Hatice Kamer
Diyarbakır'da gün içinde aynı saatlerde iki önemli etkinlik gerçekleşti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan'ın katılımıyla İstasyon Meydanı'nda tecride ve cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek için bir miting düzenledi.
Adalat ve Kalkınma Partisi (AKP) ise kentin eski valilerinden, Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın katılımıyla Diyarbakır belediye başkan adaylarının tanıtımını gerçekleştirdi.
Her iki etkinliğe de katılım yüksekti.
"Demokrasi, Özgürlük, Adalet" başlığıyla saat 12'de başlayan ve üç saat devam eden HDP mitinginde Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması için 73 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'e destek sloganları yükseldi.
HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 73. gün önce PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla başlatmış olduğu açlık grevi yayılıyor.
"Leyla Güven'in talebi bizim de talebimiz" diyen, Türkiye'nin 30 cezaevinde hapis yatan 256 siyasi hükümlü ve tutuklu süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde.
HDP eski milletvekillerinden Selma Irmak ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Sebahat Tuncel Kandıra Kapalı Cezaevi'nde; Dilek Öcalan ise Fransa'nın Strasburg kentinde grevi sürdüren isimlerden.
Mitingde Leyla Güven'in mektubu da okundu.
Diyarbakır HDP Milletvekili Dersim Dağ'ın okuduğu mektupta Güven, inancı ve iradesyile direnişin başarıya ulaştıracağını ifade etti ve tecrit kırılmayıncaya kadar eyleminden vazgeçmeyeceğini yineledi.
HDP Eş Başkanı Pervin Buldan ise ülkenin toplumsal barışı, adalet ve özgürlüğü için bir araya gelen binlerin haklı talebinin yok sayılmaması gerektiğinin altını çizdi.
"Leyla Güven'in eylemi görmezden gelinemez" diyerek Ankara'nın Diyarbakır'dan yükselen mesajı iyi okuması gerektiğini vurguladı.
Buldan, 20 yıldır İmralı'da devam eden tecridin, 2011-2015'de de başlayan müzakereler sürecinde ara verildiğini hatırlattı, o süreçte hiçkimsenin canının yanmadığını belirtti.
Buldan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Hiç kimsenin kapısına cenazeler gitmiyordu. Annelerimiz ağlamıyordu, gençlerimiz toprağa düşmüyordu. İşte bu, Sayın Öcalan'ın başladığı ve bizimle yürüttüğü müzakere süreci ile vardı.
"Ne zaman o kapı kapandı ve Sayın Öcalan ağırlaştırılmış bir tecrit ile karşı karşıya kaldı işte o zaman bu ülkede her türlü kriz ve kaos yaşanmaya başladı. Ama bizler bu ülkenin yurttaşları olarak hiçbir zaman bu ülkenin çatışmalı süreçler yaşamaması için hep çaba sarf ettik ve bundan sonra da bu çabayı sürdüreceğiz."
Ülkenin çatışmalı süreçle karşılaşmaması için hep çaba sarfettiklerini kaydeden Buldan, Öcalan ile görüşmelerin sonlanması ile ülkede her türlü kriz ve kaosun yaşandığını söyledi.
7 Haziran'dan sonra Kürtlere, HDP ve muhaliflere, demokratlara, aydın ve yazarlara saldırı gerçekleştiğini, konuştukları için insanların cezaevlerine kapatıldığını söyledi
"Bugün HDP'den binlerce insanın cezaevinde olduğu, sevgili Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın cezaevinde olduğu bir dönemde, bu kentin seçilmiş belediye Eşbaşkanı sevgili Gültan Kışanak'ın cezaevinde olduğu, tecridin mutlak bir yöntem olduğu bir dönemde biz yine de barış, kardeşlik ve özgürlük dileklerimizi ifade ediyoruz."
HDP Eş Genel Başkanı, Mehmet Öcalan'ın geçen hafta cumartesi günü Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği kısa görüşmeye de değindi:
"Sevgili Leyla Güven'in açlık grevinin sona ermesi için mutlaka ama mutlaka tecridin sona ermesi gerekiyor. Geçen hafta İmralı cezaevine gidilmesi tabii ki önemlidir. Ancak bu sadece bir aile görüşüdür ve bu görüşme ile tecrit ortadan kalkmamıştır. Çok geç olmadan avukatların ve ailenin görüşmelerinin bir takvime bağlanması gerekiyor. Buradan bir kez daha Diyarbakır'dan bu meydandan Ankara'ya mesaj veriyoruz: Leyla Güven direnişi onurlu bir direniştir, halkların kardeşliğinin direnişidir. Leyla Güven'in direnişi, barışın, özgürlüğün ve kardeşliğin direnişidir."
