Doktora şiddet uygulamak tutuklanma nedeni olacak

Doktora şiddet uygulamak tutuklanma nedeni olacak
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına kesinlikle göz yummayacaklarını belirterek, "İnşallah, Meclis açılır açılmaz Torba Kanun içerisinde, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara, tutuklama yetkisini hakimlerimize vereceğiz" dedi.
Müezzinoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile Swissotel'de bir araya geldi.
Sağlık politikaları ve bugüne kadar yapılanlar hakkında bilgi veren Müezzinoğlu, son on yıl içinde gerçekleştirilen Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile önemli mesafeler katedildiğini söyledi.
 

Kamuoyu duyarlılığı en önemli tedbir

 
Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını tepki ve üzüntü ile karşıladıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Acaba, evinde annesine, babasına, ailesine bu kadar şefkatle davranabiliyor mu" diye düşünülen bu insanlara zaman zaman şiddet uygulanıyor olmasından rahatsızlık duyuyoruz. Bununla ilgili kamuoyu duyarlılığının artırılması gerekir. Kamuoyunun, sağlıkçıları sahiplenen, evladı gibi koruyan, kendisine gönülden hizmet eden bir yapı olarak görmesini istiyoruz. Bu nedenle kamuoyu duyarlılığı bizim için en önemli emniyet sibobu, en önemli güvenlik tedbirimizdir.
Yoksa, hekim ile hasta arasına güvenlik güçlerini ya da kanunları koymak açıkcası çok mümkün değil, çok da doğru değil. Çünkü, hasta eşine, ailesine söyleyemediğini en yakını ile paylaşamadığını hekimi ve hemşiresi ile paylaşıyor. Buralara, üçüncü şahısların girmesini mesleğin saygınlığı ve devamlılığı açısından da çok arzu etmiyoruz."
Şiddete kesinlikle göz yummayacaklarının altını çizen Müezzinoğlu, şiddet uygulayana karşı her türlü yasal prosedürleri alacaklarını bildirdi.
Bakan Müezzinoğlu, "İnşallah, Meclis açılır açılmaz Torba Kanun içerisinde, bu anlamda sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara, tutuklama yetkisini hakimlerimize vereceğiz" diye konuştu.
 

"İlaç ve tıbbi cihaz üretimi güçlenecek"

 
"Türkiye'de sağlık alanında çok ciddi şekilde ilaç ve tıbbi cihaz tüketimi yapıldığını" belirten Müezzinoğlu, "Artık, üretim ayağını güçlü hale getirmemiz lazım. İlaç üretiminde ve kan ürünlerinde, Türkiye artık bölgede söz sahibi olabilmeli. Bu sayede, hem kendi ihtiyacını karşılayabilmeli hem de yakın coğrafyasında pazar oluşturabilecek bir milyarlık nüfusa hitap edebilmeli" dedi.
Tıbbi teknoloji ve ilaç sanayiyi daha güçlü hale getirebilmek adına da sağlıkta serbest bölgelerle ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren yasal alt zemini oluşmuş olacak. Sağlıkta serbest bölgeler, bu anlamda yine Türkiye'nin gelecek 10 yıldaki vizyonunu başka bir noktaya taşımayı düşünüyoruz."
 

"Yüzen Gemi Hastane Projesi tamamlandı"

 
Müezzinoğlu, "yüzen gemi hastane" konusunun da basında gündeme geldiğini anımsatarak, "Projeyi tamamladık. Önümüzdeki haftalarda ihalesini yapacağız" dedi.
Yüzen Gemi Hastanesi'nin 2. Abdülhamit döneminde bir geminin kısa süreli olarak hastaneye dönüştürüldüğünü hatırlatan Müezzinoğlu, "Tarihte böyle bir hizmet olmuş. Ancak dünyada hastane projesiyle yapılacak olan gemi, Türkiye'ye ait olacak. Önümüzdeki yıl sonuna kadar da ihale süreçleri tamamlanmış olacak" diye konuştu.
 

Çocuk İzleme Merkez sayısı 23'e çıkartılacak

 
Çocuk İzleme Merkezleri hakkında da bilgi veren Müezzinoğlu, ilgili merkezlerin kurulmasına ilişkin kararın 2012 yılında alındığını hatırlattı.
Müezzinoğlu, "şu anda yurt genelinde 13 ilde 17 merkez bulunduğunu" ifade ederek, "bu sayının yıl sonuna kadar 23'e çıkarılacağını" vurguladı.
 

Sağlıkta şiddet

 
Sağlıkta şiddet konusundaki bir soruyu da yanıtlayan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, günde bir milyon hastanın dahil olduğu bir sistemin söz konusu olduğunu anımsattı.
Aynı konuyla ilgili bir başka soru üzerine, cezanın yüksekliğinden ziyade caydırıcılığını önemsediklerini ifade eden Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mahkeme 6 ay-1 yıl sürmüş, 1 yıl yerine 5 yıl hapis cezası vermiş. Bir yıl sonra bunun caydırıcılığı noktasında, 1 yıl ya da 5 yıl olmasının bir anlamı yok. Ama olay bugün oldu ve tutuklandı. Bugün olup da tutuklanırsa 15 gün tutuklu kalırsa esas caydırılıcığı biz burada bekliyoruz. O nedenle tutukluluktaki faydayı cezanın artışından daha çok önemsiyorum."
 

Tam Gün Yasası

 
Tam Gün Yasası konusunda bir soru üzerine ise Müezzinoğlu, "Ekim ayında, bayramdan önce çıkmasını bekliyoruz" dedi.
Hiçbir konuda beklentilerin yüzde yüz karşılanamayacağını ancak düzenlemenin yüzde 70-80 oranında beklentilere cevap vermesinin beklendiğini ifade eden Müezzinoğlu, sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir sistem kurulacağını bildirdi.
 

"Ajan majan kelimeleriyle tarif edilmemeli"

 
"Hasta kılığındaki görevlilerin kamu hastanelerinde ajan gibi denetim başlattığı" şeklindeki haberin sorulması üzerine de Müezzinoğlu, sağlıktaki uygulamaları takip etmenin görev ve sorumlulukları olduğunu söyledi.
"İhtiyacı olan hastaların hastaneye gidiş gelişlerinde transferlerinde ambulanstan ziyade transfer aracı gibi bir çözüm üretmemiz lazım" diyen Müezzioğlu, her boyutuyla sağlıktaki sistemi dinamik olarak takip etmelerinin şart olduğunu belirtti. Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu dinamik takip ederken ajan majan kelimeleriyle tarif etmenin bir anlamı yok. Görevimizi daha iyi yapabilme, aksaklıkları daha iyi görebilme, aksaklıklara daha iyi tedbir alabilme adına bunları yapıyoruz. Önümüzdeki aylarda her ilde son bir ayda yatan 20 kadar hastayı çay içmeye davet edip onları dinleyeceğim. Yine 20 civarında sağlık çalışanı, hekim, hemşireyi dinleyeceğim. Buna ajanlık diyorsanız benimki de bir ajanlık."
 

"Kızamık salgını yok"

 
Bakan Müezzinoğlu, Türkiye'deki kızamık vakalarıyla ilgili bir soru üzerine de, vaka sayılarının son 2 haftada 10'lara düştüğünü bildirdi.
Suriye'den gelenlerde farklı yaş gruplarında aşılanmamışlar bulunduğunu, bu kişilere rutin aşılama yapıldığını anlatan Müezzinoğlu, "Virüsün kaynağı Suriye ve Suriyeliler değil. Geliş kaynağı, parmak izi Avrupa'dan. Salgın yok" dedi.