Hekimlerin ‘devlete yakışmayacak’ maaşlarla çalıştırıldığını söyleyen İzmir Tabip Odası, hafta boyunca maaş bordrolarını e-mail ile Başbakan ve Sağlık Bakanı'na gönderecek. Dr. Güzelant, Yönetim Kurulu Üyesi Op. Dr. Zehra Mete'nin de katıldığı basın toplantısında hekimlerin bugüne ve geleceğe dair kaygı içinde olduklarını söyledi. Her gün acillerde, polikliniklerde saldırıya uğradıklarını, hekimlerin saldırıya uğramasının, dövülmesinin sıradan olay haline gelip haber bile olmadığını belirten Güzelant, Sağlık Bakanı ve diğer siyasilerin açıklamalarının, hekimlerin her türlü olumsuzluğun sorumlusu gibi algılanmalarına yol açtığını kaydetti. Sağlık Bakanı'nın, her demecinde, hekimlerin 14 bin liraya varan ücretler aldığını ifade ettiğini, böylece kamuoyunun, bu kadar iyi koşullarda çalışan hekimlerin olduğu bir sağlık ortamından beklentilerinin de o ölçüde arttığını vurgulayan Güzelant, şöyle konuştu: “Bu nedenle bu hafta, biz hekimler, bordrolarımızı Sağlık Bakanı'na, Başbakan'a ve köşe yazarlarına gönderiyoruz. Kamuoyunun gerçek durumu görmesini istiyoruz. Türkiye'de hekimler bugün 1200-1500 TL maaş alıyor. Sağlık Bakanı'nın sürekli olarak 5-6 bin lira, hatta bazen 14 bin TL diye ifade etiği döner sermaye ödemeleri de gerçeği yansıtmıyor. Hekimlere ödenen döner sermaye ödemeleri, her ilde, her sağlık kurumunda, her branşta hatta aynı ildeki her hastanede farklı, üstelik her ay farklı olmaktadır. Döner sermeye geliri, sağlık kurumlarının ay içinde elde ettiği gelirlere bağlıdır. Hekimin o sağlık kurumuna kazandırabildiği gelire bağlıdır. Hekim hastalanınca döner sermaye verilmemektedir. Yıllık iznini kullandığında ödenmemektedir. Döner sermaye ödemelerinin hiçbir güvencesi yoktur. Ayrıca emekliliğe hiç yansımamaktadır.'' 25 yıllık, birinci dereceden emekli olan uzman hekimin emekli maaşı 1.300 lira olduğunu, kendisinin de 28 yıllık hekim olup 1.600 TL maaş aldığını belirten Güzelant, Toplum Sağlığı Merkezlerinde (TSM) görevli, belediyelerde ve diğer kamu kurumlarında kurum hekimi olarak görev yapan hekimlerin maaşlarının da kıdemlerine göre 1.200-1500-TL arasında değiştiğini söyledi. TSM'lerde görevli hekimlerin, 300-500 TL arasında değişen döner sermaye geliri ile mağduriyetler yaşadığını, kurum kurum hekimleri, sabit maaşları dışında hiçbir ek ödeme dahi alamadığını ifade eden Güzelant, “Gerçeklerle, Sağlık bakanı'nın sık sık verdiği demeçler arasında işte bu kadar fark bulunmaktadır'' dedi. Sağlık Bakanı'nın böyle demeçler vermesinin nedeninin tam gün yasasını çıkartmak olduğunu belirten Güzelant, “Tam Gün Yasası'nı çıkartacak. Bu nedenle özel sektörde çalışan hekimlerin çok yüksek ücret aldığını söyleyip onların ücretlerini de düşürüp kamudan hekim kaçışını önlemeye çalışıyor. Böylece çaresiz kalan hekimlerin bu maaşlarla ve bu emekli ücretleri ile çalışmaya mecbur kılacağını düşünüyor. Kamuoyunda hekimlerin çok yüksek maaşlarla çalıştığı kanısını güçlendirip sağlık alanında beklentileri karşılanamayan hastalarımıza biz hekimleri hedef göstermiş oluyor. Kamuoyunun bu gerçekleri öğrenmesi için maaş bordrolarımızı gönderiyoruz'' diye konuştu. Hekimler olarak eğitimlerinin ve emeklerinin karşılığı olan, her ay değişmeyen, güvenceli temel ücret istediklerini kaydeden Güzelant, bu ücretlendirmenin de emekli maaşlarına yansıtılmasını talep ettiklerini sözlerine ekledi. İnsanca koşullarda hekimlik yapmak istediklerini vurgulayan Güzelant, basın mensuplarının sorularına verdiği yanıtta, performans sisteminin sağlıksız olduğunu yineledi. Hekimlere döner sermaye geliri sağlayan performans uygulamasının iyi değil fazla hasta bakmaya, daha fazla hasta ameliyat etmeye dayalı olduğunu belirten Güzelant, devletin hekimlere, bir savcıya, bir albaya verdiği kadar bile değer vermediğini öne sürdü. Güzelant, “Bir uzman hekime yakıştırılan maaş 1.600 lira. Milletvekillerimizi soruyoruz, ne yaptınız bu ülke için, 9.500 lira maaş alıyorsunuz. Üst düzey memurlar denilen insanlar bu paraları ne kadar hak ediyor? Bir hekimden, albaydan daha mı az değerimiz var. Onlardan daha mı az hizmet ediyoruz bu ülkeye. O zaman asker savaştığı kadar, milletvekili girdiği oturumlar kadar maaş alsın'' dedi. Güzelant, “Bir doktor Bakan bizi anlamazsa kimse bizi anlamaz'' derken taleplerini iletmeyi sürdüreceklerini söyledi. Güzelant, “İngilizce konuşalım, öyle anlatalım, öyle anlıyorlar. Biz anadili diye Türkçe konuşuyoruz ama anlatamıyoruz'' diyerek sözlerini tamamladı.