Diyarbakır'da geçen 26 Ekim günü IŞİD'in hücre evlerine yapılan operasyonda özel harekât polisi Gökhan Çakıcı'nın başından ağır yaralanması üzerine istenen ambulansın 5-10 dakika sonra geldiği ve güvenli bölgedeki yaralı polisi almadan gittiği öne sürüldü. Polis aracıyla hastaneye kaldırılan Gökhan Çakıcı, kurtarılamayarak şehit düşmüştü.
Diyarbakır'da 26 Ekim günü IŞİD'in hücre evlerine yapılan operasyonda polis memurları Sadık Özkan ve Gökhan Çakıcı şehit olurken; 7 terörist ölü ele geçirildi. Operasyon sonrası hazırlanan tutanakta çatışma sonrasına ilişkin çarpıcı bilgiler yer aldı. Operasyona katılan 254 polisin imzaladığı tutanakta, sözde IŞİD emiri Nihat Turan'ın, PKK/KCK ve selefi-tekfiri unsurlara eylem yapmak için geçen Ekim ayı itibariyle Diyarbakır'da bulunduğu, bazı kişilerle bağlantı kurarak 'Biat toplamaya' çalıştığı ve biat etmeyenlerin öldürüleceği tehdidinde bulunduğu belirtildi.
DHA'dan Felat Bozarslan'ın haberine göre, Nihat Turan kontrolündeki bir hücre evinin bodrumunda Özbek ve Tunuslu 15 intihar eylemcisinin barındığı ve içeride bomba düzeneği bulunan çok sayıda tüp bulunduğu yönünde istihbarat alındığı vurgulanan tutanakta, canlı bombaların operasyon sırasında patlatmak üzere bomba düzenekli hücum yelekleri hazırladığı kaydedildi. IŞİD'in farklı şehirlerde araçlara yerleştirilmiş tüplerle intihar eylemi planladığı belirtilen tutanakta, eylemlerde PKK/KCK ve DEAŞ'a biat etmeyen selefi/tekfiri unsurların hedef alınacağı kaydedildi.
Tutanakta olay günü Huzurevleri Mahallesi 53'üncü Sokak 2 numaralı adresin çevresinde saat 03.15 sıralarında operasyon için çevre güvenliği alındığı belirtilerek, özel harekat ekibinin dış kapıyı defalarca çaldığı ve uyarı yaptığı vurgulandı. Bahçe içindeki kapının koç başı ile açılmaya çalışıldığı belirtilen tutanakta şu ifadelere yer verildi;
"Bu sırada içerideki şahıs tarafından kapı açılarak, el bombası atılmış, patlama ile özel harekat görevlisi Sadık Özkan ağır yaralanıp yere düşmüş, saldırıyı bertaraf etmek ve direncini kırmak amacı ile kapı yoğun ateş altına alınmıştır. Bu sırada ikametin üst katında şiddetli patlama meydana gelmiştir. Duvarın yıkılması sırasında, uzun namlulu silah ve el bombalı saldırı yapılmış, yaralı polis güvenli bölgeye çekilmek istenmiş, ancak mümkün olmamıştır. Yoğun saldırı yapılan bölgeye baskı ateşi ile karşılık verilmiş ve ikametin bahçe kapısına doğru geri çekilerek, tekrar baskı ateşine devam edilmiştir. Duvarı siper yaparak ateş eden polis memuru Gökhan Çakıcı başından aldığı silah yarası ile yaralanarak yere düşmüştür."
Tutanakta, polislerin yaralanması üzerine telsizle ambulans istendiği belirtilirken, "Talep edilen 112 ambulans ekipleri bulunduğumuz bölge yakınına 5-10 dakika sonra intikal etmiş, ancak güvenli bölgede olmasına rağmen yaralı personeli almadan bölgeden ayrılmıştır. Gökhan Çakıcı'nın durumunun ağır olması, aşırı kan kaybetmesi ve 112 ambulans ekibinin olay yerine intikal edip, yaralı meslektaşı almaması nedeni ile kendi imkanlarımızla (ekip aracı) ilk müdahale yapılacak hastaneye sevki sağlanmıştır" denildi.
İlk saldırıda yaralanan ve hücre evi önünde yatan polis memuru Sadık Özkan'ın güvenli bölgeye alınması için zırhlı aracın bahçeye girdiği belirtilen tutanakta, ağır yaralı polisin zırhlı araç ile çıkarılarak ekip otosu ile hastaneye gönderildiği belirtildi.
Hücre evindeki teröristlere sık sık 'Teslim ol' çağrısı yapıldığı ve her seferinde ateşle karşılık verildiği belirtilen tutanakta, telsizden hücre evinin arka kısmından 2 kişinin ellerinde Kalaşnikof silahlarla kaçtığı yönünde anons yapıldığı vurgulandı. Bir ekibin ellerinde Kalaşnikof olan 2 örgüt mensubunu gördüğü ve durmaları yönünde ikaz ettiği ifade edilen tutanakta şu ifadeler yer aldı:
"Kaçan örgüt mensupları ekibe silahlı saldırıda bulunmuş, kaza yapan ekibe destek amacıyla bölgeye baskı ateşi açılmış, saldırı bertaraf edilmiş, kaza yapan ekibe yardım edilmek istendiği sırada tekrar ateş açılmış, şüpheli şahıslar gece karanlığından faydalanıp izini kaybettirmiştir."
