Yıldırım Güngör Yaptığım slayt gösterilerini izleyenler veya yazılarımı okuyanlardan aldığım en büyük tepki “O muhteşem yerlere bizi de götür” olur. . Ben de “Tabii neden olmasın” derim her zaman. İnsanların doğada bir gün bile geçirmesinin iş yaşamındaki avantajlarını birebir yaşayan biri olarak bu tip taleplere hep açık oldum. Bu tür talepte bulunanların telefonlarını alarak not ederim. Zamanı geldiğinde de arayarak programı bildiririm. Hem de en az iki hafta önceden. Telefon açtığım dostlarımdan ilk aldığım tepki. “Öyle mi? çok güzel… En sonunda biz de doğayla baş başa kalmayı başaracağız desene” türünden olur. Gününü ve saatini söylediğimde ise farklı profille karşılaşırım. Yola çıkış saatini söylediğimde “Deli misin sen bu saatte yola mı çıkılır. Zaten tüm bir hafta deliler gibi çalışmışım. O ne öyle daha gün ışımadan yola çıkmak. Öğleye kadar uyuyalım. Sonra gideriz. Şöyle güzel de bir mangal yaparız.” Türünden bahaneler üretenler birinci gruba girer. Bunlar en azından daha dürüst davranırlar. İkinci gruptaki insanlar ise ilk haberi aldıklarında çok sevinirler. Yola çıkış saatine de olumlu bakarlar. Ancak yola çıkış günü iki farklı davranış gösterirler. Bir kısmının kararlaştırılan günden bir gün önce bir sürü bahanesi çıkar “Çocuğun veli toplantısı, önceden alınan bilet, araba kazası, misafir gelmesi ve hastalık” en çok duyduğum bahaneler arasında. İkinci davranış şekli de geleceğim denmesine rağmen gelmeme şeklindedir. Bunlar buluşma yerine gelmedikleri gibi telefonları da kapalıdır. Birkaç gün sonra arayarak ,“Abi kusura bakma uyanamadım” derler. Peki ben bu aksaklıklardan zarar görmüyor muyum ? Pek gördüğüm söylenemez. Çünkü ben programı bildirdiğimde konuşma tarzından bu tür insanların gelmeyeceğini anlıyorum zaten. Böyle yapınca bir daha beni şuraya götür, sana çok özeniyorum gibi laflar etmiyorlar. Bu işi ticari de yapmıyorum. Zaten eş dost toplanıp kendi araçlarımızla gittiğimiz için pek bir şey fark etmiyor. Aslında bir şey yapmak istiyorsanız yapanız gereken tek şey kısa bir plan olsun. İlla ki dağlara gidip yürümeniz, ya da yanınızda birinin olması da gerekmez. Sabahleyin evinizden çıkın ve hedeflediğiniz bir noktaya yürümeye başlayın. Bu bir park yürüyüşü de olabilir arkeolojik bir tur da. Yeter ki kimseden yardım beklemeden bir aktivite gerçekleştirin. Önce yaşadığınız kentte başlayarak en azından özenen değil özenilen biri olmaya çalışın. Doğaya gidiş hemen arkasından gelecektir. Sizin yapmanız gereken ne yapmak istediğinize karar verip onu uygulamak. Hayalini kurmak değil. Bir bakarsınız aradan 10 yıl geçmiş ve siz hala yapmayı düşündüğünüz bir etkinliğin hayalini kuruyorsunuz. Yani hayallerinizi gerçekleştirin onlarla yaşamayın. Hayaller gerçekleştirildiği zaman güzeldir. Öyle ahım şahım bir malzeme almaya da gerek yok. Bir çift ayakkabı, bir rahat pantolon ve küçük bir sırt çantası ilk aşamada yeterli. Tam 25 yıldır doğaya giderim. Har sabah uyanmak bana da işkence gelir ama doğaya kavuştuktan sonra yaşadığım her bir anın donup kalmasını isterim. Doğaya gitmeden önce de benim uyguladığım ve sizlerle de paylaşmak istediğim bazı kurallara çok dikkat ederim. 