Bakırköy Adalet Sarayı'nda meslektaşını ve katipleri dolandırdığı iddiasıyla tutuklanan eski savcı Tamer C., bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Serbest kalması durumunda müştekilerin zararını karşılayacağını öne süren sanık, tahliye edildi.
"Kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve kendisini kamu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçlarından 20 yıla kadar hapsi istenen eski savcı Tamer C.,bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanık , Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken müştekiler savcı G.S. ve katip Ö.D. duruşma salonunda yer aldı.
Sanık Tamer C., kimlik tespiti sırasında şu an için aylık geliri olmadığını, savcı olarak görev yaptığını ve sabıkası olmadığını dile getirdi. Sanık savunmasında "Savcılığa verdiğim ifademi aynen tekrar ediyorum. Elimde dosya fotokopisi yok, korona sürecinde olduğumuz için avukatımla görüşemedim. Soracağınız bir şey varsa cevaplayabilirim" dedi.
Duruşmada söz verilen şikayetçi G.S., "2018 yılında avukatlıktan savcılık mesleğine geçtim. 2018 Temmuz ayında lojmana yerleştim. Sanık benim komşumdu, aynı adliyede çalışıp aynı servisle işe gidiyorduk. 2019'un Mayıs ayında muhabbetimiz ilerleyince bana arsaları olduğunu söyledi. Büyük bir tarlanın olduğunu ve meslektaşlarımızın parasıyla ortak harekete ederek alabileceğimizi söyledi. Daire almak istemediğim için bana da cazip geldi. Bana 'İtimadın yoksa buraları senin üzerine yapalım, bana acil para göndermelisin' dedi. Kendisi savcı, komşum. Kime güveneyim, siz takdir edin. Ben de kabul ettim. Kendi hesabımdan onun hesabına 500 bin TL yolladım" dedi.
Para göndermesinin üzerinden 2 ay geçtikten sonra olayların geliştiğini ifade eden G.S., "Telefonuna ulaşılmamaya başladı. 2 hafta adliyeye gelmedi, sonrasında sağlık raporu aldığını öğrendim. Adliyede kendisinin yanına çıktığımda 'Ödemeler konusunda sorun yok' dedi. Sonrasında kendisine ulaşamadığım için kendisinden şikayetçi oldum. Nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasını istiyorum." diye konuştu.
Adliyede katip olarak görev yapan diğer müşteki Ö.D. ise sanık ile her gün aynı odada olduklarını dile getirerek "Biz savcı katip gibi değil, abi kardeş gibiydik. Ben Tamer C'yi öz abim gibi seviyordum. Biz her şeyi konuşabiliyorduk kendisi çok zengin olduğunu söylüyordu. Benim ekonomik durumumu biliyordu. Aracımı satmak istediğimde bana izin vermedi. Bana 'İstiyorsan sana borç vereyim' demişti. Bana, özel bir sigorta şirketinin müdür yardımcısıyla tanıştığını, çok hasarı olmayan arabayı daha ucuza alabileceğini söyledi. Ben Tamer C'ye 187 bin lira para verdim ve olmayan bir arabayı aldım." dedi.
Müşteki Ö.D. sanığın 13 Ocak 2020 tarihinde neden istifa ettiğinin sorulmasını istedi. Sanık da "Eylül ayından itibaren ailemle problemlerim var. Özel hayatım sebebiyle istifa ettim, sonraki süreçte işe gitmedim. Bu meselelerle alakası yoktur" cevabını verdi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın uzlaştırmaya gönderilmesine karar verdi. Heyet, sanığın tutuklu kaldığı süreyi göze alarak, yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiriyle tahliyesine hükmetti. Duruşma dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanık Tamer C., hakkında "Kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve kendisini kamu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçlarından 20 yıla kadar hapsi isteniyor.