İSTANBUL, (DHA) - UNHCR verilerine göre savaşlar ve diğer şiddet olayları nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan, göçe zorlanan ve yerinden edilen insanların sayısı son 5 yılda her sene bir öncekine göre artarak dünya çapında yükseliyor ve ağırlıklı olarak da gelişmekte olan ülkeleri etkiliyor. Mülteci statüsündeki kişilere haklarının verilmesi gerektiğine dikkat çeken Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Kavaklı, \"Yaşananlar bireysel dram ya da bölgesel sorunlar değil, insanlık sorunudur. Kimse mülteci olmayı, yerinden edilmeyi tercih etmez\" dedi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHRC) tarafından her yıl 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü öncesi yayımlanan \'Küresel Eğilimler Raporu\' paylaşıldı. Tüm dünya ülkelerinin hesaba katılması durumunda, her gün 44 bin 500 kişinin ya da her 2 saniyede 1 kişinin yerinden edildiği, buna göre mülteci sayısının, yaklaşık 70 milyon olan Tayland nüfusuna ulaştığı açıklandı. Raporda, 2017 yılı itibarıyla 68,5 milyon kişinin yerinden edildiği, bunların 25,4 milyonunun ülkelerindeki çatışma ve zulüm nedeniyle evlerini terk eden mültecilerden oluştuğu belirtildi.
BİR YILDA 3 MİLYON İNSAN MÜLTECİ HALİNE GELDİ
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü öncesi Küresel Eğilimler raporuna atıfla açıklamalarda bulunan Altınbaş Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Banu Kavaklı, \"2017 yılında mülteci statüsünde bulunan kişilerin sayısı bir önceki yıldan yaklaşık 3 milyon kişi daha fazla. Yani sadece 2017 yılında yerinden edilmiş ve mülteci haline gelmiş olan yaklaşık 3 milyon kişi bulunuyor\" diye konuştu.\"MÜLTECİLERİN YARIDAN FAZLASI ÇOCUK VE GENÇLER\"
UNHCR kayıtlarına göre iltica başvurusu yapmış ve sonucunu beklemekte olan kişilerin sayısı da her yıl katlanarak artıyor. Mülteci sayısının 2018 başı itibariyle bir önceki yıla kıyasla 300 bin kişi artarak 3.1 milyonu bulduğunu belirten Doç. Dr. Kavaklı,“Bir başka ifadeyle 3 milyondan fazla kişi hukuki statüleri belirsiz olarak bir bekleyiş içinde. Bu raporun bizlere gösterdiği diğer önemli bir gerçek de mültecilerin büyük çoğunluğunun kamplarda değil kentlerde, kendi çabaları ile hayata tutunmaya çalıştığı ve ne yazık ki yarısından fazlasının- aralarında ailelerinden ayrı düşmüş çocukların da bulunduğu- gençler oldukları\" ifadelerini kullandı.
\"KİMSE MÜLTECİ OLMAYI, YERİNDEN EDİLMEYİ TERCİH ETMEZ\"
Yaşananların bölgesel ya da bireysel dram değil, insanlık sorunu olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kavaklı, \"Kimse mülteci olmayı, yerinden edilmeyi tercih etmez. Bir başkasının dramı gibi görünen ve başınızı çevirdiğinizde unutabileceğinizi zannettiğiniz bu koşullar savaş, kötü yönetim, iklim değişikliği, çevre koşulları veya doğal afetler nedeniyle her an sizi de vurabilir. Bu duruma insanlık onuruna ve yaşam hakkına saygılı bir şekilde müdahale edilebilmesi için uluslararası antlaşmalar gereği mülteci statüsü taşıyan kişilere bundan doğan haklarının verilmesiatılacak ilk ve önemli adımlardandır\" dedi.
(FOTOĞRAF)