1. Bir insanın yaşamının her aşamasında öğrenmesi gereken bir şeyler vardır mutlaka. Eğer doğa yürüyüşleri veya kampçılık yapmaya kakar verdiyseniz mutlaka eğitim alın. Eğitimsiz doğaya açılmak kazaya davettir. 2. Hiçbir etkinliği tek başınıza gerçekleştirmeyin. Bazen bulunduğunuz bölgedeki dağların, ormanların ve vadilerin sizi çağırdığını hisseder gibi olursunuz. Bir an önce varmak istersiniz oralara. Oysa tek başınıza giderseniz yaşamsal risk almış olursunuz. En küçük bir ayak burkulması bile insanın günlerce vahşi doğada tek başına kalmasına neden olabilir. Bu yüzden bir yerleşim yerinin yakınlarına gidiyor olsanız bile mutlaka grup halinde hareket edin. Böyle bir durumda başınıza gelecek bir kazayı hemen haber verebilirsiniz. 3. Bilmediğiniz bir bölgeye rehbersiz gitmeyin. Grupta bölgeyi bilen bir veya birkaç kişinin bulunması iyi olur. 4. Plan ve program yapmadan harekete geçmeyin. Kendinize aşağıdaki soruları sorun yanıtlar olumlu aktivitenizi gerçekleştirebilirsiniz. • Bölgeye gitmek için gerekli bir program yapıldı mı? (Ne zaman yola çıkılacak, ne zaman dönülecek, nereye gidilecek, gidiş ve dönüş rotaları önceden belli mi vb.) • Sırt çantamızda el feneri var mı ? • Giyeceklerimiz her türlü hava koşuluna uygun mu ? • Kondisyonumuz böyle bir aktiviteyi kaldırabilir mi ? • Bölgedeki yerleşim yerleri tespit edildi mi ? • Gittiğiniz bölge cep telefonlarının kapsama alanı içinde mi ? 5. Daha önce doğaya gitmediğiniz insanlarla çok ciddi faaliyetler yapmayın. Bazı insanlar kent yaşamlarında kendilerini yanlış tanıtırlar. Her zaman en ideal olmaya çalışırlar. Paylaşımcı gözükürler. Doğada durum çok farklıdır. Birçok şeyi kısıtlı kullanmak zorunda kalabilirsiniz. İstediğiniz zaman çikolata alamaz, kahve içemez, meyve yiyemezsiniz. Bu da öncelikle yiyecek üzerine başlayan bencil tartışmalar doğurur. İçinde bulunduğunuz güç koşullar kişiyi olduğu gibi görünmeye zorlayacak, kentsel yaşamda bastırdığı duygular doğada ortaya çıkacaktır. Buna bir de uyum sağlama problemini eklenince, bu tür insanlarla zorlu doğa yürüyüşlerine çıkmak doğada ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle daha önce psikolojik ve teknik olarak tanımadığınız biriyle asla bir doğa programı yapmayın. 6. Yapacağınız etkinlik süresini iyi hesaplayın. Her zaman için almanız gerektiğinde daha fazla yiyecek ve içecek alın. Doğada başımız ne geleceğiniz bilemeyiz. 7. Paylaşımcı olun. Arkadaşınıza vereceğiniz bir parça çikolata büyük dostlukların başlamasına neden olabilir. Zaten doğaya gitmek, kamp yapmanın temelinde de bu olmalıdır: Paylaşmayı öğrenmek 8. Doğayla yarışmayın. Bu konu hep yanlış anlaşılmıştır. Doğa severlere, Dağcılara doğayla mücadele eden insanlar gözüyle bakılır. Oysa hiçbir insan doğayla mücadele edemez. Aktivitesini doğa izin verdiği sürece gerçekleştirebilir. Doğa izin vermezse günlerce yerimizden bile kıpırdayamayız. Unutmayın doğayla değil kendi dayanma gücümüzle, sınırlarımızla mücadele ediyoruz. 