Ece GöksedefBBC Türkçe
Türkiye'de devlet okullarından sonra en büyük okul ağına sahip olan, en fazla öğrenci ve öğretmen sayısına sahip Doğa Okulları'nda çalışanların bir kısmı, Çarşamba günü maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle boykota gitti.
Öğretmenler derslere girmedi, temizlikçiler iş yavaşlatma eylemi yaptı.
Öğrenciler sabah okula gittiğinde, derslerin boş olduğunu öğrendi. Kimi velisini arayarak eve dönmek istediğini söyledi, kimi sınıfta film izlemeyi tercih etti.
Birçok velinin, bunun üzerine maaşların ödenmediğinden haberi oldu.
2018'in Ekim ayından bu yana maaş ödemelerinde sorun olduğunu ancak bunun öğrencilerin eğitimine yansımasını istemediğini belirten öğretmenler, "artık seslerini duyurmak istediğini" söylüyor.
İşinin tehlikeye girmesinden korktuğu için kimliğini gizlemek isteyen bir matematik öğretmeni, hem maaş alamadıklarını hem de işsizlik maaşı alabilecekleri şekilde iş akdi feshi yapılmasının önüne geçildiğini anlatıyor.
Her sene Ekim ayında "eğitim ödeneği" olarak ödenen paranın 2018'in Ekim ayında ödenmediğini, ardından 2019'un Ocak ayından itibaren maaşların gecikmeli yatmaya başladığını anlatan öğretmen, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında maaşların hiç yatmadığını söylüyor:
"Eylül ayında yüzde 30, 35 gibi bir ödeme yapıldı. Okul başladığında, yani 10 Eylül'de iki aylık maaşımız içerdeydi. 11 Ekim'e kadar, yine bir aylık maaşımız içeride kalacak şekilde peyderpey ödeme yapıldı. Bir daha hiçbir şekilde bir ödeme yapılmadı."
Maaşlar ödenmediği için sıkıntı yaşayan öğretmenlerin bir kısmı, işten ayrılmak istedi. Konuştuğumuz öğretmen, sözleşmelerine göre mağduriyetten kaynaklı haklı iş akdi feshi yapılabileceğini ve bu durumda hem tazminat hem de işsizlik maaşı alabileceklerini; ancak okul yönetiminin bunu kabul etmediğini söylüyor:
"Fesih hakkını kullanan arkadaşlara Ağustos ödemeleri hiç yapılmadı. Mağduriyeti kendileri yarattıkları halde devletin bize sağlamış olduğu hakkı bile vermiyorlar. 'Tutanak tutarız, bir daha çalışamazsınız, kara leke olur' şeklinde ciddi baskı oluşturup kurumda tutmaya çalışıyorlar.
"Öğretmenler işsizlik maaşı alabilecek olsa, inanın kurumda kimse kalmaz. En azından 1000 küsur lira bir maaşımız olurdu, şu an biz kaç aydır hiç para almıyoruz."
"Bu süreçte bize sahip çıkacak kimse yok gibi duruyor" diyen öğretmen, meslektaşlarının tümünün boykota katılmadığını, bunun sebebinin de gelecekte işlerine zarar geleceği korkusu olduğunu söylüyor.
Bostancı'daki Doğa Koleji'nde 10. sınıfta okuyan bir öğrencinin velisi olan Nurcan Tanır, kayıt parasının bir yıl önceden ödenmeye başladığını, 2019-2020 dönemi için ödemelerin şu an tamamlandığını söylüyor:
"Ödememizi tamamladığımız için ne yapabileceğimizi bilmiyoruz. Velilerin çoğu bilmiyor. Bazı veliler seneyi bitirmeyi bile düşünmüyor."
Ana okulundan beri kızının Doğa Koleji'ne gittiğini anlatan Tanır, öğretmenlerin bir yıldır yaşadığı sorunları öğrencilerine hiç yansıtmadığını söylüyor:
"Çocuklarımız orada mutlu, öğretmenlerini çok seviyorlar. Çok üzülüyorum bu süreci yaşadığımız için. Aslında öğretmenlerimiz o kadar özverili insanlar ki; bu süreci fark etmemiz veliler olarak çok uzun zaman aldı. O yüzden kendimizi suçluyoruz."
