Çözüm sürecinde tüm gözlerin çevrildiği Diyarbakır'da 6 dinin temsilcisi barış mesajı verdi.
Akşam Gazetesi'nden Ercan Öztürk'ün haberine göre, Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde halkın sorunlarına çare bulmak için farklı inançların temsilcilerini bir araya getiren Kırklar Meclisi, bu kez barış için toplandı. Meclis'in Ermeni, Süryani, Keldani, Yezidi, Alevi ve Sünni üyeleri, Türkiye'nin nefesini tutup beklediği tarihi Nevruz öncesi 'artık analar ağlamasın' diyerek barış çağrısı yaptı.
30 yıldır çatışmalar nedeniyle bazı mezheplerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen dini temsilciler, "Artık barış gelsin. Biz bütün din ve mezhepler olarak kenetlendik. Türkiye'nin de kenetlendiğini görüyoruz. Bu sürecin sonuna kadar götürülmesini istiyoruz" dediler. Bugün yapılacak kutlamalara da katılacak olan Kırklar Meclisi üyeleri, 9 yıl önce Mardin Kızıltepe'de henüz 12 yaşındayken 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz'ın anısına yaptırılan heykelin önünde, el ele sürece destek verdi.
KIRKLAR Meclisi'ni kuran Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş "Barışı bizden daha fazla isteyen olamaz. Artık çok yakınız. Barış olsun diye mücadele veriyoruz" dedi. Dinler ve Kültürlerarası Diyalog Aktivisti Avukat Muhhammed Akar ise, Karadeniz bölgesinin de çözüme destek çıktığını belirterek "Bütün diller, inançlar, kültürler kardeşçe yaşamalı. Nevruz bunun başlangıcı olacaktır" diye konuştu. İşte Kırklar Meclisi üyelerinin sürece ilişkin çağrıları:
DİN Adamları Yardımlaşma Derneği Başkanı Zahid Çiftkudar: Kardeşçe el ele verip yaşamak istiyoruz. Bazı din adamları "Barış mesajları verildi. Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini yeni öğrendik" diyor. Yazık. İzin verilmediği için din adamı o ayeti okuyamıyordu. Geçen hafta bütün camilerde 'barış hutbesi' okundu. Müftüye "Bugüne kadar niye okunmadı" diye sordular. "İzin yoktu" dedi. Barış, huzur ve kardeşlik istiyoruz.
DİN Adamları Yardımlaşma Derneği Üyesi Hadi Koç: Bir memlekette kalkınmanın motoru, barıştır hukuktur. Eşitliğin sağlanması gerekiyor. Eşitlik olursa barış da olur. Barış istiyoruz, huzur istiyoruz.
ERMENİ Meryem Ana Kilisesi temsilcisi Sıtkı Ekan: Barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Yıllardır korkudan kimliklerini gizleyen vatandaşlarımız vardı. Huzur ve barış olursa birbirimize kenetlenmemiz daha da artacak. Ermeniler olarak çok ümitliyiz. Barış olursa yurtdışında yaşayan çok sayıda Ermeni vatandaşımız Diyarbakır'a dönecektir. Barışa destek veren herkese teşekkür ediyorum.
SÜNNİ Din Alimi Mehmet Gönden: "Süreç" demek "barış" demektir. Semavi kitaplarımız dört tanedir. Dördünde de barış vardır. Teröre 400 milyar dolar harcandı. Barış olursa 100 milyar dolara buralarda fabrikalar yapılır, işsizlik kalmaz.
KELDANİ Katalolik Kilise Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Karadayı: İçimizde bütün din ve ırklardan insanlar var. Keldaniler olarak barışı çok istiyoruz. Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın istiyoruz. Hiç kimse ağlamasın. Biz süreci destekliyoruz.
YEZİDİ Cemaati temsilcisi Yılmaz Demiray: Yurtdışına çıkmak zorunda kalan Yezidiler, süreçle birlikte köylerine dönmek istiyor. Çok umutlu, heyecanlıyım. Huzur ortamı olursa kardeşçe yaşayacağız. Bu heyecanı kimsenin bozmasına izin vermeyelim.
SÜRYANİ Kilisesi Papazı Yusuf Akbulut: Kırklar Meclisi olarak senede dört toplantı yapıyoruz. Bu şehri nasıl eski haline getiririz diye fikrimizi söylüyoruz. Barış süreci devletle biten bir şey. Devlet isterse bunu bitirebilir. 'Analar ağlamasın' sözü sözde kalmasın. Harekete geçilsin. Barış olursa özgüvenimiz olur. Barışla birlikte Diyarbakır'a dönecek çok sayıda Süryani var.
ALEVİ Dedesi Hidayet Ulugerçek: Alevi ve Diyarbakırlıyım. Mardinkapı'da doğdum. Ermeni ve Süryani kardeşlerimizle birlikte büyüdük. Dostluklarımız devam ediyor. Burada barışın ve huzurun hüküm sürmesini istiyoruz. Bugüne kadar kardeşçe yaşayan herkes barıştan sonra da kenetlenecek, huzur içinde yaşayacaktır. Baydemir'in desteğiyle köyümüzdeki dergahı restore ettirdik. Cemevi yaptırdık. Sürecin tamamlanmasıyla birlikte dağınık yaşayan Alevi vatandaşlarımız buraya dönecektir.