Doğu Perinçek, bugün Türkiye ile ABD arasında silahların konuştuğu bir mücadele olduğunu belirterek bu süreçte önce doğru mevzilenmek gerektiğini ifade etti. Perinçek "Amacın cephe içinde kargaşalık yaratmak değil, bu dünya ölçeğinde sonuçları olan savaşı kazanmak" olması gerektiğini söyledi.
15 Temmuz'da gerçekleşen askeri darbe girişimini "Ankara ve İstanbul’da gerçekleşen Türk-Amerikan savaşı" olarak yorumlayan Perinçek, Türkiye'nin ABD’nin piyonlarına karşı savaştığını ifade etti. Doğu Perinçek'in Aydınlık Gazetesi'nde bugün (10 Ağustos) yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:
"ABD, Türkiye’ye ambargo koyuyor. ABD yönetimi Türkiye’ye 'operasyon' ve Tayyip Erdoğan’ı devirme tertiplerini yayın organlarından ilan ediyor (Son örneği Newsweek, 31 Temmuz 2018). Dahası bu tertipler uygulanıyor.
"ABD ve İsrail, Doğu Akdeniz’de birbiri ardı sıra Türkiye’yi hedef alan askerî tatbikatlar yapıyor. Türkiye, hem yurt içinde hem Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ABD’nin piyonlarına karşı savaşıyor. Daha dün, 2016 yılı 15 Temmuz gecesi Ankara ve İstanbul’da Türk-Amerikan savaşı olmuş.
"Almanya gibi ciddî devletlerin yöneticileri dahil, bütün dünya, Türkiye-ABD savaşının hangi yönde gelişeceği üzerine öngörülerde bulunuyor.
"Türkiye’nin ABD emperyalizmine karşı mücadelesini “Saray Savaşı” olarak niteleyenlerden bir kesimi olgular karşısında görüşlerini değiştirdiler. Bir kesimi ise, Beyaz Saray’ın savaşçılarına dönüştüler. Bunlar, AKP’ye muhalefet perdesinin arkasına saklanıyorlar. Ancak artık Türkiye’ye karşı savaşın piyonları haline geldiler. En son Rahip Bronson eksenli mücadeleyi de “papaz pazarlığı” diye karalıyorlar. Her durumda Türkiye cephesinde tereddüt, karışıklık, bozgun kışkırtma peşindeler.
"Felsefî düzlemde ise, tam anmayla Metafiziğe batmış durumdalar. Başka deyişle fizik ötesindeler. Olgular onları ilgilendirmiyor. Hurafeleri gerçeğin yerine koyuyorlar. Önce şu anda şu veya bu ölçüde ABD emperyalizmiyle karşı karşıya gelen Tayyip Erdoğan yönetimine “antiemperyalist değil” külahını giydiriyorlar. Sonra olgulara gözlerini yumarak, AKP’ye muhalefet adına kendilerini ABD’nin kucağına atıyorlar. Böylece Kemalist Devrimin en temel karakteri olan vatan bütünlüğü ve bağımsızlık cephesinin karşısında konumlanıyorlar. ABD, Tayyip Erdoğan’ı devirme tertiplerini uygularken, onlar da, Vatan mevzisinden değil, ABD mevzisinden Tayyip Erdoğan’a karşı sözümona antiemperyalist mücadele yürütüyorlar. Dostları kaçınılmaz olarak PKK/HDP ve FETÖ.
"Böylece AKP iktidarından kurtulma mücadelesine de en büyük zararı veriyorlar, AKP iktidarını güçlendirmek dışında bir işlevleri bulunmuyor.
"Bugün Türkiye ile ABD arasında silahların konuştuğu bir mücadele var. Bu çelişmenin nerelere varacağı belli. Bu durumda ABD emperyalizmine karşı mevzilenmenin birinci koşulu Türkiye cephesinde yer almaktır. O Türkiye cephesinde ap açık gerçektir ki, Türkiye hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Polisi var.
"Millet zaten bu cephenin temel gücüdür. Önce doğru mevzileneceksiniz. O doğru mevzide elbette Vatan Partisi’nin yaptığı gibi hükümeti ve çeşitli kuvvetleri eleştirme ve yönlendirme sorumluluğu bulunmaktadır. Amaç cephe içinde kargaşalık yaratmak değil, bu dünya ölçeğinde sonuçları olan savaşı kazanmaktır."