Doğa Okulları'nın bir kısmı bayilik hakkı verilerek farklı firmalar tarafından idare ediliyor. Veliler, maaş sorununun merkeze bağlı okulların çoğunda olduğunu söylüyor.
Bu durum hızlıca çözülmezse çocuklarının eğitimine yansıyacağından korkuyorlar ancak öğretmenleri desteklemeye kararlılar:
"Biz öğretmenlerin arkasında durmamız gerektiğine karar verdik. Kaldı ki bu süreç dayanılmaz bir hale geldi, çocuklarınızın eğitime yansıyacak.
"Onların da bu kadar geçim problemiyle baş ettiği süreçte güle oynaya derse girmesini bekleyemeyiz. Ne kadar yeterli olduğu konusunda onu suçlayamazsınız."
Öğretmenler de bu durumun verdikleri eğitime yansıdığını söylüyor:
"Öğrencilere içinde bulunduğumuz ruh halinden dolayı hiç göstermememiz gereken tavrı gösterebiliyoruz. Hiç ihtimal vermediğim bir arkadaşımı sesini yükseltirken gördüm mesela. Benim de yer yer böyle duygu durumlarım oluyor. Kolay bir süreç geçirmiyoruz."
Bahçelievler'deki Doğa Koleji'nde 11. sınıfa giden bir oğlu ve ikinci sınıfa giden iki çocuğu olan veli Seçil Günaydın, öğretmenlerin çok zor durumda olduğunu, ancak oğlunun da bir sonraki sene üniversite sınavına gireceği için kaygılı olduğunu söylüyor:
"Enerjimiz kalmadı. Oğlumun seneye hayati üniversite sınavı var. Benim onun dersleriyle ilgilenmem gerekirken yarın okul açılacak mı, yarın öğretmeni olacak mı diye düşünmemem gerekiyor."
"Öğretmenlerin hakkının yenmesine müsaade etmeyeceklerini" söyleyen Günaydın, tek sorunun öğretmenlerin derse girmemesi olmadığını anlatıyor:
"Geçen hafta okulumuzda üç gün doğal gaz yoktu. Fatura ödenmemiş. Üç günün sonunda ödenmiş ama kimse ilgilenmemiş, gidip açtırmamışlar. Biz Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gittik, en sonunda İGDAŞ gelip bağladı doğal gazı.
"Temizlik görevlileri de iş yavaşlatma yaptığı için tuvaletlerde tuvalet kağıdı, sabun yok. Yemek şirketine de ödeme yapmamışlar, birkaç gün o da sıkıntı oldu. Sonrasında ödeme yapmışlar."
8 yıldır oğlunun Doğa Koleji'nde eğitim gördüğünü söyleyen Günaydın, ilk kez böyle ciddi bir sorunla karşılaştıklarını söylüyor:
"Ödemeleri Ekim ayında tamamladım, paramı kurtarma durumum yok. Çok bütçesi olan insanlar değiliz, orta gelirli insanlarız. Şu an çocukları oradan alıp başka okula vereyim deme şansım yok."
Konuştuğumuz öğretmenler, bu durumdan, özel okulların tamamen ticarileşmesini ve "eğitimin dışında çok fazla alanda ticaret yapan özel şirketi" sorumlu tutuyor:
"Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik süreçler var, buna rağmen gelir-gider hesabı yaptığında kurum zarar etmiyor. Burada farklı bir durum var. Kurum sahipleri sadece eğitimle ilgilenmiyor. İnşaat ve başka sektörlerde de varlar, oralar olumsuz etkilenince sermaye akışında sorun yaşanıyor gibi geliyor bana."
Veli Nurcan Tanır da "Eğitim, eğitime değer veren insanların gözetiminde verilmeli. Eğitime ticaret gibi bakarsanız orayı ticarethaneye çevirirsiniz" diyor.
