AKP İzmir milletvekilleri, son dönemde yaşanan çatışma ortamına dair yayınladıkları açıklamada, "HDP, bölücü örgütün siyasi koludur. Doğrudan doğruya terör organizasyonunun siyasi koludur" ifadelerine yer verdi. Pazar günü İstanbul'da gerçekleştirilen Barış Mitingi'nin çağırıcıları arasında, CHP İzmir milletvekillerinin de olmasını eleştiren AKP İzmir Milletvekili Cemil Şeboy, "Bir ayağı parlamentoda bir ayağı dağda olan sonra da barıştan söz eden HDP’yi anlıyorum ama ona payanda olan CHP vekillerini anlamıyorum. Şu anda ölen askerlerimiz, sivil insanlarımız var. Bu sivil insanların kanında hepsinin parmak izi vardır. Hatta HDP’ye oy verenlerin de vardır" dedi.
AKP İzmir İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenleyen AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican, AKP İzmir milletvekilleri Kerem Ali Sürekli, Nesrin Ulema, İbrahim Turhan, Hüseyin Kocabıyık ve Cemil Şeboy, Barış Bloku’nun İzmir’de 22 Ağustos’ta yapacağı barış mitingi için deklarasyon yayınladı.
Basın mensuplarına deklerasyonla ilgili açıklama yapan AKP İzmir İl Başkanı Delican, Barış Bloku'nun içinde CHP İzmir milletvekillerinin (Tacettin Bayır, Musa Çam, Zeynep Altıok) olmasını eleştirerek şunları söyledi:
"Terör örgütlerinin tamamının beli kırılacak. Kararlı yapımız devam ediyor. Şehitlerimiz geliyor yüreği yanıyor hepimizin hepimiz çok kararlıyız. Artık kesinlikle ve kesinlikle terörün ülke gündeminden uzaklaşması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Kendini bölücü terör örgütünün siyasi kolu olarak konumlandıran HDP, terör örgütünün kanlı eylemlerini hiçbir suretle kınamadığı gibi ’sırtımızı PYD ve bunun gibi yapılara dayıyoruz’ diyerek terör örgütüne açıkça destek vermektedir. PKK’nın siyasi taşeronu gibi çalışan HDP bütün siyasi tutum ve davranışlarıyla HDP’ye oy veren seçmenlere de ihanet ederek Türkiye Partisi söyleminin yalan olduğunu ortaya koymuştur. Bunlardan daha da vahimi, PKK saldırıları sonucu peş peşe şehit cenazeleri gelirken, CHP İzmir milletvekilleri HDP’lilerle sözde ’barış bloğu’ adı altında devletin terörle mücadelesini zaafa uğratmaya dönük mesai birliği yaparak misyonuna da ihanet etmektedir. İzmirliler’in bilmesini isteriz ki bu işbirliğinin amacı asla barış değil tam aksine devletimizin bölücü teröre karşı verdiği kahramanca mücadeleyi zaafa uğratmaktır. Devletimizin güvenlik güçlerinin kamu düzenini sağlamaya yönelik meşru operasyonları ile eli kanlı terör örgütünün insanlık dışı saldırılarını eşdeğer görmek, devlet ile terör örgütünü birbirinin dengi olarak konumlandırarak sözde barış çağrıları yayınlamak en hafif ifadesiyle gaflet olarak tanımlanabilir. Bu bloktan beklenen PKK’ya kol kanat germeleri değil, açıkça lanetlemeleridir. Bu ortak eylemin AK Parti- CHP koalisyon görüşmesinin liderler düzeyinde gerçekleştirildiği güne denk getirilmesi manidardır. Terör ve şehitlerimiz konusunda duyarlılığını bildiğimiz İzmirli hemşehrilerimizin bu düşündürücü işbirliğini gerektiği gibi değerlendireceğine inanıyoruz. Barış ve huzurun ancak Terör örgütü mensuplarının silahlarını bırakıp gitmeleriyle mümkün olacağını düşünüyoruz."
Barış Bloku'nu "tartışmalı bir organizasyon" olduğunu iddia eden AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık ise CHP'nin bu yapının içinde yer almasının düşündürücü ve üzüntü verici olduğunu söyledi. Kocabıyık, sözlerine şöyle devam ett:
"HDP, bölücü örgütün siyasi koludur. Doğrudan doğruya terör organizasyonunun siyasi koludur. Böyle bir partinin bu tür devletin teröre karşı verdiği mücadeleyi zaafa uğratması doğaldır. CHP gibi bir kitle partisinin, İzmir gibi duyarlı bir halktan büyük bir oy almış bir partinin kötü niyetli bloğun içinde yer alması son derece düşündürücü ve üzüntü vericidir. Umarız CHP bu son derece tartışmalı organizasyonun içine girmez ve terör örgütünün devletin yaptığı mücadeleden sıyrılma çabalarına katkıda bulunmaz. En düşündürücü gündem budur. CHP niçin terör örgütünün doğrudan bir siyasi kolu olan organizasyonla böyle bir mesai birliği içine girdiğidir. HDP, PKK’nın siyasal kolu gibi çalışmaktadır. HDP’nin bugün ortaya koyduğu tutum ve eylemler doğrudan demokratik bir ülkede parti kapatılmasına neden olacak eylemlerdir."
AKP İzmir Milletvekili İbrahim Turhan da "Türkiye’de meşru bir hükümet vardır ve kimden gelirse gelsin bütün terör eylemlerini sona erdirmeye kararlıdır ve muktedirdir. Barış kelimesinin albenisi yüksektir ancak devletin kamu düzenini sağlamaya yönelik girişimleriyle meşru güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla eli kanlı terör örgütünün saldırılarını eşdeğer görmek devletle terör örgütü birmiş gibi elini tetikten çekme barış gibi söylemlerle terör örgütüne legallik kazandıracak gelişmeler doğru değil. Herkes aklını başını toplasın" dedi.
AKP İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, "HDP Eş genel başkanı Selahattin Demirtaş beyaz gömleği ve sazıyla birlikte HDP’nin Türkiye partisi olmak için yola çıktığında, mitinglerinde dile getirdiği barışı unuttu. Tablo bu olmasına rağmen CHP İzmir milletvekillerinin PKK terör örgütü demeyen HDP milletvekilleri ile barış bloğu oluşturmasını kamuoyunun takdirine sunuyoruz" ifadelerini kullanırken; Cemil Şeboy ise HDP’ye oy verenlerin şehitlerin kanında parmak izi olduğunu ileri sürerek, "Bir ayağı parlamentoda bir ayağı dağda olan sonra da barıştan söz eden HDP’yi anlıyorum ama ona payanda olan CHP vekillerini anlamıyorum. Şu anda ölen askerlerimiz, sivil insanlarımız var. Bu sivil insanların kanında hepsinin parmak izi vardır. Hatta HDP’ye oy verenlerin de vardır. HDP kandırmıştır seçmenini. ’Ben artık mücadelemi silahla yapmayacağım barış içinde demokrasi kuralları içinde yapacağım’ demiştir ama seçim bittikten sonra gerçek yüzünü göstermiştir. HDP eşittir PKK bir farkı yoktur. Buna CHP milletvekillerinin destek olması, bizi esas üzen budur. Kanın durmasını kim istemez? Herkes kanın durmasını istiyor" diye konuştu.