Diyarbakır’ın Sur ilçesinden sonra çatışmaların merkez Bağlar ilçesine sıçraması ve getirilen sokağa çıkma yasağı, halkı bir kez daha göç yollarına itti. Ama bu kez göç şehrin bir semtinden başka bir semtine değil. Çatışmalardan mağdur olan halk, 1990’larda göç ettikleri köylerine dönüyor.
Yaklaşık 400 bin nüfusuyla kentin en kalabalık ilçesi olan Bağlar, gelir düzeyi düşük ve yıllar önce zorunlu göç mağduru insanların yaşadığı bir yer. Sur’daki operasyonlar devam ederken hemen hemen her gece olayların çıktığı bu ilçe, dar sokakları ve labirent şeklindeki sokaklarıyla bir nevi Sur’u anımsatıyor. Son üç ay içinde 30 bin kişi daha Bağlar’ın nüfusuna eklenmiş. Yükü daha da ağırlaşan bu ilçe, 4 gündür yaşanan çatışmalarla Türkiye’nin gündeminde.
14 Mart akşamı Koşuyolu Parkı önünde başlayan olaylar kısa sürede ilçe geneline yayılmış durumda. Diyarbakır Valiliği önce Bağlar’ın Kaynartepe Mahallesi’nde sokağa çıkma yasağı ilan etti; olaylar büyüyünce de 3 cadde daha yasak kapsamına alındı.
Çatışmaların devam ettiği ilçeden yoğun göç yaşanıyor. Evini terk edenlerden biri de Şaban Bulut. 9 çocuk babası Bulut, 1990’lı yıllarda Lice’den Diyarbakır’a göç edenlerden. Yıllar sonra tersine göç eden Şaban Bulut, T24’e şunları anlattı:
“Sur’daki olaylar zaten psikolojimizi bozmuştu. Ama bugün kapımızın önünde artık çatışma yaşanır hale geldi. Can güvenliğimiz olmadığı için köye geldim. Olaylar başladığı andan itibaren hazırda ne varsa arabaya yükledik geldik. Ne kadar kalırız burada bilemiyoruz. Eskiden köyler yakılırdı şimdi şehir merkezleri harabeye çevriliyor. Şehirden başka bir yere gidelim dedi çocuklar ama bugün Diyarbakır’ın her yeri artık riskli. Yarın Kayapınar veya Yenişehir’de çatışmaların olmayacağının garantisini kim verebilir?”
Torunlarıyla birlikte Lice’nin Yalaza Köyü’ne yerleşen ŞabanBulut, derme çatma bir çadırda 14 kişi kaldıklarını belirterek, “Bu savaş artık son bulmalı” diyor.