Finansbank Baş Ekonomisti İnan Demir, dolarda "dalga boyu ve volatilite" bu kadar yüksekken seviye verecek tahminlerde bulunmanın imkansız olduğunu belirtti. Demir, yaptığı açıklamada, dolardaki yükselişin, genel olarak doların dünyanın diğer para birimlerine karşı değer kazanmasının da bir trendi olduğunu, gelişen piyasalarda bu etkinin biraz daha yoğun şekilde hissedildiğini ifade etti. Arjantin'in iflas edebileceğine dair söylentilerin, güvenli limanlara sığınma yaklaşımını hızlandırdığının altını çizen Demir, Arjantin ile ilgili haber çıkmaya başladığından beri bunun fiyatlara bir ölçüde dahil olduğunu söyledi. Dövizdeki yükseliş bu kadar keskin yaşanırken, döviz almanın çok da cazip olmadığını dile getiren Demir, bu açıdan hükümetin risk primini düşürecek adımlarının önemli olduğunu vurguladı. İnan Demir, "Bu noktada hükümetin de yapması, atması gereken adımlar var. Bunların başında IMF ile kaynak kullanımının da olacağı bir anlaşma geliyor" diye konuştu. Gelişen piyasalarda para birimlerinin dolar karşısında zayıfladığını, dolardaki değer kazanma trendinden en çok Türkiye gibi cari açık veren ülkelerin etkilendiğini kaydeden Demir, dolardaki hareketlilikte "dalga boyu ve volatilite" bu kadar yüksekken seviye verecek tahminlerde bulunmanın imkansız olduğuna, gelişen piyasalar üzerindeki baskının devam ettiğine ve bu baskının doları yerel para birimleri karşısında daha da yukarı taşıyabileceğine dikkati çekti. Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun bugünkü toplantısında faizlere ilişkin bir değişiklik beklemediğine işaret eden Demir, şu andaki kur hareketine karşı Merkez Bankasının yine faiz silahıyla müdahale edebileceğinin dile getirildiğini, ancak burada Merkez Bankasının likidite yönetimi yoluyla gecelik faizlerin yükseltilmesine izin verecek şekilde YTL likiditesini sıkıştırmayı tercih edebileceğini aktardı. Gerek ABD Merkez Bankasının gerekse Avrupa'daki Merkez Bankalarının aldığı önlemlerin, krizin bankacılık krizi evresine yönelik önlemler olduğunu ifade eden Demir, esasında finansal sistemi yeniden harekete geçirmeye yönelik olan bu önlemlerin başarılı olduğunu kaydetti. Dünya finansal sisteminin çok hızlı olmasa da yeniden çalışmaya ve işler duruma gelmeye başladığını belirten Demir, "Ancak alınan önlemler, genel risk dalgasına karşı kaçışa yönelik önlemler değildi" dedi.