Annelerin doğumdan itibaren bedensel, duygusal ve toplumsal değişiklikler yaşadıklarını belirten uzmanlar, annelerin doğum sonrası en büyük şikâyetlerinden birinin depresyon olduğuna dikkat çekti. Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Gizem Yıldırım, doğumdan itibaren anne ile bebek arasında kurulan ilişkinin, tanımlanamayacak kadar özel olduğunu ve bebek sahibi olmanın gerek anne, gerekse babanın hayatında büyük değişikliklere yol açtığını dile getirdi. Dr. Yıldırım, yeni bir bebek sahibi olan annenin hayatının genişlediğini, sorumluklarının arttığını, vücudunda ve ruhunda birçok değişikliklerin başladığını kaydetti. Özellikle yeni annelerin, doğumdan itibaren bedensel, duygusal ve toplumsal değişiklikler yaşadığının altını çizen Yıldırım, "Bu hem çok güzel hem de zor süreç zarfında yeni anneler bebeklerine nasıl özenle bakıyorlarsa kendilerine de çok iyi bakmaları gerekmektedir. Her annenin doğum yaptıktan sonra kendi sağlığı açısından kontrol edilmesi gerekir. En az bebek kadar onu dünyaya getiren annenin sağlığı da önemlidir" diye konuştu. Yeni doğum yapan annenin, bebeğinin bakımında yakınlarından yardım istemesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, yeni doğum yapan annenin her işin üstesinden tek başına gelmeye çalışmasının yanlışlığına değindi. Annelerin doğum sonrası en büyük şikâyetlerinden birinin depresyon olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Yeni anne olan her 100 kadından 15'inde doğum sonrası depresyon görülmektedir. Ancak Depresyon hamilelik sırasında da başlayabilir. Başlıca bulguları kendini kötü hissetme, mutsuzluk, çaresizlik, sebepsiz ağlama krizleri, kendini değersiz hissetme, kendini suçlu hissetmek, özellikle bebeğine olan ilginin azalması, enerjinin azalması ve aşırı yorgun hissetme, uykuya dalmada zorluk ve uyku bozukluğu, cinsel isteksizlik, yeme bozukluğu başlıca görülen bulgulardır." Yıldırım, depresyon yaşayan kadınlara, hislerini ve şikâyetlerini eş ve yakınlarıyla başlaşmalarını ayrıca profesyonel yardım almalarını tavsiye etti.