilerin bir yıl yapılandırılarak faizinin hazine Tarafından karşılanması gerekmektedir.

 *6111 Sayılı yasanın bölgede etkilenen bütün işletmeleri kapsayacak şekilde yeniden düzenlenerek Vergi Borçlarının yeniden yapılandırılması, taksitlendirilmesi, faizlerin silinmesi gibi kolaylıkların sağlanması gerekmektedir. 2016 yılı ile yürürlüğe girecek olan, Akıllı Yazar Kasa uygulaması, E-Tebligat gibi diğer tüm kurumlara verilmesi gereken beyan ve bildirimlerin ertelenmesi gerekmektedir. Ticaret ve Sanayi Odaları ileEsnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği üyelerinin yaşanan olaylardan dolayı, yıllık aidat ve Munzam aidat alacaklarının yeniden yapılandırılması ve faizlerinin silinmesi için gerekli yasal düzenlemenin ivedilikle yapılması gerekmektedir.

 * Ayrıca bölgenin içinde bulunduğu koşullar göz önüne alındığında Vergi incelemelerinin tam bu dönemde yüksek ve geniş kapsamlı vergi incelemelerinin yapılıyor olması bölge iş camiasını demoralize etmekte ve olumsuz etkilemektedir. Bu kapsamdaki incelemelerin belirli bir süre durdurulması için gerekli düzenlemenin yapılması gerekmektedir.

*Bölgede Sokağa çıkma yasağı ile etkilenen işletmelerin 6. Bölge teşviklerinden faydalanmasını sağlayacak yasal bir düzenleme yapılmalıdır.

*Göçder’in açıklamış olduğu rakamların artacağı da göz önüne alınmalı, mağduriyet yaşayan ailelere ilişkin, barınma gıda vb. ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çalışma yapılmalıdır.