Seçil Günaydın, boykot haberini aldıktan sonra diğer velilerle birlikte genel merkeze gittiklerini, genel müdür yardımcısının kendilerine "Satış işlemlerinin Pazartesi günü sonlanacağını ve o güne kadar maaşların da ödenmiş olacağını" söylediğini anlatıyor.
Ancak velilere, okulu devralacak şirketle ilgili bir açıklama yapılmadı. Velilerin talebi, "eğitimci bir kurum" olması:
"Sahibinin battığını düşünmüyorum. İnşaatı var, ortak olduğu firmaları var, eğitim konusunda neden böyle yaptılar anlam veremiyorum. Eğer devralacak kurum eğitimci bir kurum olursa, aynı öğretmenler devam eder diye düşünüyorum. O zaman biz de bir oh çekeriz."
Doğa Koleji yönetiminden öğretmenlere, "geçilen zor süreçten çıkılması için görüşmelerin sürdüğü ve sorunun yakın zamanda çözüleceğine dair" bir mesaj geldi.
Okul yönetiminin hisseleri satmak için bazı şirketlerle görüşme yaptığı biliniyor. Görüşmelerin "hızla sonuçlanacağını ve devir işlemlerinin başlayacağı" bilgisini veren ancak daha fazla detay vermeyen yönetim, "basına yansıyan maaş sıkıntısıyla ilgili haberlerin görüşmeleri olumsuz etkilediğini" söylüyor.
Yönetim, öğretmenlerin istifaya zorlandığı iddiaları, satış görüşmeleri ve maaşların neden yatırılmadığıyla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan BBC Türkçe'ye bilgi veren bir yetkili ise "Finansal bir mesele olduğu için bizim dışımızda bir konu. Fakat süreci takip ediyoruz, tedbirlerimiz var. Bilindiği gibi 12 yıl zorunlu eğitim var dolayısıyla okul kapanırsa devlet okullarına nakletmek konusunda hazırız" dedi.
Veliler de sosyal medya üzerinden de okul yönetimine tepki gösterdi.
Eski öğretmen Fethi Şimşek, bir süre bir dershaneye ortak olduktan sonra, Doğa Koleji'ni 2002 yılında kurdu.
Okulun sahibi, Fethi Şimşek'in hissedarı olduğu Asist Eğitim Kurumları isimli şirket.
Okul ve öğrenci sayısı yıllar içinde artınca, uluslararası alanda eğitim yatırımları yapan Hollandalı International Education Systems BV (Uluslararası Eğitim Sistemleri BV), Asist Eğitim Kurumları'ndan bir miktar hisse alarak Fethi Şimşek'e ortak oldu.
2016 yılında ise hem Fethi Şimşek'in hem Hollandalı şirketin sahip olduğu hisseler, Metal Yapı Konut'a satıldı.
İş adamı Ömer Saçaklıoğlu'nun 1980'da kurduğu Metal Yapı Konut, inşaat, akaryakıt, enerji, gıda, alışveriş merkezi işletmeciliği ve otelcilik gibi alanlarda çalışıyor. Eğitime Doğa Koleji'nin satışıyla giriş yaptı.
Hollandalı şirket, 2019 yılında, 2016'daki satış sebebiyle kendisine borçlu olan Metal Yapı Konut'tan alacağını tahsil edemediği gerekçesiyle icra takibi başlattı.
Doğa Koleji'nin sahibi olan şirketin eski şirkete olan borcu yaklaşık 46 milyon dolar.
Doğa Koleji'nin Türkiye genelinde 130 kampüsü, yaklaşık 10 bin de çalışanı var. Öğrenci sayısı ise 70 binin üzerinde.
Okul öncesinden liseye kadar Türkiye'nin farklı illerinde eğitim veren kolejin yıllık fiyatları, öğrencinin sınıfına göre 20 bin ile 50 bin lira arasında değişiyor. Ağrı ya da Bingöl gibi daha az nüfuslu şehirlerde ücret, 20 bin liranın altına düşüyor.
Veliler, pazarlık yaparak ücrette indirime gidebildiklerini anlatıyor.