Dolar 2.2505 TL ile yeni rekora ulaştı. Euro ve döviz sepetinde de tarihi rekorlar var. Ulaşılan kur seviyeleri piyasa uzmanları ve reel sektör temsilcilerini endişelendirmeye başladı. Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu "Merkez Bankası'nın geçtiğimiz sene kur seviyesi telaffuz etmesi kurun yükselmesi karşısında şirket kararlarını geciktirdi. Döviz açığı olanlar da pozisyonlarını pek kapatabilmiş gözükmüyor. Şirket iflas haberleri de gelmeye başladı" diye konuştu
Barış Balcı'nın hurriyet.com.tr'de yer alan haberine göre, piyasalarda yeni hafta rekorlarla başladı. Cuma günü rekorunu yenileyen dolar haftaya 2.25 TL'yi de geçerek başladı. Doların yeni tarihi rekoru 2,2505 TL oldu.
Euro/TL kurunda da yeni rekor seviye görüldü. Euro 3,0465 TL'ye kadar yükselerek tarihi rekora ulaştı.
Yüzde 50 dolar yüzde 50 de Euro kurundan hesaplanan döviz sepeti de 2,6494 TL ile tarihi rekorunu gördü.
Dolar ve Euro'da rekor seviyelerin görülmesini uzmanlar artan siyasi gerginlik ile birlikte Merkez Bankası'ndan faiz hamlesi beklenmemesine bağlıyor.
Global Yatırım Strateji Müdürü Gökhan Uskuay "Merkez Bankası önce piyasaya verdiği paranın fonlama maliyetini düşürdü. Ardından ekonomi yönetiminden faizlerin indirilmeyeceğine yönelik mesajlar geldi. Bu iki unsur piyasada satışları artırıp doları güçlendirdi" dedi. Merkez Bankası 24 Aralık'ta Merkez Bankası Ocak ayı döviz likidite programını açıkladı ve 6 milyar dolar satacağını açıkladı. Ancak o günden bu yana TL yüzde 7.5 değer yitirdi. MB'nin bu döviz satışı adımı ve ek döviz ve TL likiditesi tedbirleri başarılı olamadı. Bu adımlar başarısız olduğu için piyasa TL'de ve enflasyonda istikrar sağlanması için faiz artışı bekliyor. MB'nin yarın vereceği karara bağlı olarak TL ya değer kazanacak ya da değer kaybedecek. Faiz artışı haricinde bir karar döviz piyasasını memnun etmeyecek.
Piyasa uzmanları dolar ve Euro'da gelinen bu seviyelerin artık reel sektörde de sıkıntılara yol açtığının gözlemlendiğini belirtiyor. Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu Merkez Bankası'nın geçtiğimiz sene yılsonu için 1.92 kur tahmini vermesinin şirketlerin döviz açığını kapamasında gecikmelere yol açtığını belirtti. Besimoğlu "Merkez Bankası'nın geçtiğimiz sene kur seviyesi telaffuz etmesi kurun yükselmesi karşısında şirket kararlarını geciktirdi. Döviz açığı olanlar da pozisyonlarını pek kapatabilmiş gözükmüyor. Şirket iflas haberleri de gelmeye başladı. Şirketlerin stratejisini Merkez Bankası Başkanı Başçı'nın kur tahmini vermesi ile birlikte doların Ekim Kasım gibi 1,97 TL seviyelerine düşmesi de açık pozisyonların gecikmesine yol açtı. Bundan sonra faiz kararı alınsa da geç kalınmış durumda. Bu olumsuz trend maalesef çok kısa sürmeyecek gibi. Faiz artırma ve siyasetin yumuşatılması trendi engelleyebilir. Ancak özellikle siyaset giderek sertleşiyor" diye konuştu.
Artan kur karşısında Merkez Bankası’nın 21 Ocak’taki Para Politikası Kurulu’nda faiz oranlarını değiştirip değiştirmeyeceği merak konusu oldu. Birçok ekonomist faiz oranının değiştirilmeyeceğini tahmin ediyor. Yüzde 7.75'te bulunan faiz koridorunun üst bandında ise ekonomistlerin bir kısmı 25-50 baz puanlık artış bekliyor.
