İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki Hamas hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini açıkladı. Açıklamaya göre saldırı, Gazze'den atılan ateş balonlarına karşılık olarak düzenlendi.
Çarşamba gecesi Gazze Şehri'nde saldırıların etkisiyle patlamalar duyuldu.
İsrail itfaiyesi, Salı günü Gazze'den atılan ateş balonlarının İsrail'e düşerek 20 yerde alev aldığını açıklamıştı. Boş arazilerde alev alan balonlar can kaybı ya da yaralanmaya yol açmadı.
Mayıs ayında yine Bayrak Yürüyüşü'yle tırmanan gerilim de İsrail'in Gazze'ye hava bombardımanı başlatmasıyla sürmüş; 11 gün süren ve en az 243 Filistinlinin hayatını kaybettiği saldırı 21 Mayıs'taki ateşkesle sona ermişti.
Naftali Bennett Başbakanlığı'ndaki yeni hükümetin pazar günü güvenoyu alması ve yürüyüşe izin vermesiyle birlikte, 21 Mayıs'tan bu yana ilk kez yeniden gerilim tırmandı.
Henüz bombardımanda ölen ya da yaralanan olup olmadığı bilinmiyor.
Twitter hesabı üzerinden açıklama yapan bir Hamas sözcüsü de, "Filistinlilerin cesur direnişlerine devam edeceğini ve Kudüs'teki kutsal mekanlar üzerindeki haklarını savunmayı sürdüreceklerini" duyurdu.
Rushdi Abu Alouf, BBC News muhabiri, Gazze Şehri
Son hava bombardımanı sadece 10 dakika sürdü ancak bu kadarı da şehrin sakinlerine ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatmaya yetti.
Gazze şehrinde insanlar hâlâ son şiddet olaylarının ardından toparlanmaya çalışıyor.
Savaşın hiç gitmediğini insanlara hatırlatan tek şey patlama sesi değildi. Arabanızla biraz ilerlerseniz ya da şehrin caddelerinde yürürseniz yıkımın büyüklüğünü görebilirsiniz. Tonlarca enkaz yığını hâlâ Gazze'nin göbeğinde yolları kapatıyor.
İsrail polisinin yürüyüş öncesi "temizlemek" için gittiği Doğu Kudüs'teki yürüyüş notasında, plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanıldı.
Yürüyüşün kutsal mekanlarına ilerlemesini istemeyen Filistinliler bölgede toplanmıştı. Polis müdahalesinde 30'dan fazla kişi yaralandı, 17 kişi gözaltına alındı.
Sosyal medyada yayılan videolarda, yürüyüşe katılan bazı İsraillilerin çevredeki Filistinlilere "Araplara ölüm" diye bağırdığı duyuluyor.
İsrail'de bazı gruplar, İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal ettiği, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın yıl dönümünü İbrani takvimine göre "Kudüs Günü" olarak kutluyor.
Bugün yapılan bayrak yürüyüşü de, aslında İbrani takvimine göre 9-10 Mayıs'a denk gelen tarihte planlanmıştı. Ancak Nisan ayından itibaren yaşanan gerilim sebebiyle yürüyüş ertelenmişti.
Yürüyüşe onay veren yeni hükümetin dışişleri bakanı Yair Lapid, yürüyüşe katılanların ırkçı ve şiddet içerikli sloganlar atmasını eleştirdi:
"İsrail bayrağının nefret ve ırkçılığı çağrıştırdığı bazı radikallerin varlığı korkunç ve tahammül edilemeyen bir durum. Bir kişinin eline İsrail bayrağını alıp diğer taraftan 'Araplara ölüm' diye bağırması akıl almaz bir şey."