Tutanakta, çatışma sırasında başından yaralanıp güvenli bölgeye alınan ve ambulansın almadığı özel harekât polisi Gökhan Çakıcı ve el bombasının patlaması sonucu ağır yaralanan Sadık Özkan'ın tüm müdahalelere rağmen saat 05.30'da şehit düştükleri belirtildi.
Çatışmanın saat 06.00'a kadar devam ettiği ve bu sırada 3 polisin daha yaralandığı belirtilen tutanakta, yaralıların yine ekip aracıyla hastaneye gönderildiği belirtildi. Çatışma sırasında timlerin içeri girebilmesi için bahçe duvarının zırhlı araçla yıkıldığı belirtilen tutanakta, ikamet içinde çok sayıda patlama meydana geldiği ve yangın çıktığı ifade edildi. Yangının söndürülmesi ile kontrollü şekilde binaya girildiği belirtilen tutanakta, saklanan bir teröristin ateş etmesi sonucu sağ kolundan yaralanan polisin de ekip aracı ile hastaneye gönderildiği belirtildi.
Eş zamanlı olarak Huzurevleri Mahallesi 42'nci Sokak 18 numaralı eve yapılan operasyonun tutanağında da çarpıcı bilgiler yer aldı. Tutanakta evin bahçe kapısının açılmaması üzerine zor kullanılarak içeri girildiği belirtilirken, bahçeye giriş yapıldığı sırada iki kişinin tekbir getirerek polise 10-15 el ateş ettiği belirtildi. Bir teröristin polise "Hepiniz cehenneme gideceksiniz kafirler" diyerek 10 dakika ateş ettiği vurgulanan tutanakta "Çatışma nedeniyle yaralanan güvenlik görevlisi ve örgüt mensubu olabileceği için ambulans gelmesi gerektiği ve takviye personele ihtiyaç olduğu bildirilmiştir. Çatışma nedeniyle vatandaşlar zarar görmemeleri için tahliye edilmiştir" denildi.
Tutanakta operasyon ekibinin içinde bomba imha uzmanı olmadığı da ortaya çıktı. Evdeki diğer bahçe kapısının kabloları görünür vaziyette bomba ile tuzaklandığının tespit edildiği belirtilen tutanakta; şunlar yer aldı:
"Haber merkezine, bomba imha ekibinin intikal etmesi gerektiğini anons ettik. Gelen ekibin gözle yaptığı kontrolde bomba düzeneği tespit edildi. Düzenek tahribatı yüksek fünye ile kontrollü bir şekilde uzaktan kumanda ile patlatıldı. Bomba ekiplerince ikamet giriş kapısının kontrolünün yapılması için özel harekat görevlileri çelik kalkanlı personel ile ana kapı önüne gittiğinde, içeriden yeniden silahlı saldırı gerçekleşmesi üzerine silahla karşılık verilerek, bomba imha ekibinin güvenli şekilde ateş hattından geri çekilmesi sağlanmıştır."
Çatışmanın saat 06.00 sıralarına kadar devam ettiği kaydedilen tutanakta, "Elinde tabanca olan bir şahıs ikamet içinden koşar vaziyette çıkarak "Hepiniz öleceksiniz, Allahu Ekber" diye bağırarak görevlilerin bulunduğu yöne doğru ateş etmiştir. Saldırıya anında karşılık verilmiş, şahıs isabet eden mermilerle bir kaç metre önümüze şuursuz bir şekilde düşmüştür. Bu esnada ikinci örgüt mensubu çıkarak, 'Ben canlı bombayım, cihat için buradayım, hepinizi cehenneme göndereceğim kafirler' diye bağırarak koşar vaziyette gelirken etkisiz hale getirilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
Çatışmada 3 özel harekât görevlisinin yaralandığı belirtilen tutanakta, ambulans talep edildiği ve bir süre dakika beklendiği belirtildi. Tutanakta, çatışma bölgesine ambulans gelemeyeceğinin bildirilmesi ve kan kaybeden yaralı polislerin hayati tehlikeleri olmasından dolayı, zırhlı araçlarla hastaneye sevk edildikleri belirtildi.
Saat 07.30'a kadar güvenlik önlemi alınarak örgüt üyelerine 'Teslim ol' çağrısı yapıldığı belirtilen tutanakta, kimsenin teslim olmadığı kaydedildi. Evde kadın ve çocuk olabileceği düşünüldüğünden ateşli silah ile müdahale edilmediği vurgulanan tutanakta, ilk etapta göz yaşartıcı gaz atıldığı belirtildi. Saat 09.30'a kadar silahlı müdahale yapıldığı belirtilen tutanakta, bu sırada kapı ve pencerelerden aynı anda 3 örgüt mensubunun "Biz ölmeye geldik, cihada geldik, hepinizi öldüreceğiz, cehenneme göndereceğiz" diye bağırarak, polislere yoğun şekilde ateş edip, dışarı çıktığı vurgulandı. Bu teröristlerin de etkisiz hale getirildiği belirtilen tutanakta, 5 teröristin öldürüldüğü evde 4 tabanca, 17 elektrikli kapsül, 95 metre infilaklı fitil, 200 kilo amonyum nitrat ve çok sayıda fişek çıktığı belirtildi.