Diyarbakır Barosu, Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odası, DİSİAD, DOGÜNSİFED, Mazlum-Der ve İnsan Hakları Derneği’nin de aralarında bulunduğu 11 STK, 27 Nisan’da TBMM’de görüşülecek olan dokunulmazlıklara dikkat çekerek, “HDP’li milletvekillerine dokunma” çağrısı yaptı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısında STK’ları temsilen açıklamayı okuyan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, 1994’te Demokrasi Partisi (DEP) milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması olayını hatırlatarak, “Bu yanlışın bir benzeri de bugün de yapılmak isteniyor. Çözüm yeri parlamento ve müzakere masasına dönüştür” dedi.
27 Nisan’da TBMM gündemine geleceği açıklanan yasa tasarısının gündeme alınmadan geri çekilmesini ve gelse bile vekillerin ret oyu kullanmasını isteyen Özmen, özetle şunları söyledi:
"Biz Diyarbakır’daki sivil toplum örgütleri olarak; son dönemlerde yürütülen çatışma ve operasyonlardan, meydana gelen ölümlerden, hükümet kanadınca ısrarla öne çıkarılan güvenlikçi politikalardan, dozu artan yıkımlardan son derece endişeliyiz. Gerek Sayın Cumhurbaşkanının ve Sayın Başbakanın HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik açıklamaları ve gerekse bu yönde parlamento gündemine alınmak üzere hazır bekletilen yasa tasarısı bu endişemizi daha da artırmıştır."
"Ülkemizde güvenlikçi politikalar nedeniyle, milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasının ne gibi sonuçlar doğurduğu geçmişte acı bir şekilde tecrübe edilmiştir. 1994 yılında DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve Meclis’te gözaltına alınıp tutuklanmaları, Türkiye’de çok kanlı bir sürecin fitilini ateşlemişti. Tarihe “demokrasi ayıbı” olarak geçen bu adım; siyasi mekanizmaları tüketmiş, hak ve özgürlük çizgisini geriye çekmiş ve demokratik yaşama çok büyük zararlar vermiştir."
"Aradan gecen bunca zamandan ve alınan mesafelerden sonra tekrar aynı şekilde milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gündeme taşınmasının büyük bir hata olduğunu düşünüyoruz. HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, demokratik temsil ilişkisini ortadan kaldıracak, parlamentoya olan inancı zayıflatacak ve mevcut problemin daha da karmaşıklaşmasına sebep olup telafisi güç olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
"Maliyeti tüm toplum tarafından ödenecek böylesi bir girişim kabul edilemez. Bu itibarla bundan bir an önce vazgeçilmeli ve mevcut yasa tasarısı gündeme alınmayıp geri çekilmelidir. Yasa tasarısı geri çekilmeyip parlamentoda oylamaya sunulduğu takdirde de milletvekilleri ret oyu vermelidir. Bu bağlamda ayrıca şunları ifade etmek istiyoruz: Sorun ne çatışmalarla, ne yollara mayın döşemekle, ne canlı bombalarla, ne şehir merkezlerine tank sokarak kentleri tahrip etmekle, ne kitlesel tutuklamalara girişmekle ve ne de demokratik ve siyasi alanı daraltıp milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılmakla çözülebilir. Gerek geçmişteki açıklamalarımızda ve gerekse her fırsatta belirttiğimiz üzere, çözümün adresi Meclis’tir. Çözümün yolu da siyaset ve müzakeredir. Demokratik ve özgürlükçü siyaset harici her yol bizi çıkmaza götürür ve işi içinden çıkılmaz hale getirir."
"Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşları olarak; demokratik siyasete inanıyoruz. Bütün toplumsal meselelere ancak demokratik siyasetin içinde ve diyalogla çare bulunabileceğini düşünüyoruz. Bunun için de siyaset kurumlarından ve ayrı ayrı her bir milletvekilinden, gerilimleri yükseltecek ve diyalog kanalarında sıkıntı yaratacak bir dil kullanmamalarını, milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki yasa teklifinin geri alınmasını veya oylamada ret oyu verilmesini, kesintiye uğramış olan çözüm sürecinin bir an önce hayata geçirilmesi için müzakerelerin yeniden başlamasını, diğer aktörlerden de her türlü çatışma ve silahlı eylemlerden uzak durulmasını talep ediyoruz. Bizler yeni bir diyalog sürecinin başlaması için elimizden gelen her türlü desteği ve katkıyı vermeye hazır olduğumuzu da ayrıca belirtmek istiyoruz.”