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, tecridin sadece Kürtleri ilgilendiren bir mesele olmadığını savundu.
"Çünkü yaşananlar sadece Kürtleri ilgilendirmeyecek, Türkiye halklarını ilgilendirecek. Bu ülkedeki demokrasi yanlılarına aydınlara, sanatçılara, barış yanlılarına buradan seslenmek istiyorum: Söyleyecek bir sözünüz mutlaka olmalıdır. Tecridin kaldırılması için, çok geç olmadan bu tecridin kalkması için el ele vermemiz gereken bir sürece girdik."
Pervin Buldan, ülkeyi yönetenlerin Türkiye toplumunun farklı kesimlerinin bu talebini dinlerse demokratikleşmenin önünü açılacağını öne sürdü.
"Bu ülkede yaşayan her bir yurttaşımız AKP'nin olumsuz tutumundan rahatsızdır. Bizler herkesi yok sayan, her ağzını açanı cezaevine gönderen bir anlayışı asla kabul etmiyoruz. Bunun için Leyla'nın sesine ses, Leyla'nın direnişine güç vermek zorundayız. Leyla'nın çığlığını hepimiz duymak zorundayız. Leyla şahsında direnen tüm arkadaşlarımızın çığlığını duymak zorundayız. Bu bir insanlık görevi ve sorunudur."
Pervin Buldan, konuşmasının sonunda eğer tecrit kaldırılmazsa Leyla'nın sesine ses verilmezse daha karanlık dönemlerin geleceğini iddia etti.
HDP mitinginin devam ettiği saatlerde, AKP ise Seyrantepe Spor Salonu'nda belediye başkan adayları tanıtım programını gerçekleştirdi.
Diyarbakır için yerel seçimlerin startı olan bu programda 31 Mart'ta HDP'li adaylarla yarışacak olan 18 belediye başkan adayı açıklandı.
Eski İçişleri Bakanı ve Diyarbakır'ın eski valilerinden olan AKP MKYK Üyesi olan Efkan Ala'nın tanıtımını yaptığı belediye başkan adayları programına katılım yüksekti.
AKP'nin Diyarbakır Büyükşehir adayı Cumali Atilla.
Atilla, HDP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın yerine 1 Kasım 2016'da kayyum olarak atanan belediye başkanı.
Diyarbakır merkez ilçe belediye başkan adayları:
Efkan Ala konuşmasında Türkiye'yi yeni hedeflere, taşıma konusundaki azmin artması çağrısında bulundu.
Ala'nın konuşması şöyle:
"Vatandaşların sandıkta ortaya koydukları iradeyi, dağdaki teröristlere teslim edenlere fırsat vermesin Diyarbakırlılar!
"İradeyi ortaya koyduğunuz zaman, o sorumluluğu yöneticiler üstlendiği zaman, onu millete ve hizmete dönüştürmek boyunlarının borcudur. O irade namustur hiç kimseye teslim edilemez.
"Sandıktan gümbür gümbür, Türkiye'ye bu istiklali ve bu hizmet anlayışını ortaya koyacak iradeyi sahiplenecek, yönetim anlayışını tercih etmektir. Yeni yönetim anlayışıyla, Diyarbakırlıları buluşturmak konusunda ortaya koyacağınız çabalar için şimdiden teşekkür ediyoruz."
Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Cumali Atilla ise 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdiri ile aday olduğunu ve kutlu yürüyüşte yer almaktan onur duyduğunu' ifade etti.
"Bugün bizim için Diyarbakır'da yeni bir tarihin başlangıcıdır. Bismillah deyip Diyarbakırımız için kutlu bir yürüyüşe başlıyoruz. İsmi açıklanacak aday kardeşlerimizle beraber omuz omuza vererek Diyarbakır'ı AK belediyecilik ile hak ettiği yere taşıyacağız. Değerli başkan adaylarımızla Diyarbakır'da büyük başarılara imza atacağımıza yürekten inanıyorum" dedi.
HDP belediyelerinin ideolojik belediyecilik yaptığını ve görevde oldukları dönemde bir arpa boyu yol almadıklarını savundu.
"Gece gündüz demeden, ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle dolaşarak 31 Mart seçimlerini kazanmak için var gücümüzle çalışacağız. Yıllardır ideolojik belediyecilik anlayışıyla yönetilen, hemşehrilerimize ve şehrimize bir arpa boyu yol aldırmayan siyasi zihniyetten şehrimizi ve hemşehrilerimizi insan odaklı ve vizyoner belediyecilik anlayışımızla kurtaracağız."
Diğer ilçelerin belediye başkan adayları şöyle: