T24'ün kurucusu ve genel yayın yönetmeni Doğan Akın, gazeteci Kemal Göktaş'ın doğrulama mecraları ilgili sorusuna verdiği yanıtta "İktidara yakın medya için doğrulama incelemesi yok denecek kadar az. Her hafta manşetlerden hedef alınan insanlar var. Bunun sistematik incelemeye tabii tutulması lazım. Mesele teyit.org meselesi, 'haber doğrulama' işi değil; mesele tak aksine insanların hayatlarının mahvedildiği alanlarda haber doğrulama yapılmaması" dedi.
Kısa Dalga'da Kemal Göktaş'ın Türkiye'deki gazeteciliğin geçmişten bugüne geçirdiği evrim, AKP iktidarıyla birlikte ana akım medyanın sermaye yapısındaki değişim, T24 ve teyit.org gibi konularla ilgili sorularını cevaplayan Doğan Akın T24'ün Facebook'tan bir gelirinin olmadığını yineledi.
Doğan Akın şöyle konuştu:
“Haber düzeltmede amaç düzeltmektir. Burada işaretleme ve cezalandırma oluyor. Teyit.org, kendi ifadeleriyle Facebook’a haber doğrulama hizmeti sattıkları için onların raporu üzerine Facebook’ta bir işaretleme oluyor. Sonra 'sürekli yalan haber üreten site' gibi etiketlemeler oluyor. Bizim Facebook’tan gelirimiz yok, önemli bir trafiğimiz yok ama burada bir problem var. Bu düzeltme değil, cezalandırma oluyor. İktidara yakın medya için (insanların hedef alındığı acil konularda) doğrulama incelemesi yok denecek kadar az. Her hafta manşetlerden hedef alınan insanlar var. Bunun sistematik incelemeye tabii tutulması lazım. Bu acil ve hayati bir mesele.”
“Hiç kimsenin bir kuruşu T24'e girmedi. T24 kurulurken, kurumsal sitesi olan bazı şirketlere 'buraların içeriklerini biz üretebiliriz' dedik. Böylece bağımsız bir gazetecilik girişiminde bulunabilecektim. Gerçekten birkaç yerle kontrat yaptık. Yayına başlamadan finansal problemini çözmüş ilk gazetecilik girişimi olabiliriz. Biz bununla yola koyulduk. Üç yıl boyunca reklam istemedik. Çünkü daha o trafiğe ulaşmamıştık. Hatır reklamı istemedik. 8 bin 500 video yapıp sattık. Üç, üç buçuk yıl sonra reklam geliri elde etmeye başladık. Fon alan kuruluşları suçlamıyorum ama biz almadık. Şeffaf olduktan sonra kim kimi nasıl suçlayabilir. Ben fon tartışması açmadım, ancak T24 'kimler tarafından fonlanıyor' gibi asılsız iddialar karşısında yanıt vermek durumunda kaldım, hepsi bu."
TIKLAYIN: Doğan Akın: Demirören ailesi gazetecilik faaliyetini taşıyamayacak bir aile olduğunu gösterdi
“Türkiye’de medya, tarihi boyunca çok sorunlu oldu” diyen Akın, geçmişle bugünü kıyaslarken Turgut Özal’dan örnek verdi. Turgut Özal’ın Cumhuriyet gazetesini hiç sevmemesine rağmen, Genel Yayın Yönetmeni Hasan Cemal’i seyahatlerine davet ettiğini anlatan Akın, “O zamanlar mükemmeldi, şimdi değil, demek de doğru değil. Ancak böyle bir tahammül vardı" görüşünü dile getirdi.
Demirören Grubu’nun Doğan Grubu’nu alırken Ziraat Bankası’ndan kullandığı söylenen 900 milyon doların geri ödemelerinin yapılıp yapılmadığı, kur sıçramaları karşısında borcun sabitlenip sabitlenmediği gibi unsurların bilinmediğini hatırlatan Akın, şöyle konuştu:
“Gazetecilik kaynaklarını şeffaf paylaşmakla başlayacak bir meslek. Aksi halde gazeteciliğe bir yalanla başlamış olursunuz. Demirören ailesi gazeteciliği taşıyamayacak bir aile olduğu gösterdi. O yayınları ailenin yaptığına inanmıyorum. Orada atanmış çok sayıda komiser olduğunu düşünüyorum yayınlara karar veren. Bir ülkede Hazine ve Maliye Bakanını'nın zehir zemberek istifasını 27 saat vermeyen bir gazetecilik olabilir mi? Gerisini nasıl konuşacağız. Neyini tartışacağız? Orada bulunmak durumunda olan meslektaşlarımızı suçlamıyorum. Ama medya elitleri bu icraattan sorumlu. Her gün ekranlarda sayfalarda internet sitelerinde iktidara yakın medyanın birçok insanı hedef alan yayınları o medya elitleri inşa ediyor."
T24’te eskiden ana akım medyada yazan, birçoğu yöneticilik yapan isimlerin yazdığının hatırlatılması üzerine Doğan Akın, yazarların önemli bir bölümümün para almadığını, önemli bir katkı sağladıkları T24’ün yayınlarına editoryal olarak müdahale etmediğini söyledi. Akın, “Biz eski ana akım medyanın hastalıklarını taşımayan yeni bir ana akım inşa edilebilir mi bunun yanıtını arıyoruz. Eski deyimle ‘tanrı yazarlar’ yok T24’te” dedi.
Göktaş'ın sosyal medyada, T24’ün cinsellik üzerine haberleri ve görsellerinin eleştirildiğini, bunun 'tık avcılığı' olarak yorumlandığını hatırlatması üzerine Akın şöyle konuştu:
“Bir haber mecrasında cinsel hayat, cinsel sağlık haberlerinin yer almasında ne gibi sorun olabilir? Çok ahlakçı davrandıklarını düşünüyorum. Diğer yandan Twitter’da bizimle inanılmaz güzel dalga geçenler oluyor. Gülüyoruz da.. Dikkate de alıyoruz. Ama bazı haberlerde hata da yapabiliyoruz. Bunları savunmuyoruz, net olarak hatadır. Bunlardan uzaklaşmak, elbette düzeltmek lazım.'Tık peşinde' diyorlar da ne peşinde olabiliriz ki başka? Daha fazla insana erişmeye, editörlere, muhabirlerimize daha insanca ücret ödemeye, yazarlarımıza telif verir hale gelmeye, içeriklerimizi artırmaya mecburuz. Bunu neyle yapacağız, elbette tık peşindeyiz. 'Çarpık setmaya içide olmasın, reklam almasın, e tık peşinde de olmasın; peki ne yapacağız; Tık peşinde' diyerek ne söylemiş oluyorsunuz... ”