Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Kadın ve Doğum Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Başaran, “Anne adayı, doğru ve iyi bilgilendirildiği, güven verildiğinde sezaryen yerine normal doğumu tercih etmektedir” dedi. Yrd. Doç. Dr. Başaran, hamilelerin sezaryenle doğumu, hekimler ve kişinin çevresindekilerin yönlendirmesinin yanı sıra korkusundan dolayı tercih ettiğini söyledi.Doğal bir olay olan doğumun kolay gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ancak hamileliğin de hastalık gibi görülmemesi gerektiğini belirten Başaran, şöyle konuştu: “Genelde normal doğumun olanaksız ya da çok tehlikeli olduğu durumlarda anne adayı veya bebeğin hayatını kurtarmak ya da normal doğum eyleminin güvenli olmadığı hallerde sezaryen önerilir. Hamilelerin, normal doğumdan korkmasında önemli etkenlerden birisi, konuyla ilgili çok fazla bilgi sahibi olmaması, çevreden duyduğu olumsuz söylemlerdir. Anne adayı, doğru ve iyi bilgilendirildiği, güven verildiğinde sezaryen yerine normal doğumu tercih etmektedir. Normal doğum, bebek ve anne açısından sezaryene göre son derece avantajlı ve daha az risklidir.
Bazı insanların ağrı eşikleri de çok düşüktür. Daha önce yaşanmış yoğun ağrılar, anne adaylarını korkutur. Doğum anında da çok acı çekeceklerini düşünürler. Ancak doğum sırasında salgılanan hormonlar, ağrıyı daha az hissetmeye yardımcı olmaktadır.”
Doğum hikayeleri korkutuyor
Başaran, çocukluktan itibaren akrabalardan duyulan travmatik doğum hikayeleri, hamilelerde doğuma karşı ön yargılı olmaya yol açtığına dikkati çekerek, şöyle dedi: “Günlerce çekilen sancılar, iç ve dış dikişler, sonrasında yaşanan sıkıntılar, anne adayının doğum korkusu yaşamasının nedenleri arasındadır. İnsan, bilmediği şeyden korkar. Bundan dolayı, doğum korkusuyla başa çıkmada ilk adım, yeterli bilgi edinmektir. Doğru kaynaktan alınan bilginin veriliş tarzı da önemlidir.Sezaryende karın ağrısı, mesane ve idrar yolu yaralanması daha fazladır. Bunun dışında sezaryen sonrası annede rahim iltihapları ve bazı hastalıklar biraz daha fazla görülür. Bebeklerin biraz daha düşük ısıda doğduğu ve yakın bakım gerektiği sezaryen sonrası emzirmenin ameliyata bağlı olarak bazen gecikebileceği bilinmektedir.”
Doğurganlığın azalması sezaryeni artırıyor
Sezaryenle doğumun daha çok uygulanan yöntem olmaya başladığını anlatan Başaran, şöyle dedi: “Sezaryenin artmasının önemli etkenlerden birisinin de doğurganlığın azalmasıdır. Gelişmiş toplumlarda da genellikle 1-2 çocuk sahibi hamileler sezaryeni tercih ediyorlar. Günümüzde anne yaşı giderek ilerliyor. Dolayısıyla bizim ileri anne yaşı dediğimiz 35 yaş ve üzeri gebelerin sıklığı toplumda arttıkça sezaryen sıklığı gözlemliyoruz.”