Ankara ve Suruç'taki canlı bomba saldırıları ile Diyarbakır'daki HDP mitingine bomba konması eylemini düzenleyen Adıyaman'daki IŞİD hücresinin lideri Mustafa Dokumacı'nın, El Kaide soruşturması kapsamında telefonlarının dinlendiği belirlendi. Görüşmelerde Mustafa Dokumacı, savaştıklarını, geri çekilmek zorunda kaldıklarını, karşı taraftan 45 kişinin öldüğünü belirterek, “Allah’a hamdolsun” diyor. Eşini de yanına getiren Dokumacı’nın Tel Abyad’da bulunduğu ve Adıyaman’dan gelenlerin de yanında olduğunu söyledi.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nda başlayıp Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam eden ‘El Kaide’ soruşturması kapsamında Adıyamanlı Mustafa Dokumacı, Mehmet İşbar ve Salih Küçüktaş hakkında 26 Aralık 2014’te dava açıldı. İddianamede, Mustafa Dokumacı’nın 3 Temmuz 1985’te doğduğu, nüfusunun Adana Seyhan’a kayıtlı olduğu ve Adıyaman’da yaşadığı belirtildi. Şehirdeki, “Dokumacılar” adı verilen IŞİD hücresinin kurucusu olan Dokumacı’nın telefonları, El Kaide soruşturması kapsamında Eylül 2013’ten itibaren takibe alındı. Bütün dinlemeler boyunca Suriye’de savaştığı anlaşılan Dokumacı’nın konuşma dökümünden, Adıyamanlıların cihat tapeleri çıktı.
İsmail Saymaz'ın Hürriyet'teki haberine göre, dinlemelere takılan o görüşmeler şöyle:
29 Ekim 2013
x: Sizin orda durumunuz nedir, nasıl?
Dokumacı: Yo iyi hiçbir problem yok
x: Çatışma falan var mı?
Dokumacı: Valla bizimkileri boyuna şey yapıyor
x: Hee
Dokumacı: Yok yani durum temiz
3 Kasım 2013
x: Kardeş arabayla gelip bizim çantalarımızı götürebilir misin kardeş
Dokumacı: Buraya mı?
x: He he biz gidiyoruz şeye, hem de hepimiz yani, güç kalmıyor burda...
Dokumacı: Hee bizden
x: Hepimiz savaşa gidiyoruz
Dokumacı: Hepimiz mi?
x: Hee ben... Aradım söyledim ki, biz gitmek istiyoruz savaşa
Dokumacı: Hee
x: O dedi tüm güçler gitsin diyor, 15 kişi hazırlanın şimdi araba gönderecem, gelsin sizi alsın, biz oraya gitsek, çantalarımız burda kalmasın diye, siz gelin arabaları şey edin, bizim çantalarımızı villaya götürün kardeş
Dokumacı: Siz oradan hepiniz gidiyorsunuz yani
x: He herkes gidiyor, İbrahim amca falan herkes
3 Kasım 2013
Dokumacı: Üç kişisiniz değil mi?
x: Evet
Dokumacı: Hemen hazırlanın aşağıya inin, bir de o siperin üzerinde Yahya’nın şeyleri var gece görüşle, bu mermi çantası var
x: Evet
Dokumacı: Onları alın aşağıya inin çabuk ha
4 Kasım 2013
x: İşler nasıl gidiyor orda?
Dokumacı: Valla iyi değil ya
x: Naslı iyi değil
Dokumacı: Valla iyi değil, dün gece iki üç yeri aldılar
x: Allahu ekber
Dokumacı: Geri çekilmek zorunda kaldık valla
x: Ee şehit verdiniz mi?
Dokumacı: Baya kötü sıkıştırmışlardı, şehit verildi de bizden değil, Araplardan oldu, Doğu Türkistan’dan oldu
x: Allahu ekber...
Dokumacı: Adamlar çevremizi sardı, hilalle vurdular, geri çekilmek zorunda kaldık
x: Esir var mı bizden hiç
Dokumacı: Yok elhamdülillah yok
x: Onlardan alıyor musunuz
Dokumacı: He onlardan ceset alıyoruz şey değil
x: Çok ölüleri var mı
Dokumacı: Valla geçen gün iki gün önce 45 tane falan vardı
x: 45 tane
Dokumacı: He Allah’a hamdolsun
x: Ona rağmen dayanıyorlar yani
Dokumacı: Yav bildiğin gibi değil yav, sübhanallah, çok şey geliyorlar yav, acayip geliyorlar. Yani bir gece 45 tane veriyorlar, sabah gene geliyor...
Cumhuriyet'ten Fırat Kozok'un haberine göre, 17 Aralık 2013- Suriye’ye giden şüpheli Mehmet İşbar, Salih Küçüktaş ve Dokumacı ile konuşuyor.
M:İ: Şey buralarda hep karlı. S.K: Hee ondan dolayı telefon yerine gelemiyorduk yani bayağı yol kapalıydı. M.İ: Aynen ben de dedim tahmin ettim yani. M.D: İyiyiz elhamdulillah bi sıkıntı yok inşallah. M.İ: He şey yok mu şehit yok mu şehit? S.K: Yok yok.