9. Çantanızda kötü hava koşulları için giyecek taşıyın. Hangi mevsim olursa olsun doğaya çıkarken çantanıza her zaman bir yağmurluk olsun. 10. Malzeme almak için acele etmeyin. Katalog’tan malzeme seçmek yerine bilen birine danışın. En pahalı malzeme her zaman en iyi malzeme değildir. 11. Kamp yapacağınız bölgeyle ilgili bilgileri derleyin. Kamp yerine ne kadar zamanda gidilir? Su durumu nasıl? Bölgenin ayrıntılı bir haritası var mı ? türünden bilgileri derlemeniz aktivitenizi sağlıklı yapmanıza neden olur. 12. Meteorolojik bilgileri edinmeden kampa gitmeyin. Artık bu bilgilere çok kolay ulaşılabiliyor. Bu bilgileri edinmeden kampa giderseniz tüm kamp süresini kötü hava yüzünden çadırda geçirmek zorunda kalabilirsiniz. 13. Gideceğiniz bölgenin haritasını elde etmeye çalışın. Tek başına harita işe yaramaz. Pusula de gerekli. Pusula veya harita kullanmayı biliyorsanız doğada kolay kolay kaybolmazsınız. 14. Gideceğiniz bölgenin jeolojik, coğrafik ve biyolojik özellikleri hakkında bilgi toplayın ve bu bilgileri etkinliğiniz süresince kullanmaya çalışın. Unutmayın ki keşfetmek sadece bir bölgeye gitmek değil. O bölgenin doğa dilini de öğrenmektir. Bir kayacın, çiçeğin veya ağacın ne demek istediğini anlayabiliyorsanız keşif ruhunuz gelişmiş demektir. 15. Doğada kesinlikle kestirme gördüğünüz yerlerden gitmeye çalışmayın. En kestirme yol en iyi bildiğim yoldur kuralını bozarsanız, kaybolma olasılığınız yükselir. Bu nedenle her zaman uzun da olsa en iyi bilinen yoldan sapmamak gerekir . 16. Etkinliğiniz sırasında doğaya zarar vermeyin. Önünüze çıkan sık ağaçlık veya çalılıktan dalları kırarak geçit açmak yerine bu bölgenin etrafından dolaşın. Unutmayın ki doğayı ziyarete gidiyorsunuz. Bu nedenle onun kurallarına uymalı ona zarar vermemelisiniz. 17. Eğer kamp kuracaksanız. Kamp yerinizi başkalarının da yararlanabileceği şekilde düzenleyin. 18. Kamp yerini seçerken kaya diplerini tercih etmeyin. Yukarıda kopacak bir kaya parçası çok ciddi sorunlara neden olabilir. Rüzgârın yönünü saptayarak çadırın ağzının rüzgârın esme yününün tersine gelmesine dikkat edin. Yoksa çadırı her açışınızda ciddi bir rüzgârla karşılaşırsınız. 19. Kamp yaşamlarının vazgeçilmez unsuru ateş yakmak ve başında oturup şarkı söylemektir. Oysa bu durum bazen geri dönülmez hatalara da yol açabilir. Eğer kamp yerinize yakın yerlerde orman varsa kesinlikle ateş yakmayın. Rüzgârın kıvılcımları kilometrelerce ötelere taşıyabildiğiniz unutmayın. Ateş yakma için ağaç kesmeyin. Kuru dalları toplayın. Ateşi iyice söndürmeden kamp yerini terk etmeyin. 20. Tuvalet sorunu kamplardaki en önemli sorunların başında gelir. İçme suyu aldığınız yerin yakınlarını tuvalet yeri olarak seçmeyin. Ufak bir çukur açıp sonra kapamak en sağlıklı yöntemdir. 