Doğu Kudüs’te kaçırılan Filistinli genç ölü bulundu
Doğu Kudüs’te dün gece kaçırılan Filistinli bir genç ölü bulundu. Olayın 12 Haziran’da kaybolan üç İsrailli gencin cansız bedenlerinin bir tarlada bulunmasından sonra gerçekleşmesi, misilleme şüphesini de beraberinde getirdi. Yahudi gençlerin ölümünden Hamas’ı sorumlu tutan İsrail, önceki gün Gazze’ye hava operasyonu düzenleyerek, 34 hedefi vurmuştu.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İsrail Ordu Radyosu, Filistinli gencin son olarak Doğu Kudüs’ün Arap mahallerinden Beyt Hanina’da zorla bir araca bindirilirken görüldüğünü bildirdi. Haberde, gencin cansız bedeninin saatler sonra kentin bir başka bölgesinde bulunduğu ve bunun bir intikam saldırısı olmasından şüphelenildiği belirtildi. İsrail polisinden yapılan açıklamada ise iki olay arasında bağlantı olduğuna dair henüz herhangi bir bulguya rastlanmadığı ifade edildi.
Lieberman'dan ‘savunma kalkanı 2’ çağrısı
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, 2002'de Batı Şeria'yı hedef alan "Savunma Kalkanı Operasyonu'na" benzer geniş çaplı bir operasyonun Gazze'ye düzenlenmesi çağrısında bulundu. İsrail devlet radyosunda yer alan habere göre, Lieberman, "Gazze'den başlatılan roket saldırılarıyla, üç Yahudi yerleşimci gencin öldürülmesi arasında bağlantı" olduğunu savunarak, "Savunma Kalkanı 2 operasyonu düzenlememiz gerekiyor. Ancak bu defa operasyon Gazze'de yapılmalı. Başımızı kuma gömemeyiz" dedi.
‘Katilleri bulup cezalandıracağız’
Bu arada üç Yahudi yerleşimci için dün Kudüs yakınlarındaki Modin Mezarlığı'nda düzenlenen cenaze törenine İsrail devletin zirvesi tam kadro katıldı. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, törendeki konuşmasında, "Mucize için her birimiz, yalnız başına ama hep birlikte dua ettik. Ne yazık ki onların cinayet haberi trajedisi bizi vurdu. Derin keder hepimizi sardı" dedi.
Peres, "Derin kökleri olan birlik içinde tarihi bir ulusuz. Hikayemiz gözyaşları ile dolu ama ruhları Tevrat'ı korudu" ifadelerini kullandı. Peres, ordunun katilleri bulup cezalandıracağını belirterek "İsrail, terörü köklerinden elleriyle sıkıca çıkarıp koparana kadar devam edecektir" dedi.
İsrail Başbakanı Netanyahu da "Kişisel tecrübelerimden bildiğim ulusun seni sarması, sevdiğini kaybetmenin acısını silmez. Ama hayat insanları süpüren bir nehir gibidir" diyerek çocuklarını kaybeden ailelere "Ulusumuz sizinle ağladı, sizi kucakladı ve size eşlik etmeye devam edecek" ifadeleriyle destek verdi.
Aynı zamanda ABD vatandaşı da olan Naftali Frankel (16), Gilad Shaar (16), Eyal Yifrach (19) isimli üç genç, Filistinlilerle İsrailliler arasında uzun süredir gerginlik konusu olan yerleşimlerin olduğu El Halil kenti dışındaki bir kavşakta dini okullardan evlerine dönerken otostop yapmaya çalıştıkları 12 Haziran günü kayıplara karışmıştı. Gençlerin kaçırıldığı çalıntı araç yanmış halde bulunurken, İsrail ordusu, üç arkadaşı bulmak için “Brother’s Keeper” (Kardeşin Bekçisi) isimli büyük çapta bir operasyon başlattı. Dünyanın gözü kulağı, Irak İslam Şam Devleti’nin ilerleyişi nedeniyle Irak’ta iken Tel Aviv’de gençlerin bulunması için binlerce kişinin katıldığı eylem düzenlendi. Gazze’yi yöneten Hamas’ı suçlayan İsrail ordusu 2100’den fazla eve baskın yapıp, eski bakan ve milletvekillerinin de aralarında bulunduğu 566 Filistinliyi gözaltına aldı, 15 yaşındaki bir çocuğun da olduğu beş Filistinli öldürüldü. Arama operasyonu, 17’nci gününde önceki gün gençlerin cesetlerinin bulunduğu haberiyle sona erdi.
Güvenlik Konseyi'nden kınama
Öte yandan BM Güvenlik Konseyi'nde ABD tarafından kaleme alınan ve diğer üyeler tarafından kabul edilen basın bildirisinde, üç İsrailli gencin öldürülmesi "en şiddetli biçimde" kınandı.
Kurbanların ailelerine taziye dilekleri sunulan bildiride, İsrail ve Filistin otoritelerinin birlikte çalışarak sorumluları yargı önüne çıkarmaları istendi.
Bildiride, tüm tarafların uluslararası insancıl hukuk altındaki yükümlülüklerine bağlı kalarak, sivillerin güvenliğinin ve korunmasının sağlanması için gerekli önlemleri almaları talep edildi.
Güvenlik Konseyi bildirisinde ayrıca tüm taraflara, bölgede istikrarsızlığı artıracak ve durumun kötüleşmesine neden olacak adımlardan uzak durmaları uyarısı yapıldı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da daha önce yaptığı benzer açıklamada, Yahudi yerleşimcilerin öldürülmesini kınayarak taraflara itidal çağrısı yapmıştı.