Uzmanlar Merkez Bankası'nın faiz silahını kullanmaması durumunda döviz piyasalarında yeni rekorlar gelebileceğini belirtti. Standard Bank Gelişen Piyasalar Analisti Timothy Ash faiz artırımının Başbakan Erdoğan için bir siyasi geri adım gibi görüldüğünü, bu yüzden ekonomistlerin Merkez Bankası'ndan böyle bir hamle beklemediğini söyledi. Ash "Ancak bu durumda dolar / TL kuru ısınmaya devam edecektir. Bu durumda daha yüksek seviyeleri görmemiz olası" diye konuştu.
Uzmanlar yüksek kurun KOBİ'leri de olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, döviz kurundaki yükselişin, şirketlerin yanı sıra, nihai tüketicileri de ciddi ölçüde etkileyeceği görüşünde. KOBİDER Başkanı Özgenç “Dövizdeki bu denli yükseliş, ekonominin büyüklüğü konusunda insanı düşündürüyor ve endişelendiriyor. Piyasalar zaten sıkıntılı. Nakit sıkışıklığı var. Özellikle ithal ürün getirenler açısından durum olumsuz olacaktır. Bu durum piyasada işlerin kötüleşmesine yol açar. Nihai tüketici ise dolaylı olarak artacak vergi ve zamlar nedeni ile etkilenecek. Her ne kadar, ‘sübvanse ediyoruz’ dense de, doğalgaza, benzine zam gelecek. Bu durumda dolaylı vergiler artacak, faturalar kabaracak. Zaten alım gücü düşük, bu ortamda insanların alım planlarını erteleyecek. Bu durum da, yaşanan sıkışıklık üzerine tuz biber olacaktır” şeklinde konuştu.
Borsa İstanbul 100 Endeksi dolar ve Euro'da art arda gelen rekorlar üzerine güne sert kayıplarla başladı. Günü yüzde 1,31 düşüşle aşan borsa 65 puanın altına gerileyerek 64 bin 895 puana düştü. Borsa saat 10:10 itibariyle yüzde 0,75 kayıpla 65 bin 145 puandan seyrediyor.
İstanbul İhracatçılar Birliği ve Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Zekeriya Mete kurlardaki yükselişin çok göreceli bir mesele olduğunu, kur artışı ile ihracatın artacağı ve ihracatçının çok para kazanacağı inancının doğru olmadığını söyledi.
Süt, Et ve Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Murat Yörük kur artışının özellikle yatırımların durması açısından sektörü negatif etkileyeceğini söyledi. Büyük çiftliklerde doluluk oranının yüzde 30-40 seviyesinde bulunduğunu belirten Murat Yörük “Hayvan bulma noktasında sıkıntı yaşayan besici arkadaşlarımız da ithalatla hayvan almak istediğinde nasıl alacak. Euro’nun 3 TL’ye de çıkması da ciddi soru işareti. Şu an kimse hayvan alımı yapamıyor. Herkes önünü görmek istiyor. Hayvan ithalatının açılması gerekiyor ama kur da yüksek” diye konuştu.
Makarna Bulgur Bakliyat, ve Bitkisel Yağ Tanıtım Grubu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu sektörlerinde ihracatın ithalata dayalı ürünlerle yapıldığını belirtti. Bunun temel nedeninin yurt içi üretimin yetersizliği olduğunu belirten Tiryakioğlu "Tarım ürünleri yurt içi üretimimiz bazı ürünlerde iç talebi karşılamaktan dahi uzak. Bu nedenle yurt içinden hammadde tedarik edemeyen ihracatçılar ithalata yönelmek zorunda kalmakta. Kurlardaki yükseliş de hammadde maliyetlerini doğal olarak artırıyor. Bu durum gıda temini sürekliliğinin tehlike altında olması anlamına geliyor." diye konuştu.
Öte yandan yılbaşından bu yana üst üste rekorlar kıran dolar “kırılgan beşli” olarak adlandırılan ülkeler içinde (Türkiye, Güney Afrika, Brezilya, Hindistan, Endonezya) de en çok TL’ye karşı değer kazandı. Yılbaşından bu yana dolar TL’ye karşı yüzde 4,7 değer kazanırken TL’den sonra en çok değer kaybeden kırılgan beşli para birimi yüzde 3,7 ile Güney Afrika Randı oldu. 10 Ocak’a kadar dolar Brezilya Reali, Hint Rupisi ve Endonezya Rupisine karşı değer kazanırken son 1 haftada bu üç kur TL’nin aksine değer kazandı. Brezilya Merkez Bankası geçtiğimiz hafta faiz oranını artırmıştı.