Başbakan Binali Yıldırım’ın Kürt sorununun çözümü üzerine ‘Çözüm, çözüm, çözüm yok kardeşim’ sözlerine karşılık Diyarbakırlılar, ‘çözüm yok’ söyleminin ‘Savaş var ‘anlamına geldiğini söyleyerek, “40 yıldır bu sorun savaşla çözüldü mü? Çözülmedi neden geçmişte yaşananlardan ders alınmıyor” diye sordu.
Başbakan Binali Yıldırım, Almanya’da gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda sorulan soru üzerine Kürt sorununun çözümü ve muhataplık üzerine ‘Çözüm, çözüm, çözüm yok kardeşim’ ve “HDP’yi niye muhatap alalım” ifadelerini kullanmıştı.
Evrensel'den Serpil Berk ve Fırat Topal'ın haberine göre, Diyarbakırlılar, Başbakanın ‘Çözüm yok’ söylemini kendi yaşamları üzerinden değerlendiriyorlar. Evrensel'in konuştuğu, Muhasebeci genç en çok ‘terörist’ söyleminin zoruna gittiğini anlatıyor ve ekliyor: “Bu söz ‘bütün Kürtler teröristtir’ demek anlamına geliyor. 40 yıldır bu sorun savaşla çözüldü mü? Çözülmedi neden geçmişte yaşananlardan ders alınmıyor” diye soruyor.
Daha sonra Antropoloji mezunu genç söze giriyor. “Bugüne kadar ‘hep kardeşiz’ dendi ve biz hep adım attık ama bize söylenen her şey lafta kaldı. Bunun için adım atılmadı” konuşuyor. Sürekli korkuyla yaşamak zorunda kaldığını anlatan gence nedenini soruyoruz ve şunları anlatıyor: “Denizli’ye, Muğla’ya gittim ve Kürt olduğumu söyleyemedim. Kürt olduğumu öğrenirler ve saldırırlarsa ne yaparım diye düşündüm. Batıya gidince otobüsten sadece beni indiriyorlar çünkü Diyarbakır Liceliyim. Geziyorum diyorum. Buna bile inandıramıyorum. En son yaşadığım olayda otobüste yanımda oturan Burdurlu bir amca tepki gösterdi ‘Ne var gezemez mi?’ diye. KPSS’ye hazırlanıyordum. Arkadaşım ‘Ne çalışıyorsun sen Licelisin seni memur yapmazlar’ dedi ben de çalışmayı bıraktım. Bizi Kürt olarak kültürümüzle, seçtiğimiz partiyle bizi kabul etmek zorundalar. Niye Kürt olarak yaşayamıyorum? Bu insani olarak en doğal hakkım değil mi? “diye soruyor.
Genç ‘Çözüm yok’ söylemini doğru bulmadığını anlatıyor ve ekliyor: “Bu söylem ve yöntemler zamanında denendi ama olmadı. HDP oy almış Meclise gitmiş bir parti. Diyarbakır’dan en yüksek oyu almış. Diyarbakır halkı beni temsil etsin diye HDP’ye oy vermiş niye muhatap alınmıyor?” diye tepki gösteriyor.
Söze yeniden karışan muhasebe mezunu genç ise iş bulamadığı için hayvancılık yapmaya başlamış yaptığı işin zorluklarının olduğunu dile getiriyor: “Kırsal alan olduğu için keçi besliyoruz. Sokağa çıkma yasağı oluyor hayvanları dışarı çıkaramıyoruz. Dışardan et ithal ediliyor. Bu da olumsuz etki yaratıyor ne yapacağımı bilemiyorum.”
Tekrar söz alan Antropoloji mezunu genç de işsiz olmasından yakınıyor: “Ücretli öğretmenlik için kendi ilçem Lice’de başvuru yaptım. Öğretmen ihtiyacı var, lisans mezunuyum, devlete konut, servis gibi maliyetimde olmayacak. O yüzden beni almaları gerekir fakat olmadı. Onların araması gerekirken haftada 3 defa ben aradım. Lice’ye 20-30 kilometre uzaklıkta başka birini almışlar, servis tutmak zorunda kalmışlar niye? Çünkü kendi görüşünden olduğu için. Bir insanı kızdırmak için her şeyi yaparsın ve dersin ya bir şey yapsın da ben ona müdahale edeyim. Yapılan bence bu. Konuşanı gözaltı ve cezaeviyle korkutuyorlar. Vekiller, belediye başkanları tutuklu, televizyon ve gazeteler kapatıldı. İnsanlar bunlara bu yapılırsa bize de yapılır diye kaygılı.”
Son olarak aynı masada oturan Güvenlik Görevlisi Celal ile konuşuyoruz. Başbakan Binali Yıldırım’ın “HDP ile niye muhatap olacağız, neyi temsil ediyor?” sözlerine ilişkin cevap veren Celal, HDP’nin muhatap alınmamasının, Kürtleri muhatap alınmaması anlamına geldiğini ifade ederek “Niye muhatap alınmıyor, Kürtler yaşamıyor mu bu ülkede? HDP Kürtlerin partisidir, 20-30 milyon Kürt’ü yok sayamazsın. Afrin’de yaşayanlar Kürt, akrabalarımız, kardeşlerimiz. Yüzyıllardır birlikte yaşadığın, huyunu suyunu bildiğin halkı komşu olarak istemiyorsun, Arabistan’ın komşun olması daha mı iyi? Kürtleri sindirmek için her türlü yola başvuruyorlar. Rusya, ABD, İbadi ve katil dedikleri Esad ile masaya oturacaklarına Kürtlerle oturup anlaşsınlar. O zaman kimsenin bu coğrafyaya müdahale etme şansı olmaz. Bir de çözüm yok diyorlar. Çözüm yok demek savaş var demektir. Savaşla bunca yıl ne elde edildi ki bundan sonra edilsin. Biz kardeş olmak istemiyoruz, eşit yurttaşlık koşullarında yaşamak istiyoruz, bunun dışında da çözüm yok” diye konuşuyor.