Adıyaman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzaktan Algılama Merkez Müdürü Doç. Dr. Senem Tekin, "Bu kadar büyük enerji boşalmasının bizler jeoloji mühendisleri olarak 6, 6.5 ve daha üzerinde bir depreme artık bu bölgelerde uzun süre yaşanmayacağını düşünüyoruz’’ dedi. Doç. Dr. Çelik, "Yaptığımız risk analizlerinde binaların yüzde 70'inin yıkılacağını 6,5 üzerinde gerçekleşecek bir depremde ya da büyük oranda ağır hasarlı çıkacağını belirledik. Yaptığımız sonuçlar bugün maalesef hiç şaşırtmadı" diye konuştu.
Adıyaman'ın Samsat ilçesinde 2018'de 5,4 büyüklüğünde meydana gelen depremle ilgili Adıyaman Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kemal Zorlu ve Proje Koordinatörü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ulaş İnan Sevimli ve Doç. Dr. Senem Tekin’in yer aldığı çalışmada, 6 yıl içerisinde 5'ten büyük bir depremin olma olasılığı yüzde 90'nın üzerinde söylenmişti. Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen iki büyük depremle büyük kayıplar yaşanırken, bölgede yeni bir deprem riski tartışmaları da başladı.
Türkiye'de 534 fay hattının bulunduğunu belirten Doç. Dr. Tekin, şunları söyledi:
"Ülkemiz maalesef yıkıcı depremlerin yaşandığı, büyük depremler üretme potansiyeli olan aktif fay hatlarının bulunduğu bir alanda bulunmakta olup 534 tane aktif fay yer almaktadır. Bunların bir çoğu 6 ve üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip faylar bu bölgenin depremselliğine baktığımız zaman Adıyaman ve civarında bulunan aktif faylarda meydana gelmesi muhtemel depremlerin tekrarlanma periyotlarını doldurduğu bilinmekteydi. Paleosismoloji çalışmalarıyla fay hatları üzerinde detaylı araştırmalar yapılarak, her bir fay hattına ait detaylı çalışmalar yapılmakta ve yapılmaya devam etmektedir. Çalışmalar kapsamında veya ampirik denklemler ile bizler zaten hangi fay hattı kaç büyüklüğünde deprem üretebilir bunları biliyoruz. Enerji sıkışmalarına baktığımız zaman bu bölgede zaten çok uzun zamandan beri beklenen bir deprem vardı. Aslında beklenen bir olay yaşandı. Tabii ki iki depremin peş peşe olması dünyada rastlanabilir bir olay değil. Fakat 7.7 büyüklüğünde gerçekleşen ilk depremin özellikle çok uzun süre gerçekleşmiş olması peş peşe üç depremin gerçekleşmiş olması başlangıcından bitişine hem büyüklük hemde şiddeti herhangi bir düşüş olmaması sebebiyle çok fazla hasara, yıkıma ve can kaybına yol açtı. Bölgede dediğim gibi Adıyaman tekeline baktığın zaman 100 kilometrelik tampon bölgede birçok büyük deprem üretme potansiyeli olan aktif fay hattı bulunmakta fakat gerçekleşen depremler ile büyük bir enerji boşalması yaşandı. Doğu Anadolu fay zonu yine Erkenek, Pazarcık segmenti, Sürgü fayı, Amanos Ölü Deniz fay zonu burada bulunan Bozova fay hattı gibi aktif fayların, Besni fayının 6 üzerinde deprem üretmesi de zaten muhtemeldi."
Meydana gelen depremler sonrasında 70 noktada yüzey kırığı oluştuğunu belirten Doç. Dr. Tekin, "Bu yaşanan deprem jeoloji mühendisleri olarak bizleri aslında şaşırtan bir deprem değil. Dediğim gibi çok uzun zamandan beri tekrarlanan periyodunu doldurmuş faylardı. Bu fayların tek parçada kırılması, deprem üretmesi ve dediğim gibi iki depremin peş peşe gerçekleşmesi maalesef çok büyük oranda ölümcül sonuçlara sebep oldu. Büyük oranda yüzey kırığı olarak baktığımız zaman yaklaşık 70 noktada yüzey kırığı oluşmuş durumda bu depremlerden sonra yine 300 kilometrelik bölgeye baktığımız zaman yüzey kırığına çok net bir şekilde görünüyor” diye konuştu.
Aletsel ve tarihsel deprem kayıtlara bakıldığında 580 yıl önce bu şekilde deprem meydana geldiğini aktaran Doç. Dr. Tekin, şu ifadeleri kullandı:
"Büyük bir enerji boşalması var noktada baktığımız zaman bu boşalma bu bölgelerde yine deprem olur veya olmaz tartışmaları yaratıyor. Bu kadar büyük enerji boşalmasının bizler jeoloji mühendisleri olarak 6, 6,5 ve daha üzerinde bir depreme artık bu bölgelerde uzun süre yaşanmayacağını düşünüyoruz. En son bu şekilde deprem 580 yıl önce meydana gelmiş ve tüm aletsel ve tarihsel deprem kayıtlarımıza baktığımız zaman bu bölgede bu şekilde büyük yıkımlara yol açan depremler yaklaşık 600 yıllık periyotlarda kendini tekrardan oluşturuyor. Çok sık şununla karşılaşıyoruz bu bölgede artık tüm faylar aktivitesini doldurdu mu? Her fay kendi mekanizmasına göre çalışır. Çalışmayan faylarımız aktivitesini tamamlamamış faylar var. Bölge yaşanan enerji boşalmasından dolayı en azından çok uzun yıllar nefes alacağını düşünüyorum ama Sürgü fayı olsun Malatya fayı olsun yine Bozova faylarımız olsun veya Güneydoğu Anadolu bindirmesi Narince segmenti gibi sekmenlerimizin kendi başına 6 ve üzeri deprem üretme potansiyeli bulunmakta ama bunları bugünlerde birkaç yıl içerisinde beklemiyoruz."
Son olarak Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki deprem sonrası yapılan analiz sonuçlarını açıklayan Doç. Dr. Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"8 üzerindeki durumlarda şiddet değerlendirmesine baktığımız zaman yıkımları tabii ki bekleriz. Düzgün şekilde doğru yerlere yerleşmiş olsaydık, bina kat sayılarımızı düzgün belirlemiş olsaydık, binaların altındaki marketlerde kolonların kesintileri yapılmasaydı sonuçlar farklı olabilirdi. Bu şekilde eylemler yapılmamış olsaydı 'başımıza gelmez değil de ya başımıza gelirse ne yaparız' diye yapmış olsaydın bunları yaşamayacaktık. Bundan 3 ay önce Adıyaman Üniversitesi'nde gerçekleştirdiğimiz konferansta merkez ilçede bulunan 33 binlik bina envanteri üzerinde bizler risk analizlerini gerçekleştirmiştik. Yaptığımız risk analizlerinde binaların yüzde 70'ine yakınının yıkılacağını 6,5 üzerinde gerçekleşecek bir depremde ya da büyük oranda ağır hasarlı çıkacağını belirledik. Yaptığımız sonuçlar bugün maalesef hiç şaşırtmadı. "