21. Önemli bir sorun da Kampta bulaşık yıkamaktır. Kampa kesinlikle deterjan götürmeyin. En sağlıklısı granül sabundur. En pratik olanı ise yanınızda çok az yağlı yiyecekler götürmenizdir. Yağ kullanımını en az düzeyde tutarsanız tabaklarınızı sıcak su, kum, yosun veya toprakla çok iyi temizleyebilirsiniz. 22. Önemli bir sorun daha: Çöp. Kamp sonrasında çöplerinizi kesinlikle yakmayın. Konserve kutularını iyice ezerek hacmini küçültün ve tüm çöplerinizi bit poşete koyarak geri getirin. Doğada iç bir şey bırakmayın. Kamp yerinizi öyle terk edin ki orada kamp yapıldığı belli olmasın. 23. Yürüyüş veya kamp esnasında bulunduğunuz yerlerden aşağılara zevk için taş yuvarlamayın. Hiç ummadığınız bir rotadan birileri geçiyor veya tırmanıyor olabilir. Ayrıca taşın düşerken çıkardığı doğada sinir bozucudur ve grubun motivasyonunu olumsuz etkiler. 24. Etkinliğiniz sırasında bulduğunuz teknik tırmanış malzemelerini kullanmayın. Doğada kalmaları onlara zarar vermiştir. 25. Etkinliğiniz sırasında rastladığınız kamp yerlerindeki çadırlara özellikle de yiyeceklere dokunmayın. Yiyecekler etkinliğe göre hesaplandığı için alacağınız bir parça yiyecek diğerlerin aç bırakabilir. Çok zor durumdaysanız en azını seçerek (bir parça peynir, bir çikolata gibi) alın. Eğer zamanınız varsa gelmelerini bekleyin. Zamanınız yoksa not bırakın. 26. Etkinliğiniz sırasında grup liderinin dediklerini yapın. Çok konuşmayın. Ekiptekilerle sert tartışmalara girmeyin . En küçük bir tartışma bile ekibi olumsuz etkiler. Bu durum dikkatin dağılmasına ve kaza olmasına yol açar. 27. Bir hedefe varmak istiyorsunuz. Neredeyse de vardınız. Çok yorulduysanız veya hava koşulları hızla değişiyorsa hemen geri dönün. Unutmayın ki doğadaki en büyük başarı doğayla birlikte uyum için yaşamaktır. Onu fethetmek değil. 28. Malzemelerinizi çok iyi kullanın, Bakımını iyi yapın. Sağlıklı malzeme sağlıklı etkinlik demektir. 29. Günlük tutun. Yaşadığınız anla kısa sürede zihninizden uçup gider. Oysa yazılı belge yıllar sonra bile birçok şeyin hatırlanmasına neden olur. 30. Gruptan ayrı hareket etmeyin. Grup liderinin sözünde çıkmayın. Bu tür etkinliklerde demokrasi biraz geriden gelir. 31. Sürekli varacağınız bölgeyi hedefi düşüneceğinize, doğanın tadını çıkarmaya çalışın. 32. Yürürken görebileceğiniz tavşan, tilki gibi vahşi hayvanları rahatsız etmeyin 33. Çok konuşarak insanların dikkatini dağıtmayın. Eğer insanlar konuşan isteselerdi sakin bir doğayı tercih etmezlerdi. Gördüğünüz güzel şeyleri paylaşmaktan değil gereksiz konuşarak gruptakilerin dikkatini dağıtmaktan söz ediyorum. . 34. Gücünüzü ekonomik kullanın. Dönüşü de düşünün. Önemli kazaların çoğunun dağlarda dönüş sırasında olduğunu unutmayın. 35. Kendinizi ispat etmeye çalışmayın. Sizin en kötü performansınız da en iyi performansınız da doğayı ilgilendirmez. Gerçek doğaseverlerin amacı bir şey ispat etmek değil doğanın en güzel anlarını doğaseverlerle paylaşmaktır. Zaten kendini ispata yönelik bir davranış da yaşamsal risklerin de olduğu bir sürü kazaya da davetiye çıkarır.